Keşke Sadece Film Olarak Kalsalardı: Sinemadan Uyarlama En Berbat 5 Video Oyunu...
Neredeyse her başarılı filminden sonra oyuncular tarafından “keşke oyunu çıksa yhaa” denir, kazara o oyun hakkaten çıkacak olursa da “hikaye olmuş da, karakterler pek benzememiş” falan diye bok atılır. Oyun müptelası, yılların film eleştirmenlerinden daha acımasızdır. Bu eleştiriler kimi zaman fazla acımasız olsa da aşağıda sıralayacağımız oyunlar için atış serbest gençler. “Yüzlerce oyun oynadım, Allah'tan bunlara denk gelmemişim” dedirten, birbirinden berbat sinema uyarlamalarını sizin için derledik...
1. Transformers: The Game
Bu çok amaçlı robotlar ilk olarak 1984’de çizgi film olarak girdi dünyamıza. Sonra Michael Bay, “ben bunun filmini yapayım ne zamandır da bir şey yapmıyorum” diyerek 2007 yılında filmini yaptı. Aynı yıl da oyunu çıktı. Oyunu kazara mı çıkardılar bilmiyoruz ama pek çok şey eksikti (filmin kendisi çok iyiydi sanki). Koy güzel bir kız, güçlü Amerika’yı ön plana çıkar, dev robotların dünyasında ölmeyen bir ana karakter yap…
Neyse, oyuna geçmeden önce bir şey soracağız; hani bu robotlar insanlık için savaşıyordu? Robotların aklı karışmış olsa gerek. GTA vari bir oynanış şekline sahip oyunda, dönüşen robotlarınızla şehri birbirine katmanız mümkün. Görevler ve hikaye biraz filme benziyor ama oyunda bu hikayeyi kaydetme özelliği yok. Oyunda eksik olan şeyler sadece bu olsa yine iyi. Grafikler de pek iç açıcı değil. “2007 yılında çıkan oyundan ne bekliyorsun?” dersen Bkz: Crysis derim. Hem de bir Türk yaptı oluuum! Hala Transformers oynamadıysanız, bırakın hiç oynamayın…
2. Star Wars: Master of Teräs Käsi
Sen oyun yapma Tony Hsieh! Star Wars hayranlarını şaşırtan bir oyun olmuştur kendisi. LucasArts tarafından 1998 yılında çıkarılan Star Wars: Master of Teräs Käsi, serinin tek dövüş oyunudur. Mortal Kombat görünümünde, Tekken mekaniklerine sahip oyunda; koskoca Dart Vader, Thok karşısında atlaya zıplaya kılıç sallıyor. Bunun yanında kılıcın çıkardığı sesler, o zıplama efektleri… Anlayamazsınız. Biz de anlayamadık, boşverdik zaten. Üstüne daha fazla konuşmak istemiyoruz...
3. James Cameron’s Avatar: The Game
James Cameron’ın büyük şirinleri en az bütçe ile en çok hasılat kazandıran film olarak büyük bir hype ile çıkmıştı. Yalnız insan şunu söylemekten kendini alamıyor: Be arkadaş, filme harcamadın oyuna harcasaydın bari! Oyunun altında da Ubisoft imzası var halbuki ama ama olmamış be abi. Fox Digital, yapım sürecine girince hikaye copy+paste olmuş, geri kalanı da koyuvermişler. 2009-2010 yıllarında millet ne kadar gerçekçi oyunlar yapabilirim, şuraya da şu animasyonu eklesem nasıl olur derken, James Cameron’ın şirinleri staj dönemindeki öğrenci işi grafiklere sahipti. Onlarca mantık hatası ve görsel bug’ları saymıyoruz bile. Aynı Ubisoft o sene Assassin's Creed II çıkardı. Onu oynayın boşverin avatar falan...
4. Enter The Matrix
Neo yok oluuuum! Bildiğin yok lan! Neyse, Shiny Entertainment tarafından geliştirilen ve Atari tarafından yayımlanan oyundan beklenti çok büyüktü. Yıl 2003 tabii kim yayımlayacaktı? Zamanın teknolojisine göre dövüş mekanikleri fena değildi. Yiğidi öldür hakkını yeme. Fakat geri kalan pek çok animasyon ve görsel hatalar oyundan keyif almanızı engelliyordu. Tamamen filme bağlı kalınarak copy+paste bir oyun yapılması ve ötesine geçilememesi hayranları üzdü. Haklı olarak “bunla vakit kaybedeceğime kalkayım ben bir kez daha filmi izleyim” dedi insanlar. En azından o daha gerçekçi… Bir de ölmeyen ajanlar meselesi var. Tamam filmde de oldukça zor ölüyorlardı ama bir mantığı vardı. Burada o da pas geçilmiş. Ölmesin bırak oyun zorlaşsın demişler. Öyle işte… Bu da böyle bir oyundu…
5. E.T. The Extra-Terrestria
Howard Scott Warshaw oyunu yaparken hangi kafayı yaşıyordu bilemiyoruz ama oyun tarihinin en kötü oyunlarından birine imza atmıştır. Böylesi efsaneleşmiş bir uzaylıyı bu hale getirmek gerçekten oldukça zordu ve bunu başardı. Hikayede; E.T’ye rehberlik ediyorsunuz ve farklı farklı bölgeleri ziyaret edip oradaki şekerleri topluyorsunuz. Bu bir ev bahçesi olabilir veya bir devlet binası önü olabilir. E.T’ye telefon gelir ve görev başına koyulur. Süpermiş gerçekten Howard kardeş.
Oyun, aynı zamanda yüzbinlerce kullanıcı tarafından firmaya geri gönderilerek de tarihe geçmiştir. Geçenlerde bir haber çıkmıştı; binlerce E.T oyun kartuşu New Mexico’da bir arazide yapılan kazıda bulundu diye. Evet, şehir efsanesi değil, şirket geri gönderilenlerle beraber tüm kartuşları gömmüş. Utanç abidesi gibi resmen. Neyse, tarihe gömülmüş konuları fazla eşelemeyelim. Filmi güzeldi ama...
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et