Paranoya Devri: Korona’dan Sonra Muhtemelen Üç Buçuk Atarak Yapacağımız Şeyler...
Hepimiz bu aralar obsesif kompulsif hastaları gibi takıntılı ve tutkulu bir temizlik işine giriştik. Corona etkisini artırırken, sterilize olmanın sınırlarını zorlayan sahte alkol tüketicilerimiz bile oldu. Kolektif olarak “tertemiz” bir delirme yaşıyoruz galiba. Hayır elleri oraya buraya değdirmemek için kullandığım dirsekler mutasyona uğrayıp işlevsel hale gelecek diye korkuyorum. Eller zaten yıkamaktan kaskatı.. Şimdilik neye dönüşüyoruz belli değil, ama anlaşılan hiçbir şey “eskisi gibi” olmayacak.
1. Gece kulübü?? Daha yazarken ateşim çıktı...
Sosyal ortamdaki sıradan bir öpücüğün bile 700 tür bakteri demek olduğunu öğrendim geçen. Kulüpteki diğer “aşırılıklar”ın virüs getirisini hayal edemiyorum bile. Corona, temizlik şartellerimizi fulleyince, doğal olarak aktivitenin cazip yanları da maalesef değer kaybetmiş oldu. Her şeyin kirli olduğu inancıyla kaç alışkanlığımızı gözden çıkarırız bilmiyorum ama bir grup terli insanın, arkadaşlarının yaladığı bardaklarından içki içmesi fikrine bir süre uzak kalacağımız çok açık. Şimdilik hoşça kal ışıltılı geceler, umarım yine güvenimizi tazeleriz…
2. Bir tek şoförün gördüğü o boşluğu yaşıyorum…
Yetersiz oksijenden sadece mikroorganizma soluduğumuz ama ölmediğimiz şanslı günlerimiz olmuş meğer. Otobüsteki 5 cm’lik boşluğa kıvrılır giderim derken kaç tip virüs alt etmişiz, valla helal. Ama Corona sonrası hayatta böyle gider mi bilemedim, olaya bu kadar hakimken bir sıcak tutamaç daha tutamayacağım çünkü. Şimdi ya krizi fırsata çevirip aşırı zengin olacağız ya da toplu taşımadaki “hepinizden iğreniyorum” capslerinin yeni yüzleri.
Olası ikinci ihtimalde bi like’ınızı alırım. <3
3. One Night stand? Gelsin coronalar, frengiler…
Şu şartlarda kendini 10 dk önce gördüğün bi ağzın içinde hayal edebiliyor musun gerçekten? Ben yazarken bile çarpıntı geçirdim. Normalde libido nereye biz oraya ama başımıza öyle şeyler geldi ki, başkasının eli değmiştir diye cips paketi falan cifliyoruz. Neyse biz titiz bekarlar olarak bir süre sexting gibi alternatif yollar deneyelim, düzenli sex hayatı olanları kıskanmıyor, keyiflerinin devamını diliyorum.
Not: Tek eşli düzende de bir takım devrimler yaşanmış olabilir
4. Direkt enfekte: Düğün
Covid19’un tüm semptomlarını 1 saniye içinde hissetmek isteyen düğünlere gider heralde. Kurgu tamamen temas zorunluluğu üzerine. Kimin eli kimi enfekte ettiği belli değil. Halay çekeceğim diye de bin ayrı bakteri türüne bağışıklık kasanlar var, antikorunuza yazık.
Biz bu takıntıları ‘ne zaman yeneriz’i dert ederken Zeytinburnu Sahili’ne kimse kötü haberi vermedi heralde. Geçmiş olsun. İnşallah toplu intihar girişimleri başarısız olmuştur.
5. Yurt dışı planları tahmini ne zaman hayata geçer?
Canımızın derdine düşmüşken yurt dışı yaramızı deşeyim dedim, malum felaket tellallığı yapıyorum detayları atlayamam. Takıntılarımızı aşana kadar yurt dışı planlarını çook ileri bir tarihe erteleyeceğiz, farkında mısınız? Biraz ülkeden uzaklaşasımız vardı onun da içine edildi. Şimdi gel de güven İtalya’nın erkeğine, Çin’in pekin ördeğine.. Zaten yarasa dedikodusu nasıl bi travma yarattıysa 2 aydır vejeteryan oldum, bir de tavuk virüsüyle uğraşmayayım diye.
Evlerden çıkıp yurt dışına kadar uçacak g.t ne zaman gelir bilmiyorum ama yurt dışı aksiliklerine neyse ki bağışıklık kazandık. Bu da bizi yıkmaz deyip bir müddet tatil albümlerinin tozunu almakta fayda var.
K.Ö: Turist kafilesi - K.S: Bir avuç Covid19
6. Zar zor sosyalleşmeye niyetlenmiştik bir de…
Her bahar gelişinde şu ölü kış toprağını üstümüzden atalım diye yeni kararlar alırız, pek uygulamasak da. Daha çok gece çıkması, davetleri, konser-festival kovalaması zart zurt. Hani maksat geçen yılı atlatmamıza yardımcı olsun. Nerden bilelim sosyalliğin kökünü kurutacak daha sert bir yıla dalacağımızı…
Talihsiz oldu tabi, YİNE spora gitmemek için bir bahanemiz daha oldu mesela. Zaten kafa olarak zor adapte oluyorduk bu işlere, Corona da bahanemiz oldu.
Covid19'la eliptik bisiklet keyfi (temsili)
Hapşurana çok yaşa deyip mendil uzatırken birden koşarak uzaklaşmaya başladığımız şu dönemde, köklü toplumsal değer ve adetlerimizle bile hesaplaşmaya başladık. Hadi bir İngiliz için çok normal de, biz nasıl içimize sokmadan iletişim kuracağız o meçhul. Biri geçmişte çıkıp 2020 yılında el yıkamayı, temiz kalmayı ve kişisel sınırları korumayı öğreneceğimizi söyleseydi, anaokulunda mıyız vizyonsuz diye dalga geçerdim. Kader işte, şimdi tüm gelecek planlarını bir tarafa bırakmış, saplantılı bir başak burcu hayatı yaşıyoruz.
Günün sonunda evde kal çağrısını ciddiye alıyorsak yeni düzenin de üstesinden geliriz evelallah diyerek son sözü Amerikalı yazar Thomas Friedman’ın ön görüsüne ayırıyorum. Kendisi New York Times”taki makalesinde bunun bir “çağ değişimi” sayılacağını iddia ediyor ve “Milattan Önce” ve “Milattan Sonra” gibi, “Corona Öncesi” ve “Corona Sonrası” diye anılacağına kesin gözüyle bakıyor.
Ben de bu sancılı devri “nasıl unuttuk ama” listeme kısa zamanda eklemeyi umarak, hepimize yeni miladımızda iyi şanslar diliyorum...
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et