Don't Starve Together'da Torun Torbaya Karışacak Kadar Yaşama Rehberi...
Don’t Starve Together: Son yıllarda çıkmış en iyi hayatta kalma oyunlarından biri. Her ne kadar onun için aksiyon-macera türünde deseler de, bu bildiğin hayatta kalma oyunu. Adı üstünde: Acından ölme! Velhasıl oyunda hayatta kalmak için yaşadığınız dünyayı iyi kullanmanız, bazı şeyleri tecrübe ede ede öğrenmeniz, bazılarını “ben olsam ne yapardım” diyerek halletmeniz gerekiyor. Uzun lafın kısası oyunda yapılacak çok iş var. Haydi buyurun…
1. Oyuna en az 3-4 kişi girmeye özen gösterin ve bir takım olun
Don’t Starve Together adından da anlaşılacağı gibi “geçen gün arkadaşlarla sıkıntıdan patlıyoruz bi survive edelim dedik” türünde çok kişiyle oynanan bir oyun. Hem sofralar kalabalıkken güzel değil mi? Neyse, burada pek sofra imkanınız olmuyor fakat çok kişi olmanız avantajlı. Oyundaki karakterlerin özelliklerine göre bir takım kurmanız da ayrıca yararınıza. Çetede her zaman iyi dövüşen ve karanlıktan korkmayan birilerinin olması lazım. Bir de takımı yöneten ev işlerinden sorumlu bir kaptan.
2. İlk işiniz haritayı tamamen açmak ve önemli noktaları keşfetmek olsun
Oyunda en önemli şeylerden biri yaşayacağınız bölgeyi iyi tanımak. Haritayı en büyük ayarlarda kuruyorsunuz fakat haritada bazen domuz kral ya da gears robotları olmayabiliyor. Çok ilginç şeylerle de karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle şöyle bir haritayı gezin, kaynaklara bakın, eksik gedikleri kontrol edin ve sonra bu dünyada yaşamak isteyip istemediğinize karar verin. Bakın dikkat! “Yaşamak” kelimesini kullandım. Yani öyle kamp ateşi yakayım ne bulursak yiyelim kafası değil. Burada birkaç yüz günlük yaşam alanından bahsediyorum…
3. Metrobüse ve kaynaklara yakın bir yerde yerleşik hayata geçin
Oyunda hızlıca yerleşik hayata geçmek çok önemli. Hayatta kalmak ve daha fazla keyif almak için kendinize ait bir yaşam alanı kurmanız iyi olacaktır. Bunu yaparken de metrobüse ve bilumum kullanılacak kaynaklara yakın olmasına özen gösterin. Metrobüs dediğim de taş yollar… Çok hızlı gidiyorsunuz onunla iyi oluyor. Neyse, doğru yer olduğunu düşündüğünüzde beyliğinizi oraya kuruverin. Atalarımızı örnek alın biraz!
4. Vahşi doğada kolay kolay riske girmeyin
Karşılaşacağınız her vahşi yaratığın hemen hemen bir alt etme taktiği var. İlk başlarda zorlanıyor olabilirsiniz fakat koca bir bufaloyu veya bir köpek sürüsünü oyuna girdiğiniz ilk anda bile kesebilirsiniz aslında. Velhasıl gerek boss savaşlarında gerekse avlanırken çok mecbur kalmadıkça riske girmeyin. Öldüğünüzde sizi canlandırmak kolay fakat tekrar iyileştirici yapmak, can seviyeni artırmaya çalışmak gibi işlere girmenize gerek yok. Tehlike benim göbek adım diyorsan da kardeşim git bataklıktaki tentacle’lara kafa at ne deyim yani.
5. Her zaman bir B planınız ve bunun için malzemeleriniz olsun
Ev dışında bir yerlerde takılırken özellikle yalnızsanız her zaman en kötü senaryoyu düşünün ve muhakkak bir B planınız olsun. 400 gün yaşayıp yanında ateş yakacak malzemesi olmadığı için zifiri karanlıkta ölen arkadaşlar gördüm. Yanında sahte kalp olmadığı için takım arkadaşını boss savaşında canlandıramayıp sonra kendisi de ölenleri gördüm. Gördüm sevgiye muhtaç, gördüm şefkate muhtaç, gözü doymaz gönlü aç, ben ne yamyamlar gördüm. İsyeeaaannlarım sahipsizzz.... Öhm neyse, kafa gitti... Diyeceğim o ki takımın tüm üyelerinde hazırda bir sahte kalp olacak. Ateş yakacak malzeme, karın doyuracak birkaç et parçası vb şeylerle hazırlıklı gezin.
6. Kendinize bir habitat kurun
Yukarıda da bahsettiğim gibi yerleşik hayata geçmek çok önemli. Bu alanda oynadığınız sayıda insana yetecek kadar bir habitat kurmanız gerekiyor. Dışardan çalı, dal ve berry kökleri yolun, evinize getirip ekin, ağaç köklerini toplayıp kendinize koruluk alanı oluşturun, tarlalarınızı sürün ve et kurutacak düzeneklerinizi hazırlayın. Eve gelen tüm yiyecek ürünlerinden daha fazla verim alabilmek için ocaklar yapın. Yemek pişirin daha sağlıklı uzun ömürlü olun.
7. YTL; Yaratık Tuzak Labirenti hazırlayın
Bu oyundaki onlarca taktikten biridir. Fakat herkes bilmez. Size gelen köpek saldırılarından kazandığınız köpek dişleri ile diş kapanları yapın. Bunlardan bayağı yapın ama. Yaklaşık 100 kadar. Taştan duvar örerek uzunca bir koridor hazırlayın ve bu kapanları içine yerleştirin. Labirentlerin özel giriş ve çıkış bölümleri olsun. İleriki seviyelerde büyük köpek sürüsü saldırılarında hatta boss savaşlarında bu koridorları kullanarak parmağınızı bile kıpırdatmadan rakiplerinizi alt edin. Biz işi abartıp bir düzine bufaloyu birkaç dakika içinde bu labirentte hiç etmiştik.
8. Oyuna doğrudan etkisi olmayan ama hayatınızı kolaylaştıran modları kullanın
Bu mod konusu iki ucu boklu değnek. Çünkü bu işi abartan ve binlerce gün yaşayabilen insanlar var. E ne keyfi kaldı her şeyi modlarla halledeceksek? O yüzden benim önerdiğim bazı modlar olacak sizlere. Bunlar hayatınızı kolaylaştırır fakat doğrudan ömrünüzü uzatmaya yaramaz. Yani çok da abartmadan mod kullanın.
Oyunda kullanmanızı tavsiye ettiğim modlar:
63 stacks: Üzerinizde biriktirdiğiniz zımbırtıların adetini artırır. Örn; 1 slotta 63 adet taş taşıyabilirsiniz.
DST Freezer: Normal buz dolabından daha uzun süreli koruma sağlar. Yiyecekleriniz daha uzun süre saklayabilirsiniz.
DST Storm Cellar: Normalde tahta kasalar içinde muhafaza edebileceğiniz şeyleri çok daha büyük bir kiler içinde toplamanızı sağlar. O kadar kasa ile mi uğraşacağım diyenler için birebir.
Global Positions: Bu çok lazım değil fakat arkadaşlarım nerede ne yapıyor birbirimizi bulmakta zorluk çekiyoruz diyorsanız kullanabilirsiniz.
Healt Info: Savaştığınız yaratıkların canını gösterir. Baktınız ölecek gibi değil topuk yapmanız için size süre tanır.
Infinite Tent Uses: Normalde bu tenteleri yapmak çok kolay fakat sürekli yenilemek zorunda olmak sinir bozucu. Bir kere yapıp sonsuza kadar kullanmak isterseniz bunu da kullanabilirsiniz.
Auro ReTrap: Kuş, böcek falan avlarken kullandığımız basit kapanlar var ya, onun içindekini aldıktan sonra otomatik tekrar kurulmasını sağlar. Aksiyon dolu örümcek avı gecelerinde işe yarıyor.
Minimap HUD: Haritanızı mini bir görüntüde oyun ekranında gösterir. Normalde her seferinde nereye gidiyorum lan demek için “M” tuşuna basarsınız fakat bu mini harita ile nerede olduğunuzu sürekli görebilrsiniz.
DTS Together Türkçe Yama: Benim İngilizcem yetmiyor diyorsanız da bu modla oyunu Türkçeye çevirebilirsiniz. Yapanın eline sağlık.
Haydi şimdi gidip kendi köyünüzü kurun. Sağlıcakla kalın!
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et