Brezilya Hükümeti, Türkiye'den Yardım Çağrısında Bulundu: ''Ne lobisiydi ya o?''
Türkiye’nin ardından Brezilya’da da başlayan sokak gösterileri 3. haftasına girerken, tüm çabalarına rağmen göstericileri yatıştıramayan hükümet, Türkiye’den acil yardım çağrısında bulundu. Türkiye’nin Brezilya Büyükelçisi Serden Kundemir’i bu sabah makamında kabul eden Devlet Başkanı Dilma Rousseff "Bize çok acilen suçlayacak birileri lazım. CIA olur, KGB olur, ülkede kriz yaratıp futbolcularımızı ucuza getirmek isteyen Avrupa ülkeleri olur… Bi de bi şey lobisi diyordunuz ya siz, neydi o? Neyse işte o lobi de olur. Ocağınıza düştük…” sözleriyle yaşadığı çaresizliği dile getirdi.
“Anladıkları dilden konuşacağız”
Başkanlık konutunda basına açık olarak düzenlenen toplantıda samimi itiraflarda bulundan Rousseff, gösterilerin başlangıcında tüm Brezilya halkını kucakladığını ve gösteri yapan gençlerle gurur duyduğunu açıklayarak büyük bir hata yaptığını ifade etti. “Aklı başında ve azıcık izan sahibi her Devlet Başkanı’nın yapacağı şeyi yaptım aslında ama baktım ki bunların istekleri bitmiyor. Madem öyle bundan sonra anladıkları dilden konuşacağım. Vatandaşın bir kısmını diğerine şikayet edip ‘bana karşı komplo kuruyolar’ diye ortalığı ayağa kaldırmazsam benim de adım Dilma Rousseff değil” diyerek tepkisini ortaya koyan Rousseff daha sonra Büyükelçimiz Kundemir’le bir süre görüş alışverişinde bulundu.
Gergin anlar
Kundemir’in “Brezilya ki 90’larda karnaval düzenlemek için dışarıdan borç ararken son 10 yılda bizim nerdeyse iki katımız büyümüş, zaten hali hazırda da ekonomisi bizimkinin 4 katı büyüklüğünde bir ülke. Dünyanın 6. büyük ekonomisi. Açıkcası bunu kullanmamanızı yadırgadım. Biz bile şu 17. halimizle ‘büyümemizi çekemeyen dış mihrakların işi’ muhabbetini yedirdiysek sizin 10 kere yedirmeniz lazımdı” sözleri üzerine oldukça öfkelenen Rousseff, danışmanlarından birini yanına çağırarak sert tepki gösterdi. Rouseff, basın mensuplarının önünde “Duydun di mi? İyi dinle bak, sana anlatıyor bunları bana değil…” şeklinde fırçaladığı danışmanını toplantı salonundan kovarken, Büyükelçi Kundemir’in gazetecileri işaret ederek “Bunları da bi lakayt gördüm ben aslında… Nedir durum? Öyle herkes aklına geleni yazıyor mu?” sözleriyle salonda hava iyice gerildi.
“Büyük düşünün…”
Soru üzerine Rousseff, “Napayım? Kovdurayım mı? Hapse mi attırayım? Adamların ekmeğini ben vermiyorum ki” şeklinde yanıt verirken Büyükelçimiz’in kendini tutamayarak kahkahalar atmasıyla salondaki gergin hava bir nebze olsun dağıldı. Daha sonra kendisini toparlayarak özür dileyen Kundemir, şöyle devam etti:
“Aahaha pardon ya sinirlerim bozuldu…Yani ne diyim bilmiyorum. Sizin önce bu at gözlüklerini çıkarmanız, kafaları değiştirmeniz lazım. Olmaz diye bir şey yok. Siz Brezilya’sınız büyük düşüneceksiniz. Bi defa her şeyin başı eğitim. Biz mesela ortalık yangın yerine döndüğü halde hiçbir şey yayınlatmayacak şekilde eğittik basınımızı. Dışarıdan biri gelip haber yapacak olursa da CNN, BBC dinlemeden provokatör ilan ettik. Ve inanmayacaksınız insanlar yediler bunu. Şu an ülkenin önemli bir bölümü ‘lan böyle büyük bir olayı niye ülkenin basını haber yapamıyor’ diye sormuyor da, ‘dış basın nasıl haber yapar, bunları kovacak kimse yok mu?’ diye soruyor, ona hayret ediyor. Ben 2 yıldır Brezilya’dayım. Buranın insanında da o potansiyeli gördüm. Düzgün bir yönlendirmeyle, sağlam bir eğitimle 3-5 yıla bu seviyeyi yakalayacaklarına inancım tam…“
Dış mihrak kültürü zayıf
Büyükelçimizin konuşmasını sık sık önündeki kağıtlara notlar alarak dikkatle dinleyen Brezilya Devlet Başkanı, ülkenin en önemli probleminin köklü bir dış mihrak kültürü eksikliği olduğunu belirterek, bu konuda gereken çalışmaların en kısa sürede yapılacağını işaret etti. Roussef “sempatik millet olmanın kahrını da biz çekiyoruz hükümet olarak tabi. Sambasıyla, karnavalıyla, futboluyla gönüllerde taht kurmuş Brezilya'ya kim neden düşman olsun ki sorusunu aşabilmiş değiliz şu dış mihraklık işinde. Belki biraz Arjantin, o kadar... Son 10 yılın skorlarına bakın, anlarsınız onun da sebebini... Acaba şey mi yapsak ya… Futbolda bileğimizi bükemeyenler, şimdi başka oyunla...ehehe şaka şaka" derken, Büyükelçi Kundemir’in “yoo gayet olur ha…UEFA lobisi... Kulağa da çok güzel geliyor... Bizde 'beyin dalgalarıyla Başbakanımızı öldürmeye çalışıyolar' diyen oldu, ona bile itibar eden var” sözleri üzerine bu fikri de notları arasına kaydetti.
Önlemler paketi
Rousseff ve Kundemir arasındaki ikili görüşmelerin kalan kısmı basına kapalı olarak gerçekleştirilirken, kulislere sızan iddialara göre Brezilya hükümetinin acil durum planı olarak uygulamaya koyacağı bazı önlemler ise şöyle:
- Kiliselere ayakkabıyla girişin yasaklanması konusunda Vatikan’la temasa geçilecek. Oradan güzel ekmek çıkıyor. Olaylar sırasında zorla samba yaptırılan bir rahip var mı araştırılacak. Rahibe olursa daha iyi, tacize kadar yolu var…
- Brezilya'nın önde gelen isimleri Alex, Ronaldo, Ronaldinho ve Neymar ile başkanlık konutunda eylemler hakkında sohbet…
- Fatih Altaylı ile canlı yayın. Yanına jöleli bir gazeteci daha bulunursa daha da iyi olur
- Dünya kupası açılış maçı biletlerinin hepsi satın alınacak (ne olur ne olmaz)
- Gene sharp'ın listesi incelenecek. Şu ana dek yapılan eylemler o listeye göre tasnif edilecek. İlla o tarife uyan bir şey vardır.
- Brezilya ana muhalefet partisinin başına geçmesi için Kemal Kılıçdaroğlu'na teklif götürülecek (Alex + bir miktar para)
- Her şehirde miting düzenlenecek. Mitinglerde canlı yayın bağlantısı ve röportaj kesinlikle alınmayacak (sıkıntı olabiliyor)
- Sao paolo meydanı sidik kokuyor, çadırlarda sevişiyorlar, kilisede top sektirdiler gibi argümanlar kullanılacak.
- Lanlı lunlu, atarlı konuşulacak. Sinirli olunacak. Hiçbir şey bulunamazsa "benim tangalı bacılarıma saldırdılar" denilecek. O kadar hır gür içinde illa bir tangalıya da bir şey gelmiştir. En olmadı polis vurmuştur bi tane
- Mitinglerde şehir isimleri tek tek sayılacak (önemli olduğu söylendi)
- Ekose ceket giyilecek. Tamam çirkin ama vatandaş seviyormuş.
- Geçmişte Güney Amerika yerlilerine karşı Portekizliler’in yaptığı zulüm hatırlatılacak. "Benim Mayam, benim Aztekim doğranırken neredeydiniz?" diye eylemcilere hesap sorulacak. Oradan bi şekilde Portekiz'in oyununa geldikleri sonucuna da varılır nasılsa. (Dış mihrak Portekiz mi olsa? Bunu araştır)
- Halk iki kampa bölünerek insanların mutlak surette bir tarafta yer almaları teşvik edilecek (Brasil olmayan irezil olur gibi bir slogan? Bunu düşünelim…)
- Sık sık Brezilya tarihindeki tek partili döneme vurgu yapılacak. Öyle bir dönem bulunamazsa 1950'deki tek forvetli milli takım gündeme getirilecek. Uruguay'a kaptırılan o dünya kupasının hesabı sorulacak…
- Ekonomi bakanıyla görüşülecek. Önümüzdeki sene dış borç yüzünden durum zaten pek iyi gitmeyecek gibiyse onun suçunu da eylemcilere atarız. Otobüs yaktılar, Rio'ya turist gelmedi ekonomi şey oldu falan deriz…
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et