Zaytung.Com
Zaytung
Uzun uzun yaz
VİDEOHABER

Canik Belediyesi: "Ülkemizde ofansif mizah yok diyenler utanır mı?"

Zaytung Store Banner
-> İmamoğlu protestolarında ve 1 Mayıs gösterilerinde gözaltına alınmayı başaran Abidin Ç. (34), 19 Mayıs ile kombo yapma peşinde...
-> Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 Aile Yılı dolayısıyla her aileden en az bir kişinin denetimli serbestlik kapsamına alınacağını duyurdu...
-> 1 Mayıs Kutlamalarını Önleme Komitesi, güne "geleneksel Taksim'e çıkan yolları kapatma etkinliği" ile başlıyor...
-> İBB'ye yönelik operasyonda, evlerde ele geçirilen para miktarının düşük kalmasının ardından Ekrem İmamoğlu hakkında yeni soruşturma başlatıldı: ''Personeline iyi bakmamak suretiyle...'
-> İmamoğlu soruşturmasında ele geçirilen para miktarının 3-5 bin TL sınırına dayanmasının ardından AKP'de söylem değişikliği: ''Turpun esas küçüğü çok fena...''
FOTOHABER

Erdoğan bugün bir siyasi kurumun yöneticisi ile görüştü…

Aynı merkezden çıkma haberlerde birinci kura ile belirlendi…

SİNEMA

Kafayı Bir Nebze Dağıtırken Direniş Bilincinize de Zeval Getirmeyecek 10 Politik Film...

BLOG

Türklerin Bitmek Bilmeyen İngilizce Serüvenine Eşlik Etmeye Hazır mısınız? İşte Çeşit Çeşit İngilizce Öğrenme Platformları

ASTROLOJİ

KOÇ (21 Mart - 20 Nisan)

Bol bol düşünmeden karar alıp `Bu ne saçma bir karar ya! Kim aldı bunu?` diyeceğiniz bir yıl daha sizleri bekliyor sevgili Koçlar. Gerektiğinde suçu atabileceğiniz birkaç retro, güneş tutulması, ay solması ve asla hatanızı kabul etmeme yeteneğiniz sayesinde 2025`i de yüksek özgüvenle kapatmanız mümkün görünüyor... devam...

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Hay Allah, Canınız mı Çekti? İşte Size Birbirinden Keyifli Öykü Platformları...

Olimpiyat Oyunları için Paris'e Giden Milli Takım Kafilesi, Kaldıkları Otelin Yemek Dağıtım (Catering) İhalesini Alarak İlk Başarıya İmza Attı...

2024 Yaz Olimpiyatları için Paris'te bulunan Milli Takım kafilesi, kaldıkları 5 yıldızlı otelin yemek dağıtım (catering) ihalesini alarak henüz turnuvanın ilk gününde önemli bir başarıya imza attı... devamı...

N'olmuş n'olmuş?

Zaytung Zone

''Amaaan şimdi eve gidip kim yemek yapacak?'' şeklinde düşünen takipçilerimizi diğerlerinden bi tık daha fazla seviyoruz, dürüst olalım...

Popmundo: Maceralar

Ekrem İmamoğlu'nu Unutturmaya Çalıştıkça Daha Fazla Hatırlattığını Fark Eden AKP Taktik Değiştiriyor: 81 İlde ''İmamoğlu'na Özgürlük!'' Mitingleri Düzenlenecek...

Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun X hesabını engelleyerek unutturma stratejisinin de tam tersi sonuç verdiğini fark eden AKP yönetimi, gece boyunca süren acil durum toplantısı sonrası radikal bir karara imza attı... devamı...

4 Mayıs Star Wars Günü Tedbirleri Kapsamında Atmosfere Giriş ve Çıkışlar Durduruldu...

Galaktik Güvenlik Konseyi, 4 Mayıs Star Wars Günü kapsamında alınan olağanüstü önlemler çerçevesinde, atmosfer sınırlarında tüm giriş ve çıkışları geçici olarak durdurdu...devamı...

Sinema

Korona Zamanı Olduğu Kadarıyla: Filmekimi ve İstanbul Film Festivali'nden Sizin İçin Seçtiğimiz 6 Film

Koronavirüs zaten zor olan yaşam şartlarımızı daha da beter hale getirdi. Sıkıntıdan (ve biraz da parasızlıktan) dört duvar arasında Instagram story'lerinin, canlı yayınlarının ve Netflix'in dibini sıyırdık ama o duvarladan birine projeksiyon yansıtacak kadar şanslı olmayanlarımız, haliyle beyaz perdeyi özledik. Neyse ki korona bitmese bile hasret bitti de kör topal bile olsa sinemalarımıza ve festivallerimize kavuştuk.

Bu sene 39.su düzenlenen İstanbul Film Festivali, çevrimiçi seçeneği ile karşımıza çıkıyor. Festivalde yer alacak galalar ise Filmekimi ile salonlarda yapılacak (Buna da şükür). Ulusal Belgesel Yarışması ve Filmekimi Galaları filmleri, Cinemaximum Nişantaşı City’s ve Kadıköy Sineması’nda gösterilecek.

Bayıla bayıla izleyeceğimiz ve merakla beklediğimiz filmlerin çoğunu salonlarda görebileceğiz ancak online olarak yer alan film veya belgeseller arasında matah bir şey bulmak epey zor. Ve maalesef bilet fiyatları da ''düşene bir tekme de biz vuralım'' parolasıyla hazırlanmış gibi: İndirimli 25 TL, tam 40 TL. Virüs tehlikesini geçtim maddi olarak da salonda gösterilen filmlere gitmek birçoğumuzu tehlikeye atıyor. Artık bir fincan kahvemizi elimize alıp pencereden uzaklara bakarak Wuhan’a ve koronaya sövmeye devam mı ederiz yoksa çiçekli maskelerimizi takıp sinemaların yolunu mu tutarız bilmiyorum.

Bu kadar uzun bir girişten sonra sıra geldi Festival'de benim dikkatmi çeken 6 filme. Buyrunuz:

 

1. UNDİNE

Alman yönetmen (haset zamanı) Christian Petzold’un yeni filmini gururla sunuyorum size.

Filmin adında yer alan mitolojik karakteri araştırdım. İskandinav mitolojisindeki Odin’e aşık olan bir su perisinin (denizkızı da diyorlar) cezalandırılması sonucunda adına Odine (Undine) denmiş. Aman sakın filmde denizkızı falan aramayın, bulamazsınız. Asıl olay şehir müzesinde çalışan sanat tarihçisi: Undine. Bu arada mitolojideki Undine, sadakatsiz eşini öldüren bir yapıya sahip. E şimdi filmdeki Undine de sevgilisine “Beni terk edersen seni öldürürüm diyor.” Düşman başına dedikten sonra hep birlikte vayy diyoruz ve kafamızı yukarı aşağı sallayıp anlamış gibi yapıyoruz.

 

2. NOMADLAND

 Venedik Film Festivalinde bu sene Altın Aslan’ı alan bu film de çok konuşulanlar ve merak edilenlerin arasında. Çinliye benzemeyen Çinli yönetmen Chloé Zhao’nun yeni filmi Nomadland’da; Coen Brothers’tan tanıdığımız Joel Coen’nin (Bilmiyorsan filmlerine bir bak da saygı duruşuna neden geçtim anla) eşi Frances McDormand yer alıyor.

Three Billboards Outside Ebbing, Missouri’de (Bu filmle Oscar almıştı, demeden geçersem bir yerim eksilir ) ne kadar deli bir kadın olduğunu gördüğümüz ve hayran kaldığımız McDormand bu filmde her şeyini ekonomik krizde kaybeden Fern karakterini canlandırıyor. Amerika’nın batısına doğru, karavanıyla yolculuk yapan 60’lı yaşlarda bir kadını seyrediyoruz. McDormand’ı izlemeyi, Amerika’nın tozunu toprağını ve yolculuk filmlerini seviyorsan kaçırma derim.

 

3. İNSAN SESİ (THE HUMAN VOİCE)

İsmi "Almodovar’ın ahını çıkar aheste aheste" gibi dahice esprilere malzeme olan Pedro Almodovar’ın yeni filmi (ve ilk İngilizce filmi) "İnsan Sesi" de en çok merak ettiklerimizden. İngilizce olması ya da İspanyolca olması birçoğumuzu etkilemeyecek olsa da aslında Almodovar için ilginç bir yenilik.

Ayrıca bu film kısa metraj. Daha da şaşırtayım sizi: Bu filmde Tilda Swinton var! Almodovar filmleri genelde insanı sofra bezi gibi silkeler çünkü alışılmışın dışının da dışına çıkan konuları işler. Bu filmde ise Tilda Swinton ondan ayrılmak isteyen erkek arkadaşını ayrılmaması için ikna etmeye çalışıyor. Buraya kadar basit görünse de filmin başında bir balta satın aldığını düşünürsek, bence tuhaf bir film izleyeceğiz.


Bahsettiğim bu üç filmi sinema salonlarında izleyebileceğiz. Şimdi de çevrimiçi izleyebileceğimiz ve merak uyandıran diğer üç filme ışınlanalım:
 

4. ANNE GİBİ (ASA GA KURU)

Özetini okuduğumuzda Fox TV’deki aile draması dizilerini andıran ama yine de merak ettiğimiz bir film Anne Gibi. Çocukları olmadığı için evlat edinen bir çifte yıllar sonra, çocuğun anası benim diye baskı kurup, şantajla para koparmaya çalışan bir kadını konu alıyor. Biraz Yeşilçam filmlerini de andırdı bak şimdi. Sonuçta Japon yönetmen Naomi Kawase yapmış, onun hatırına izlenebilir diye düşünüyorum. Eril sinema ortamında, kadın yönetmenlerin bakış açıları ve işleyiş tarzlarına göz atmaktan geri durmamak lazım. Cinsiyetçi yaklaşım deyip ayıplanmadıysam sıradaki önerime geçelim.

 

5. ALABORA (SURGE)

İngiliz oyuncu Aneil Karia’nın ilk filmi ama baya baya maşallah dedirtmiş yani. Sundance’te başroldeki Ben Whishaw ödül almış bile. Velhasıl güzel giriş yapmış sinemaya Karia. Filmde, havaalanında güvenlik görevlisi olan ve çok soğuk yapısı olan bir adam yer alıyor. “Tanısak severiz belki” adamlarından. Daha sonra bu adam bir patlama yaşıyormuş. Ee biriktirmeyeceksin içinde işte. Öyle sessiz sakin duranlardan korkulur, film bence daha çok bunu anlatıyor.

 

6. KUŞ DİLİ (MOWA PTAKO´W)

Anası, avradı oyuncu; babası yönetmen olan ve adını sesli okumaya çalışırken boğulma tehlikesi geçirdiğimiz Xawery Zulawski, bu filmi babası ölünce yarım kalmasın diyerek hayata geçirmiş. Film günümüz Polonya'sını mizahı elden bırakmayarak eleştiriyor. Tarih hocası, temizlikçi, sinema aşığı bir öğrenci derken birçok karakter izleyeceğiz bu filmde. Aganaga baganaga gibi çocukken uydurduğumuz kuşdilini bize unutturabilecek bir film olsa yeterigi.

(Dilan Yalçın bildirdi)


facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et

Sıradaki Sinema İçerikleri:

Sıradaki Haberler:

(11.4.2021)

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Vahit Gözgel, Emekli


Diğer yorumlar ->

(25.11.2020)

AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök: ''18 yıl önce araba var mıydı?''

"Genel Başkanları buzdolabı olmadığını iddia ediyordu. Bu yine biraz insaflı çıktı.."

Uğurhan Culak, Elektrik tesisatçısı


Diğer yorumlar ->