Şu Ana Kadar Herhangi Bir Yaratıcılık Emaresi Göstermeyen Çiğdem Rençber (24), Yaratıcılığını Kullanabileceği Bir İşte Çalışmak İstiyor
Geçtiğimiz sene İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden mezun olmasının ardından henüz kendi yetenekleri ve birikimine uygun bir iş bulamayan Çiğdem Rençber (24), ailesinden gelen "KPSS'ye gir, mis gibi memur ol" baskılarına karşın halen umudunu koruyor. Söz konusu yeteneklerin ne olduğunun tam da belli olmamasına ve bu yaşına kadar yaratıcılıkla ilgili ciddi bir çalışma yapmamasına rağmen, kendisini ifade edebileceği bir iş arayışında ısrar eden Rençber, içini kişisel blog'u kucukcigdeminitiraflari.blogspot.com'a döktü.
Çiğdem'in pembe dünyası karışık
Toplam 17 takipçisi olan blog'u kucukcigdeminitiraflari'nda duygusal hayatını, hayallerini, düş kırıklıklarını, çektiği martı, kedi, gün batımı, yakın plan bardak-çanak ve sevimli çocuk fotoğraflarını, izlediği filmleri (eternal sunshine of the spotless mind falan) ve dinlediği müzikleri paylaşan Çiğdem Rençber, halen yaratıcılığını kullanabileceği bir iş bulamamış olmasının nedenlerini masaya yatırdı. Ana fikri "Ne kadar yetenekli olursan ol bu işler için çevre lazım" olan yazıda şu yaşına kadar tanıdığı bildiği herkesin gayet sıradan insanlar olduğunu kaydeden Rençber, basın-sanat-reklam camiasından birileriyle tanışması halinde her şeyin daha farklı olabileceğine dikkat çekti.
İçindeki sanatçıyı ortaya çıkarmak istiyor
Sosyoloji bölümününü bitirmesinin üzerinden bir sene geçmesine rağmen ne yapacağına halen bir karar veremediğini hatırlatan Rençber, "Sırf annemin gönlü olsun diye KPSS'ye hazırlanıyorum ama benim kesinlikle kendimi daha iyi ifade edebileceğim bir iş yapmam gerekiyor. Belki fotoğrafçılık, belki takı tasarımcılığı ya da moda editörlüğü gibi şeylere yönelebilirim. Kafamda birkaç senaryo fikri de var. Tam olarak ne şekilde olur emin değilim ama mümkünse bir film projesinde de yer almak hoşuma gider. Biraz içimdeki sanatçıyı ortaya çıkarmak ve yeteneklerimi sergilemek istiyorum..." dediği yazısını şu şekilde sürdürdü:
"En büyük hayalim, sete giden arkadaş tanımak"
"Farkındayım... Bunu yazmak biraz utanç verici ama Çiğdem şimdi tam olarak bunu hissediyor. Şu aşamada hiç değilse televizyon camiasına adım atmış, az çok bu gibi işlerden nasiplenmiş kişilerle arkadaş olmayı, onlardan 'Ya bizim Can da yeni bir diziye başlamış' diye bahsetmeyi öyle çok isterdim ki..."
"Aslında bundan utanmam da anlamsız; bugün kimle iki kelime konuşsam, ağzını setten sete koşan Tarık'lardan, adını duymadığım bi yerlerde sahne alan Özgün'lerden, hiç olmadı yeni bir sergi açan Seçil'lerden açıyor. Ben ise yüzümde saçma bir sırıtmayla, 'E bir gün hep beraber oturup, bir şeyler içelim' diyebiliyorum ancak. Bunu derken ise aklımda tek beliren, önce Tarık'lara, Özgün'lere, Seçil'lere ulaşmak, oradan da bir şekilde ünlüler camiasına yerleşmek oluyor. Sad but true, hissettiklerim aşağı yukarı bu şekilde... "
İşe bar gruplarından başlayacak
Saçıyla, takısıyla, imajıyla bir ömür boyu ne yaptığı belli olmadan sabah 8 akşam 6 çalışmaktan kaçmanın, birçok insan gibi kendisinin de hayali olduğunu söyleyerek itiraflarına devam eden küçük Çiğdem (24), bundan sonrası için en azından bar gruplarından bir iki kişi ile tanışmanın da planlarını yapıyor.
Bu kararına, barda çalan müzisyenlerin ünlü olmasalar da, en azından bi şekilde ünlü havasına sahip olmalarının tesiriyle vardığına dikkat çeken minik Çiğdem'in (24), "Hiç değilse duruşlarından, triplerinden falan bir nebze de olsa ünlü dünyasına adım atmış gibi hissedebilirim gibi geliyor" ifadeleriyle tamamladığı yazısına aldığı toplam 2 yorum ise, "Eline sağlık minnoşum" ile "yine döktürmüşsün çiğdem<3" şeklinde oldu.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et