Zaytung.Com Zaytung.Com
Zaytung
Uzun uzun yaz
VİDEOHABER

Canik Belediyesi: "Ülkemizde ofansif mizah yok diyenler utanır mı?"

Zaytung Store Banner
-> Zehra Kınık, bu sefer ölümsüz trafik kazasına karışarak acemiliğini yavaş yavaş attığını gösterdi...
-> Gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan, ''Ekrem İmamoğlu dava dosyasının içinin Mehmet Şimşek'in ekonomi programından bile daha boş'' olduğunu kamuoyuna ifşa etme gerekçesiyle gözaltına alındı...
-> İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, boykot için belirlenen Çarşamba günü için yakalama emri çıkardı...
-> İçişleri Bakanlığı, boykot söylentileri üzerine çarşamba gününü geçici olarak hafta içi günler arasından çıkardı...
-> Erdoğan: ''Hepimiz aynı AVM’nin içindeyiz…''
FOTOHABER

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: “Pikachu varsa kesin Baltalı İlah Zagor da gelmiştir…''

Hesap kabarıyor: ''171 milyar dolar nerede?''

SİNEMA

90'lar, Narsisizm, Andropoz ve Peruklu Halit Ergenç: Kral Kaybederse

BLOG

Türklerin Bitmek Bilmeyen İngilizce Serüvenine Eşlik Etmeye Hazır mısınız? İşte Çeşit Çeşit İngilizce Öğrenme Platformları

ASTROLOJİ

KOÇ (21 Mart - 20 Nisan)

Bol bol düşünmeden karar alıp `Bu ne saçma bir karar ya! Kim aldı bunu?` diyeceğiniz bir yıl daha sizleri bekliyor sevgili Koçlar. Gerektiğinde suçu atabileceğiniz birkaç retro, güneş tutulması, ay solması ve asla hatanızı kabul etmeme yeteneğiniz sayesinde 2025`i de yüksek özgüvenle kapatmanız mümkün görünüyor... devam...

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Hay Allah, Canınız mı Çekti? İşte Size Birbirinden Keyifli Öykü Platformları...

Olimpiyat Oyunları için Paris'e Giden Milli Takım Kafilesi, Kaldıkları Otelin Yemek Dağıtım (Catering) İhalesini Alarak İlk Başarıya İmza Attı...

2024 Yaz Olimpiyatları için Paris'te bulunan Milli Takım kafilesi, kaldıkları 5 yıldızlı otelin yemek dağıtım (catering) ihalesini alarak henüz turnuvanın ilk gününde önemli bir başarıya imza attı... devamı...

N'olmuş n'olmuş?

Zaytung Zone

''Amaaan şimdi eve gidip kim yemek yapacak?'' şeklinde düşünen takipçilerimizi diğerlerinden bi tık daha fazla seviyoruz, dürüst olalım...

Popmundo: Maceralar

AKP'den ''Cunta'' İddialarına Sert Yanıt: ''Cunta olsak anayasayı tanımaz, muhalif siyasi liderleri ve öğrencileri tutuklar, basını susturur, protestolara izin verme... Neyse yani değiliz işte...''

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in AKP için yaptığı ''Sivil cunta'' tanımlaması iktidar cephesinde tepkiyle karşılanırken, Özel'in açıklamalarına bir yanıt da AKP Sözcüsü Ömer Çelik'ten geldi. devamı...

Boykota Karşı Alışverişe Çıkan Ticaret Bakanı Bolat'dan Veryansın: ''2 poşet 3 bin lira tuttu, yuh!''

2 Nisan günü ülke genelinde uygulanan ekonomik boykotu delmek için Ankara'da bir markette alışverişe çıkan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, kasada sıkıntılı anlar yaşadı.devamı...

Dosya: Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Bilinmeyenleri (İsminin yazılışı dışındakiler...)

Bir insan nasıl bu kadar sakin olabilir? Ev yaşantısı nasıl? Ilımlı İslamcı olarak başladığı günü akşam saatlerinde nasıl sosyal demokrat olarak tamamlıyor? “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” çıkışlarına hep “Yok valla, kimdiniz siz?” yanıtı almaktan usandı mı? Erdoğan’ın iade ettiği 1.000 lirayı UEFA Avrupa Ligi 2.Ön Elemesi’nde CSKA Sofya’ya mı bastı? Türkiye’nin seçimi yaklaşırken Ekmeleddin İhsanoğlu’na konuk olarak, tüm bilinmeyenlerini masaya yatırdık...

Makarnanın, pilavın, mantının yanında ekmek yiyip, yılda 7 tona yakın ekmeği yerde gördüğünde öperek yüksek bir yere koyanların ülkesi Türkiye’nin ‘Ekmek için Ekmeleddin” sloganıyla yola çıkan Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na konuk olmak için evine doğru yola çıkıyoruz. Aklımızda “Böyle sakin kalırsa çok ezerler”den “Yok ya asıl sessiz olandan korkucan”a dek geniş bir yelpazede görüşle zilini çaldığımız çiçeği burnunda aday, sakinliği nedeniyle olsa gerek maşallah 12 dakika sonra ancak kapıyı açabiliyor. İçeri giriyoruz...

Mütevazı bir ev...

Olanca saygınlığı ve efendiliğiyle karşılıyor bizi İhsanoğlu. Sıkıcı mı cool mu tam da emin olamadığımız tavrıyla bizi içeri davet ediyor. İlk dikkatimizi çeken, İhsanoğlu’nun evinin son derece mütevazı döşenmiş oluşu. Yerde serili kilimin Mısır’dan bir arkadaşından hediye geldiğini, yıllardır kullanmakta oldukları salon takımını adetlerine göre kız tarafının aldığını ve geçen sene bağlattığı güneş enerjisi sayesinde kombi giderini yarı yarıya düşürdüğünü keyifle anlatıyor. Mütevazı falan derken adam beleşçi mi lan yoksa şeklinde düşüncelere kapılırken İhsanoğlu’nun “Çocuklar çay içeriz di mi? Kendime demlemiştim, bi su çekiyim” sözleri sonucunda, “Yenisini de demliyim demiyor, kesin haşlayacak çayı” şeklindeki şüphelerimiz artıyor...

Ciddi tavrı göz dolduruyor

Sorularımızı yönelttikçe bizi ciddiye aldığını fark ediyoruz. Cevaplarını sakin sakin veriyor. Adam gerçekten çok garip. Bir cevabı esnasında daha fazla sakin kalıp kalmayacağını denemek üzere hafifçe bıyıklarını çekiştirip makas alıyoruz. Ses etmiyor. Fotoğrafçımız “Bişey denicem” diyerek makineyi sabitliyor ve İhsanoğlu’nun arkasına geçip kulak yapıyor. O da yetmiyor, İhsanoğlu konuşurken kulaklarımızı kapatıp “Lalalala dinlemiyoz seni lalala” diyoruz. Bacak bacak üstüne attığında havada kalan ayağının arkasından pıt diye vurup terliğini düşürüyoruz.

Gık yok, sinirlenmek yok, asabiyet yok, adam hala parlamenter demokrasinin öneminden söz ediyor. “Beybaba hooo, çay diyodun dilimiz damağımız kurudu” şeklinde hatırlatmayacak olsak saatlerce parlamentodan bahsedebileceğini fark ediyoruz. Neticede akademik geçmişi olan bir insan, anlatıyor da anlatıyor. “Röportaj diye geldik, adama göz göre göre blok ders yaptı” diye düşünürken en azında vize konularını finalde sormamasını umut ediyoruz...

Her kesimi kapsayan bir gündelik yaşam

Bir ara içimiz geçer gibi olduktan sonra İhsanoğlu’nun konuyu gündelik yaşamına getirdiğini farkediyoruz. Cumhurbaşkanı Adayı, gerçekten de bir çatı adayda olması gereken tüm kapsayıcılığı gündelik yaşamına da yansıtan bir isim. Güne muhafazakâr bir yürüyüşle başlayıp öğlene kadar Ilımlı-İslamcı bir çalışma temposu izleyerek Milliyetçi-Türkçü bir öğle arası verdiğinden söz ediyor. Akşamüstü ise sosyal demokrat hafif bir yemek yiyor. Ancak Ramazan başladığından beri Tayyip Erdoğan’ın bir dostu olarak orucunu açıyor. Yemek sonrası ise demli ve halkçı bir çay olmazsa olmazı...

Yatsı namazıyla birlikte yeniden muhafazakarlığa göz kırpmasının ardından bir iki bölüm Seinfeld izleyerek moderniteyle barışık yüzünü ortaya koyuyor. Uykuya dalmadan önce favori başucu kitabıysa Dan Brown’dan Da Vinci Şifresi... “Allah kahretmesin bu kadar kapsayıcılığı, bir haşlama çay için neleri dinlemek zorunda kalıyoruz” şeklinde düşünerek bir kez daha hala gelmeyen çayı hatırlatıyoruz...

Bir ömrü beraber geçirmeye söz vermiş iki insan...

Röportajımız devam ettiği sırada, Ekmeleddin Bey’in eşi Füsun İhsanoğlu salona giriyor. O da eli boş geldiğine göre, bir ömrü beraber geçirmeye aşkla bağlanmış bu iki insanın el ele verip çay konusunda gerçekten bizi yediğine emin oluyoruz. “Lan acaba oruç tutuyoruz sandılar da ondan mı böyle” düşüncesini yıkmak için fotoğrafçımız ara ara orta sehpayı kemiriyor. O esnada gençliklerinden bahseden Füsun Hanım, maşallah bana mısın demiyor. En nihayetinde “Çocuklar durun size bir şey getireyim” sözleriyle umutlanıyoruz. Kısa bir süre sonra elinde zarfla geri gelen Füsun Hanım’a “Ooo Tayyip Erdoğan’ın iade ettiği 1000’lik bize mi geliyor yoksa?” şeklinde takılıyoruz. Elbette 1000’lik gelmiyor. Ekmeleddin bey, 1000’liği handikaplı CSKA Sofya’ya bastığını söylüyor. Bir kez daha yıkılıyoruz.

Füsun Hanım’ın uzattığı zarftan, Sabah Gazetesi’nin Ramazan armağanı Kuran-ı Kerim Tefsiri için biriktirdiği kuponlar çıkıyor. Anlamsızca bakıyoruz. Füsun İhsanoğlu’nun “Siz böyle röportaj möportaj yapıyosunuz, gazetecisiniz belli ki. Hadi evladım bakın Ekmel amcanızla beni yormayın da alıp getiriverin” sözlerinin ardından zarfı teslim alıp müsaade isteyerek çıkışa doğru yöneliyoruz. Son derece kibar bir vedalaşmanın ardından aracımıza doğru yürürken fotoğrafçımız acı haberi veriyor: “Beyler, 12-15-17 eksik... Mega kupon beklemek lazım...”

Tamamen bozulan morallerimiz, ansızın gelen bir telefonla yeniden düzeliyor. Bir diğer Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş’ın röportaj için bizi beklediğini öğreniyoruz. “Çay” diyor fotoğrafçımız... “Selo’da çay vardır...” Gazı köklüyoruz, istikamet çay...

Yarın: Son sözü söyleyen sandık: “Ekberett… Eklemet… Ekmelelett…” 

(murat dural Brüksel'den bildirdi)


facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et

(11.4.2021)

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Vahit Gözgel, Emekli


Diğer yorumlar ->

(25.11.2020)

AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök: ''18 yıl önce araba var mıydı?''

"Genel Başkanları buzdolabı olmadığını iddia ediyordu. Bu yine biraz insaflı çıktı.."

Uğurhan Culak, Elektrik tesisatçısı


Diğer yorumlar ->