King Of Fighters'dan Tekken'e... 90’lara Damgasını Vurmuş 5 Şahane Dövüş Oyunu
Bugün sizlere 90’ların vazgeçilemeyen en iyi Atari dövüş oyunlarını hatırlatalım istedik. Teknolojinin oyun ve grafik dünyasına etkileri yüzünden artık bu güzelim dövüş oyunlarını oynayacak mecra pek kalmamış olsa da (delisi olup emülatör kullanan ağabeylerimiz, sözümüz meclisten dışarı) her biri tek tek hatırlanmayı hak ediyor. Buyrun o halde, aziz hatıralarına saygıyla...
1. King Of Fighters ‘98
Efendim esasen serinin ilk oyunu ’94 olmasına karşın Kyo Kusanagi abimizin ateşle dansı bu versiyonda daha da sertleşiyor. Eski versiyonları daha iyi hatırlayanlar varsa içinizde, üçe üç dövüş sistemi pek bir yorucuydu. Birer bir dövüş senaryosuna geçildikten sonra muhtemelen hepimiz daha çok keyif almıştık. KoF her versiyonda öne çıkan senaryolarıyla da hatırlanırdı ancak, ‘98’de ilginçtir ki herhangi bir özel senaryo bulunmuyordu.
Yıllar boyu alt etmeye çalıştığımız Orochi’yi bir önceki ve bu versiyonda ünlü düşmanlar Iori ve Kyo ittifak kurup senaryo gereği alt etmeyi başarmışlardı. Orochi’yle dövüşene kadar sıkıntı çekilmiyormuş gibi en büyük hırsı ona karşı yapsam da 2 dakika sonra bütün üzüntümle gişedeki abladan birkaç jeton daha alarak kendimi makinenin başında buluyordum... Ha bu arada; KoF’un sanki bir sonraki versiyonunu bekleyin manasında oyuncularına o zamanlar bir coming soon edasıyla sunduğu sloganı da unutmayalım..
“The Dream Match Never Ends”.
2. Street Fighter
Tamı tamına 26 yıl önce başlayan bu efsaneyle beraber bir değil birkaç jenerasyon yetişti desek sanırım yanlış olmaz. Benim Street Fighter ile ilgili hafızamda yer etmiş en önemli olay ilk oynadığımda çok zorlanmıştım. Çünkü 6 tuş yeteneği vardı, hem yumruk (3) hem tekme (3) yetenekleri fazla olduğu için combo olayını maalesef uzun süre çözememiştim bu yüzden de epey bir süre sinir olmuştum oyuna. Blanka ile olduğu yerde durup tek tuşla etrafa elektrik saçarak bizi deli edenleri, karşımda delicesine combo atan Ryu ve Ken ile resmen monitörde dans edenleri saymıyorum bile.
Ne olursa olsun Street Fighter hala çok eğlenceli, hala yeni versiyon üretebiliyorlar ve hala oyuncu kitlesi çekmeyi başarabiliyor. Bu arada benim efsanem Dhalsim’dir. Köyüne yardım edip para biriktirebilmek için Dünya Şampiyonası’na giden Dhalsim, adamın dibidir..
3. Mortal Kombat
Adına 2 adet sinema filmi çekilen ve hatta “dını dını dıd dıdı dıdıdıt” şeklindeki müziği zamanın gece klüplerinde bile çalan bir başka efsane. Sub-zero’nun rakibi dondurması kadar soğuk gelmişti ilk gördüğümde oyun. Gel gelelim her round sonu bir “FINISH HIM!” olayı koyulması oyuna farklı bir tarz katmış ve çoğumuzun ilgisini de böyle çekmişti. 1992’de sadece 10 karakter ile başlayıp daha sonra gelen başarı ve ilgi ile beraber onlarca dövüşçüye ve senaryoya kavuşmuştu MK.
Elbette bütün olay Shao Kahn’ın ipini çekmektir ancak bizim artist Johnny Cage’in güzeller güzeli (aman dikkat!) Sonya Blade’i aşk uğruna kovalaması meseleyi farklı boyutlara da taşımıştır. Bu arada soğuk nevale Sub-zero’ya laf attık ama kendileri bütün Mortal Kombat versiyonlarında yer alan tek karakterdir, söylemezsem ayıp olur.
4. Double Dragon
Mahallenin kavgacı çocukları demek istiyorum ben bu oyundaki karakterlere Diğer oyunların aksine paldır güldür birbirine dalan, ben combo mombo uçmam kaçma bilmem diyen abi ve ablalarla dolu bir dövüş oyunuydu. Zaten “beat them up” tarzında olduğu için bu açıklamayı yapmak pek de yanlış olmaz sanırım.
Diğer dövüş oyunlarından ayrılan bir diğer özelliği, iki veya tek kişi “gel baba yürüyelim şu sokağın sonuna doğru” diye yola çıkıp önümüze gelene bir tekme sloganıyla sokağı temizleyerek büyük patron (Boss Fight) kapışmasına doğru devam ediyorduk. En eskilerden bir tanesi.. Yazmadan geçmeyelim dedik.
5. TEKKEN
Arcade efsanesi ile başlayıp günümüz de IOS ve Android sistemlerde bile hala oynanan Tekken, bugünkü son durağmız. MK’yı hatırlatırken yazdığım gibi Street Fighter oynadıktan sonra gerek senaryo gerek karakter efektleri ile bu oyuna alışmak baya zaman almıştı ama bir kere alıştıktan sonra gerçekten çok keyifliydi.
Bir baba-oğul-torun kavgasından yola çıkılan senaryo daha sonra aldı başını gitti. Mishima ailesinin fertlerinin birbirini yemesi olarak da özetleyebiliriz durumu. En son torunu Jin kazama cinnete bağlayıp şeytani gücünü kullanarak dedesini alt etmeyi başarmıştı (filmde de aynen bu şekilde geçer sahne). Bruce lee’ye gönderme yapan Marshall Law adında 23 farklı stilde dövüşebilen bir karakter bile vardı. Velhasıl, Mortal Kombat ve Street Fighter gibi sinema sahnesine taşınan güzide bir dövüş oyunumuzdur kendisi. Hey gidi hey... Son olarak; oyun tekken iyi gitmiyor çiftken oynayın... ehehe
Aslında kategorilere ayırarak arcade oyunlarını anlat anlat bitmez. Bitmesin de zaten, tadı damağımız da kalsın. İyi ki varsın SNK diyelim ve toparlayalım. Sizlerin de aklına gelenler varsa söyleyin yazıp-çizmeye çalışalım, benim arkadaş bir oyun merkezi açtı ben yavaştan oraya gidip 2 KoF atayım. Selametle...
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et