İlla Oluk Oluk Kan İsteyenler İçin: Tarihin En Vahşi Sahnelerine Sahip 4 Korku Oyunu...
Geçenlerde bir Mortal Kombat haberi yapmıştık, “çok vahşi Fatality’ler” falan diye. Sizlerden yoğun ilgi görünce baktık ki halk kan istiyor o kanaldan devam edelim dedik. Yok size bu dosyamızda en iyi korku oyunlarını sıralamıycaz. Onun yerine en kan-revan-vahşet ve parçalanmış kimi insan uzuvları içeren oyunlara odaklandık. Buyrun doya doya izleyin, değerli ruh hastası okurlarımız...
1. The Evil Within
Listemizin başında bu olayı biraz abartmış bir isim var. Daha girişte, “bu oyun psikolojik olarak etkileyebilir, şu şu rahatsızlıklarınız varsa dikkat edin” falan diye uyararak beklentiyi yükseltiyor, oynamayacak olan adamın bile aklını çeliyor. Elinde motorlu testeresi ile gördüğü her şeyi biçen bir ruh hastası mı dersin, boynundan kulağından kocaman demirler geçmiş olmasına rağmen ateş başında ısınan tipler mi dersin ne ararsanız burada. Kanlı canlı karşınızda. Oyunun yapımında zaten id Tech 5 oyun motoru kullanıldı. Grafikler beklentilerin bir hayli üzerindeydi. Resident Evil’a benzetildi, eleştirildi yerden yere vuruldu ama tüm bunlara rağmen gayet başarılı da oldu. Siz dinlemeyin onları güzel oyun. Özellikle işkembe çorbasının arkasına şahane gidiyor…
2. Outlast
Son yıllarda en çok konuşulan ve oynanan korku oyunlarından biri oldu sanırım. Yarattığı gerilimden ziyade vahşi dünyası ile de bizleri etkilemeyi başardı. Kan dolu kanalizasyonlar, kanlı odalar, sedyeler, üzerinde çalışma yapılmış baş aşağı asılmış ceset odaları, kanlı ameliyat haneler, kan, kan ve yine kan… Televizyonda izlerken vişne suyu lan o deyip geçiştiriyoruz ama burada yemiyor. Bir de tam oyunun derinliklerine dalıp gitmişken, bir el kamerası ekranından dünyaya bakıyorken bunlarla karşılaşınca biraz sıkıntı yaşatıyor. Öte yandan Red Barrels’ın en başarılı yapımlarından biri oldu Outlast. Yakalanan başarının ardından zaman kaybetmeden ikinci oyun hazırlıkları başadı. Fragmanı yayınlandı kendisini de heyecanla bekliyoruz…
3. Silent Hill
Türünün en iyi örneklerinden birinde sıra. Filmi ayrı başarılı, oyunu ayrı başarılı bir yapıt. Hikayeyi, kurguyu, o yaratıcı öğeleri nereye koyarsan koy başarılı olur zaten. Kaçmanız gereken bir ya da birden fazla düşmanınız yok. Burada her yer yaratık ve siz buraya ait değilsiniz. Başlarına ne geldiyse gariplerin her birinin bir tarafı kopuk, zincirli, maskeli… Hele en baş kasaplardan Pyramid Head’in kestiği biçtiği adamın sayısı yok. Hala oynamadıysanız mutlaka oynamanız gereken bir seri.
4. Dying Light
Millet survive oyunlarını seviyor diye bir anda patlayan hayatta kalma oyunları pazarında farkını ortaya koyan bir iş oldu Dying Light. Dinamikleri, grafikleri, kurgusu ve yaratıcı materyalleri ile bir hayatta kalma oyunundan fazlasını verebilmeyi başardı. Tabii asıl konumuz oyunun vahşi tarafları. Halk arasında “ağzına kürekle vururum” diye bir söz vardır. İşte burada o tabiri direkt kelime anlamıyla kullanabiliyorsunuz. Etrafta bulduğumuz materyallerle zombi arkadaşları ve yaratıkları dövüyoruz. Bu işlem sırasında etrafa bir hayli organ parçası, kan ve bilumum yumuşak doku saçabiliyoruz. Zaten bir insan iyi bir oyundan başka ne bekler di mi? Hastasınız yemin ederim...
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et