Vizyonda Bu Hafta: Yeni Ahit (Yeni başlayanlar için Tanrılık ve çocuk sahibi olmak)
Bu hafta eğitici ve öğretici yabancı filmler haftası... Misal, Brooklyn filmiyle sıla hasreti çeke çeke nasıl Amerikan rüyası görülür, onu öğreneceğiz. Kurdun Uyanışı'nda ise yarın bir gün Moğol bozkırlarına düşersek kurtlarla nasıl bir iletişim kurmamız gerektiği anlatılıyor. Haftanın en şahane filmi Yeni Lahit'de de amatör olarak dinle ilgilenenler ve bir gün kendi dinini kurmak isteyen girişimciler için önemli ipuçları var...
O zaman, hazır Tanrı'yı sorgulamak demişken, Müslüm Gürses'ten gelsin:
Yeni Ahit (The New Testament) - Eski dine yeni adet
Deli bilimkurgusu Mr. Nobody’den tanıdığımız Jaco Van Dormael yazıp yönetmiş. Hıristiyanlık parodisi ve zıpır karakterler sayesinde, Tanrı'ya eğlenceli şirk koşacağız bu filmde (bizimkine değil onlarınkine, yanlış anlaşılma olmasın)…
Fragmandan sonra:
Değişik bir şeye benziyor harbiden?
Değişik. Belçika şirini küçük bir kız var, ismi Ea. Babası alkol bağımlısı bir Tanrı, ağabeyi İsa biblosu, annesi ise ev hanımı... Ea'nın babası ve Tanrı olacak adam (tövbe tövbe) ailesini ihmal ediyor ve yarattığı insanlar için bilgisayar üzerinden saçma sapan yasalar yazarak eğleniyor it (tövbe tövbe x2)...
Binlerce yasa yazmış böyle tuhafça; mesela süper markette yandaki sıranın her zaman daha hızlı ilerlemesi gibi (eheh)... Derken Ea, babasının garip anayasasına ve insanlara çektirdiklerine artık dayanamaz olur. Çamaşır makinesinden açılan bir tünele girerek evden kaçar ve sıradan insanların dünyasına adım atar. Peki sonra ne olacaktır? Sonrasını kendisi de bilmez be dünya güzeli… Kaçar işte... (Film sinopsisini Koray Avcı şiiri gibi bağlamak)…
Resimdeki Alice Harikalar Diyarı'nda göndermesini bulunuz...
Karakterler?
Ea kızımız burada kendisine 6 havari toplayıp babasının yasalarını değiştirmeyi amaçlıyor. Bu altı karakterin hepsi ayrı bir cins. Biri seks bağımlısı, bir diğeri hayat sigortası işinde çalışan suikastçi filan... Sonra bazıları, kızın özel güçleri ve tavsiyeleri sayesinde değişiyor, hayatlarını düzene sokuyor. Filmin dili çok naif ve masalsı yani, sanki her şey kızın hayalleri-rüyaları gibi, sanki tüm film kızın özene bezene aldığı bir anneler günü hediyesi gibi (böyle de bağlamışken şu parantez içine ne anneler günü reklamı alınırdı ha)...
Filmin annesi: Her şeyden habersiz Yılmaz Özdil paylaşamaya devam ederken...
Başka?
Film, aralara Akıllı Tv videoları gibi komik anlar serpiştirerek öyküye mizah katıyor. Evet Akıllı TV videoları, eleştirel bir filmde kullanınca sırıtmıyor. Bir de her karakterin geçmişini anlattığı sahnelerden hem komik hem anlamlı şeyler çıkıyor. Ruh haline göre ister komik ister anlamlı tarafıyla ilgilenebilirsin. Filmdeki, havari kadının kendisine manita olarak seçtiği gorili ele alalım. Komiktir, çünkü goril haline bakmadan bir kadınla sevgililik yaşayabilir; anlamlıdır, çünkü goril bile filmin eleştirelliğinden dolayı kendisine ve çevresine yabancılaşabilmektedir...
- Ya dün gece çok içtim ondan öyle oldu galiba...
Bir replik: "Sesi sanki 30 kişi ceviz kırıyormuş gibiydi".
Puan: Eleştirelliğine 30, mizahına 20, kıza ve arkadaşlarına 20
Kurdun Uyanışı (Wolf Totem) - Orta Asya bozkırlarından selam olsun: Auuuu!...
Tibet'te Yedi Yıl filminden bildiğimiz Jean-Jacques Annaud'un yönettiği film, kurtlu filmler kategorisinin, “kuduz edenlerinden” alt türüne giriyor. Orta Asya’lara ve Çin’in Mao dönemine kadar uzanan filmin fragmanına uzanalım:
N’oluyor kurtlara? Neye uyanıyorlar?
1967 yılının Çin'inde geçer film... İki üniversite öğrencisi bir Moğol köyüne gönderilir. Onlara verilen görev ise şudur: Köylülerin çocuklarına Mandarin dilinde okuma yazma öğretip çobanlık yapacaklardır; köylüler de onları köy yoğurduyla, organik domatesle, sıcak bazlama üstüne sürülmüş tereyağıyla beslemekle yükümlüdür.
Tereyağı dedin ve şimdi Canan Karatay gelecek!
Kurtlara gelelim
Bu şehir bebeleri tam koyuna, otlağa, obaya alışmış rahat rahat takılırken kurtlar birden öfkeleniverir. Çünkü kurtların sonra yeriz diye karlar altına sakladıkları ceylanları bazı paragözler çalmıştır. Zulası patlatılan kurtlar oybirliğiyle bu işi insanların yanına kâr bırakmamaya karar verir. Derken kaçmaca-kovalamaca başlar. Bu arada üniversitelilerden biri bir yavru kurt sahiplenir. Üniversiteli dediğin de böyledir. Şehirde gezdirip kızlara hava atarım düşüncesi 1967 Çin'inde de, M.Ö.'sinin Mısır'ında da mevcuttur...
- Köpek seven gızlar eqlesin...
Geyiği goygoyu bi' kenara...
Film bir kurt güzellemesi. Yavrularına dokunmadığın sürece zehirli dişlerini geçirmeyen, kafaları da zehir gibi çalışan hayvanlar olarak saygı duymamız isteniyor onlara. Eyvallah, bir kurtla kaşılaşırsak mümkün mertebe saygıda kusur etmemeye özen gösteririz zaten... Kurtlar bu arada film için İskoç bir eğitmen tarafından özenle eğitilmiş, yönetmen ne derse yapmış, profesyonelleşmişler... Genel çekimlerle organize bir şekilde at kovalamalarını görme deneyimi şahane... Anlıyoruz ki, herhangi bir yerli mafya dizisinde rahatlıkla oynayabilecek kıvamdalar..
Polat sonunda ölmeyi başarırsa Kurtlar Vadisi'ni en az 2 sezon götürür bu eleman
Bir öneri: Shal diye bir Kazak filmi var, Orta Asya bozkırlarında yine kurtlarla geçen. Bak o da çok fenadır.
Puan: Eğitilmiş kurtlara 40, yavru kurda 20
Brooklyn - Eskimiş kıyafetlerinizi getirin, Oscar adayı dönem filminizi götürün....
Brooklyn filmi eski arabalı dönem filmi kategorisinde Carol'u geçerek Oscar adaylığına konmuş ama hiçbir dalda ödül alamayarak eli boş dönmüştü. Dönemini çok da geçirmeden vizyona sokmuşlar...
Şöyle fragmanı:
Neler oluyor?
Roman uyarlaması filmin öyküsü-senaryosu tırt... İrlandalı genç bir kadın umuda yolculuk edip ABD'ye varıyor da zamanla üzerindeki İrlandalı çekingenliğini atıp sevgili yaparak hayata sarılıyor. Bir yandan da memleket özlemi, sıla acısı, hasret rüzgarları hissediyor tabii... Sürekli mektup okuyup ağlıyor. WhatsApp henüz icat olmadığı için ağlamalı emoji gönderememenin acısı da ayrı koyuyor...
Öykü böyleyken bu filmde asıl üzerinde durmamız gereken sanat yönetmenliğinin güzelliği oluyor. Normalde, "Ulen altı üstü iki kostüm diktiriyorlar" diye düşündüğümüz sanat yönetmenliği, İrlanda'nın yeşilini, ABD'nin alacalı bulacalı renklerini ne güzel yapmış bak...
*Pamuk helva, çiçekli etek ve subliminal coca cola kutusuyla oluşturulan sanatsal Amerikan rüyası...
Başroldeki kız güzele benziyor, kim bu?
Filmin 10 dakikada bir elbise değiştiren, dönemin tüm kreasyonunu üzerinde görmenin mümkün olduğu başkarakteri, henüz 22 yaşındaki Saoirse Ronan. Güzelim Keira Knightley'in başrol olduğu Kefaret filminde, küçük bir çocuğu oynuyordu. Ablasının aşkını çekemeyip pislik yapıyordu da ağzına ağzına vurmak istiyorduk hani... Neyse, diyeceğim o ki; Ronan zamanla pek bi' güzelleşmiş*.
O küçük kızın değişimine inanamayacaksınız!! (Normalde insanlar büyümez çünkü mk)
Filmin en kötü yanı: Zaten yüzde 80'i yemek masalarında geçen filmde ABD'li arkadaşlarının bizim Külkedisi kıza çatalla yuvarlayarak makarna yemeyi öğrettikleri bir sahne var ki, öylesine gereksiz... Biz renkli sanat yönetmenliği-sisli sinematografi tartışaduralım, bir anda Sosyete Şaban seviyelerine kadar geriliyor film...
Puan: İrlanda yerelinde 55
Magi - Hasan Karacadağ'dan da bir Amerikan kabusu denemesi
Aynı korku filminden 6 tane çekerek (Dabbe) bu alanda bir rekora giden, her filmine özenle piar, viral yapan, mesela bir filminde oyuncuları kuantum yasalarına göre çalıştırdığını iddia eden Hasan Karacadağ bu filmiyle dünyaya açılmış... En son The Hateful Eight'te gördüğümüz Michael Madsen de oynuyor. ABD'liler-Türkiyeliler bir olup arka planında gizemli şeyler dönen karmaşık bir cinayetin, yani "Bu işte başka bir iş var*"ın peşinden koşuyor.
*There is another work in this work...
Puan: 6'ıncısı gelince konuşuruz
Özel Bir Gün (Mother’s Day) - 'Ona anneliğini hissettirin'
“Garip gurup tiplerin özel bir günde toplanıp aksilikler yaşaması ve bunun hem çok komik hem de çok sıcak olması gerekmesi” temalı filmlerin sonuncusu. Aynı yönetmen (Garry Marshall) Sevgililer Günü ve Noel komedilerinden sonra bir de Anneler gününe özel böyle bir şey çekmiş. Yalnız bu anneler orta sınıf Amerikan annesi olduğu için sen kendi güzel anneni Küçük Esnaf’a filan götür yine de...
Puan: Her şeye rağmen kendisini izleten Julia Roberts ve Jennifer Aniston
Anneye öyle denmez
Bay Doğru (Mr. Right) - Paylaço burunlu suikastçiden koca adayı olur mu?
Şirin ablam Anna Kendrick'in başrol kadını oynadığı bu film, bir çift serseri aşığın macerasını anlatıyor. Kendrick oynadığından mı ne, film dansla açılıyor dansla kapanıyor. Paylaço burunlu tatlış tetikçiyle sevgili oluyor da bu herifin patır patır eski patronlarını vurduğunu görünce ağzı açık kalıyor bizim Kendrick’in… Ama sonra slow motion bir biçimde kurşunlardan kaçmalarını, uçan seksi tekmelemelerini görünce etkilenmiyor değil haşin erkeğinden.
- ''Gül gül öldük'' diye laf sokan hanginizdi?
Filmin parodiye kayan yerleri güzel ama, “Keşke Kingsmanvari bir şey çekeydiniz, bir suikastçi parodisi yapaydınız” diyesimiz geliyor. Bir de “Keşke bizim ilişkimiz de böyle heyecanlı olsa, valla tek heyecanımız gece dışarı çıkınca acaba bizimkine laf atacaklar mı sıkıntısı" dediğimiz de oluyor...
Puan: Slow motion şeklinde verilmiş bir 50 point
Ratchet ve Clank (Rachet and Clank) - Çocuğu bilgisayar başından kaldırıp oyun uyarlaması filme götürmek...
Çok satan bir oyunun uyarlaması olan animasyon filmde birbirinden salak üç kahraman dünyayı kurtarmaya çalışacak. Olsun, en azından yerli komedilerdeki gibi mafyaya bulaşmayacaklar...
Bitmiyor arkadaş vizyon... Acaba diyorum, "10 filmli vizyon İSTEMİYORUZ!" diye change.org’dan bir imza kampanyası başlatsak da hiçbir işe yaramasa mı?... Neyse, geri kalan filmler de Baskın Günü, Kadere Tutsak ve Emicem Hospital isimli üç adet, afedersin dandirikten şeyler... Üzerlerine tıklarsan fragman açılır, biz sonuca geçelim:
SONUÇ - Biblo İsa, Jön Kurtlar ya da paylaço burunlu tetikçi
Sevgili filmiyle başlayalım: Serseri aşıklar izleyerek rutin ilişkilerini pekiştirmek isteyen çiftler Mr. Right'a gidebilir. 3 boyutlu eğitilmiş kurtların rol aldığı Kurdun Uyanışı ise bozkır sevdalıları ve şu ara sıkıntılı bir dönemden geçen ülkücü camia için iyi bir tercih sayılabilir. Orta sınıf anneler Özel Bir Gün'de, dönem filmi-dizisi merakı yüzünden Yedi Güzel Adam, Diriliş: Ertuğrul bile izleyenler pekala Brooklyn'de buluşabilir... Yalnız, yazı başında da belirttiğim gibi, haftanın en iyisi Yeni Lahit. Yolu anlamlı ve eğlenceli bir filme düşsün isteyenler kaçırmasın.
Fakat ben kaçayım artık. Görüşürüz....
Twitter: @duraladam
-BİTTİ (Her Mayıs'ın ilk haftası olduğu gibi, haftaya birbirine giren Marvel karakterleri geliyor)-
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et