Ebola Virüsü, En Azından Bazı İnsanların Doğal Yollardan Ölmesini Sağlamak Amacıyla Türkiye'ye Giriş Yaptı...
Son dönemde Afrika başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerine sıçrayarak büyük bir panik yaratan Ebola virüsü nihayet Türkiye'de. Ölümcül virüs'ün dün gece İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan yurda giriş yaptığı haberi kamuoyunda heyecan yaratırken, Sağlık Bakanlığı ise "Kesin konuşmak için henüz erken, testlerin tamamlanmasını bekliyoruz ama %90 ihtimalle artık bizim de Ebola'mız var diyebiliriz...” sözleriyle önümüzdeki günlerin, normal hastalıktan ölecek vatandaş sayısında önemli iyileşmelere gebe olduğunu müjdeledi.
“Hızır gibi yetişti”
Ebola'nın ülkeye girdiği haberinin hızla yayılmasının ardından basın mensuplarının karşısına geçen Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Adnan Balcılar, uzun bir süredir normal şekilde hastalıktan ölme konusunda ciddi sıkıntılar yaşayan kitleleri sevindirecek açıklamalara imza attı. Balcılar, “Valla ne yalan söyliyim 2014'ün istatistiklerini kurtarırsa bu Ebola kurtarır. İç çatışmada öleni, dış çatışmada yaralanıp gelip burda öleni, madende öleni, üzerine üst geçit yıkılanı, asansörden düşeni derken yaşlılıktan ya da hastalıktan ölene hasret kaldığımız bir sene oldu... Ama görüyorsunuz işte, Allah büyük. Tam umudumuzu kesmek üzereyken bir anda rüzgar tersine döndü...” derken, Bakanlık olarak şu an Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden gelecek müjdeli haberi beklediklerini kaydetti.
Dünya çapında bir virüs
Ebola’nın dünyanın en önde gelen virüslerinden biri olduğunu ve bu tarzda bir virüsün kendi iktidarları döneminde Türkiye’ye gelmiş olmasının kıvancını yaşadıklarını da belirten Bakanlık Müsteşarı, “CHP dönemine bakın anca kuşpalazı, anca difteri. İşte bunlar maalesef kendi kafaları gibi çağ dışı hastalıklar getirebildiler anca bu ülkeye” sözleriyle de muhalefeti eleştirmekten de geri kalmadı. Virüsün - eğer varsa - şu an henüz kuluçka aşamasında olması gerektiğini de sözlerine ekleyen Balcılar, vatandaşları sabırlı ve sağduyulu davranmaya çağırdı:
“Öncelikle herkes sakin olsun. Bu virüs dediğimiz şey zaten bölünerek çoğalan bir yaratık. Kuluçkadan sonra bi iki gün içinde herkese yetecek kadar Ebolamız olacak. Şu an vatandaşlardan ricamız, her zamankinden daha dikkatli olmaları ve saçma sapan bir şekilde ölmemeleri yönünde. Gaz kapsülüdür, inşaat kazasıdır böyle şeyler istemiyoruz. Biraz bekleyin, biz de şöyle ağız tadıyla, içimize sine sine ölüm raporunuza ‘doğal yollardan’ yazabilelim... ”
Hastane önünde uzun kuyruklar...
Sağlık Bakanlığı’nın itidal çağrısına karşın, Ebola’nın ülkeye giriş yaptığını duyan vatandaşlar dün geceden itibaren hastane önlerine akın etti. Birçok sağlık kurumundan “Arkadaşım yemin ederim yok Ebola, göz hastanesiyiz lan biz deli etmeyin adamı” benzeri sözlerle kovulan kitleler yer yer doktorlara şiddet uygularken, en büyük gerginlik ise karantina altına alınan Pendik Araştırma ve Eğitim Hastanesi önünde yaşanıyor. Yüzlerce kişinin heyecanla Ebola haberi beklediği hastanenin çevresinde polis geniş güvenlik önlemleri alırken, heyecanlı bekleyişlerini sürdüren vatandaşlardan bazılarının görüşleriyse şöyleydi;
Abidin Gezekli (26, İşçi): Ben kot taşlama işçisiyim. Açıkçası kariyerim için çok büyük bir adım olacak bu. Bakalım... İnşallah...
Tahsin Aybüken (34, Satınalma Uzmanı): Yani gördüğünüz gibi geceden beri bekliyoruz ama baya kuyruk var. Bi şekilde bu ülkede ölmek için en ideal fırsatlardan biri bence. Torunuma kadar anlatırım bunu... Anlatırlar yani...
Alparslan Bulgurlu (32, Serbest Meslek): Biz arkadaşlarla Diyarbakır'dan otobüs kaldırıp geldik. Adana'dan Antep'ten gelenler var. Türkiye’nin hemen her yanından evliliğinde sorun yaşayarak gelen kadınlarımız var. Hepimiz burda tek yürek, tek ses olduk. Gerekirse çadır kurup bekleyeceğiz. O virüsü almadan gitmek yok...
Neriman Türkerler (58, Emekli Öğretmen): Bir Ebola için bu kadar saattir sırada bekliyoruz. Hastanelerde kuyruğu bitirdik randevu sistemine geçtik diye reklam yapmayı biliyorlar. Sağlık Bakanımız lütfen gelsin ve şu manzarayı görsün. Biri çıkıp şu camdan bize doğru öksürse bitecek çilemiz halbuki...
Ömer Burak Temizel (25, Bankacı): Dedemi getirdim ben. Bu adam kalp hastası! 65 yaş üstü! Hani buna öncelik veriliyordu hastanelerde? Yazıklar olsun!
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et