Kona, Ori, We Happy Few… Elde Avuçta Olanlarla Bir Şahesere Dönüşmüş 5 Bağımsız Oyun
Bağımsız oyunlar, Independent video games ya da indie oyunlar… Herhangi bir yayımcı ve yapımcı desteği olmadan, tek bir kişi tarafından ya da mini bir ekiple ortaya çıkarılan düşük bütçeli oyunlar. Aslında tarihi çok eskiye dayanan fakat son yıllarda oldukça popüler hale gelen bir dünya...
Sağ olsun, Kickstarter, Steam Greenlight gibi platformlar bu değerli geliştiricilerin önünü açarak hem finansal destek hem de oyunlarını kitlelere duyurma şansı veriyor. Tabii bir de gelişen oyun motorları ve bunu herkesin kullanabiliyor olması artık bağımsız geliştiricilerin çok daha kaliteli işler çıkarabilmesine olanak sağlıyor. Kalite demişken; indie oyunların en önemli özelliklerinden biri de oldukça özgün, hayal dünyası geniş ve çok farklı dünyaları insanlara sunuyor olmasıdır. Kısaca bu oyunları sevelim, sahip çıkalım. Hadi gelin sizleri birkaçıyla tanıştıralım madem…
1. We Happy Few
İngiliz Complusion Games tarafından 2014 yılında geliştirilmeye başlanan 2015 yılında Kickstarter’dan 266,163 dolar bağış toplayarak güzel bir başlangıç yapan oyun, geçtiğimiz Haziran ayında resmi çıkışını yaptı. 1960’lar İngiltere’sinde distopik bir dünya kurgusuyla hazırlanan şahane bir hayatta kalma, aksiyon oyunu. Kendi türünün en nevi şahsına münhasır oyunlarından biri diyebiliriz. İşin içinde bir de Unreal Engine 4 olunca bu özel dünya bir anda renklenivermiş. O kadar kavga dövüş arasında bir de çöpten yemek yemek zorunda kalmasak iyiydi ama…
2. Kona
Bu sefer yolculuk Kanada’ya. Yıl 1970. Mevsimlerden kış. Hava -20 yarım metre kar var zincirsiz lastiklere sahip bir kamyonetle orayı burayı dolaşıyoruz. Fırtına sonrası sessizlik var. Ürkütücü bir köyde doğa üstü olayları araştırıyor, kurt köpek ne kadar ipsiz sapsız varsa onlarla cebelleşiyor hayatta kalmaya çalışıyoruz…
2012 yılında kurulan Kanadalı şirket Parabole tarafından geliştirildi. Hazır Kanadalıyız ilk oyun bizim buralardan olsun demişler. E3’te şöyle bir görücüye çıkardılar sonra da Kickstarter’dan 44,271 dolarlık bağış topladılar. Karşılığında da oyunculara gayet güzel bir oyun verdiler. Kanada soğuktur, yolları yokuştur, bir garip olaylar oluyor burada, hayatta kalmak zordur…
3. Ori And The Blind Forest
Bağımsız geliştiricilerin ne denli özgün oyunlar geliştirebildiğin en güzel örneklerinden biri. Müthiş renkleri, fantastik özgün dünyası ve yürekleri burkan hikayesi ile oldukça etkileyici bir oyun. Koca bir ormana hayat veren Ruh Ağacı’ndan kopan bir yaprak tanesinden doğan Ori, ağacın kuvvetini kaybetmesi ile ipsiz sapsızın kol gezmeye başladığı ormanda hayatta kalmaya çalışır. Biz de Ruh Ağacını tekrar eski gücüne kavuşturmak için ağacın bize verdiği büyülere dayanarak biraz huzuru kaçırmak için yola koyuluyoruz. Elma ağacımızı taşlayanı 9 köyde kovalarız. Adamın asabını bozmasınlar…
4. The Long Dark
Kona sizi kesmezse bir ölçek The Long Dark ekleyelim gecenize. Kar, kış kıyamet ve jeomanyetik bir felaket sonrası etrafta kimseciklerin kalmadığı bir dünyada hayatta kalmaya çalıştığımız bir oyun. Biz neden oradayız onu bilemiyorum ama… Tabii bir jeomanyetik felaket sonrası etrafta zombi falan bekliyor insan ama onlar bu sefer yok. Doğa ana artık size ne verirse o… Grafikleri, kurgusu ve konusu ile gayet keyifli bir oyun diyebiliriz. 2014’te Steam erken erişime açıldı, 2016 yılında 750.000 kopya sattı ve Kickstarter’dan destek alan yapımcısı Hinterland’ı zengin etmeyi başardı. Bir sonraki oyununuzda böyle güzel olsun Hinterland…
5. ABZÛ
Listemizin son sırasında eşine pek az rastlanan bir oyun var. Ne havadayız ne kararda, bu sefer bir denizaltı macerasındayız… Giant Squid tarafından geliştirilen macera ve simülasyon türündeki oyunda capcanlı renklere ve kurguya sahip şahane bir dalış macerasına tanıklık ediyoruz. Uçsuz bucaksız bir okyanusta deniz canlıları ile yakın dostluklar kuruyor, denizin altındaki gizemli dünyaları keşfediyor ve açılan portallar yardımıyla farklı boyutlara geçebiliyoruz. Tabii karakter sıradan bir insan değil, o yüzden tüpsüz 48 saat dalmışlığım var diyebiliyorsunuz. Sakin, huzurlu, hayatta kalmak zorunda kalmadığın kafa dinlemeye deniz kenarına değil denizin içine girdiğin bir oyun…
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et