Aynı Köye Aynı Gün İçinde 4 Farklı Anadolu Programı Ekibinin Gelmesi, Köylüleri İsyan Ettirdi
Rize'nin Pazar ilçesine bağlı Meleskür köyüne aynı gün içerisinde gelen 4 farklı Anadolu programı ekibinin bitmek bilmeyen çekimleri, sonunda yöre halkını çileden çıkardı. Program yapımcılarının taleplerini karşılamak adına adeta seferberlik ilan eden köy sakinleri için, 12 saat boyunca horon tepmek durumunda bırakılan hemşerilerinden ikisinin fenalaşarak hastaneye kaldırılması, bardağı taşıran son damla oldu.
Türkiye'nin çeşitli coğrafyalarından, farklı kültürleri ekrana getirebilmek için Anadolu'yu karış karış dolaşan gezi programlarının yolu bu kez Rize'nin Meleskür köyünde kesişti. Benzer format ile değişik kanallarda yayınlanan programların çekim ekipleri, birbirlerinden habersiz olarak aynı köyü ziyaret edince, Meleskürlüler gün boyu horon tepmek, gözleme yapmak ve başta çay toplamanın incelikleri olmak üzere, köyde olup biten herşeyi tekrar tekrar anlatmak zorunda kaldılar.
Çekim ekipleri tüm erzakları tüketti
Horon tepmekten bitap düşen iki gencin hastaneye kaldırılmasının ardından, tüm çekim ekiplerinden köyü terketmesini rica eden Meleskür Muhtarı Hasan Sahircan "Tamam, köyümüz güzel diye bizi ziyarete gelmişler, hoşgelmişler, başımızın üstünde yerleri var ama el insaf yahu. Çekim yapmaya gelen insan sayısı neredeyse bizim köyün nüfusunu geçti, hangi birini idare edeceğimizi bilemez olduk." diyerek, tepkisini dile getirdi. "Sırf kalabalık olsa amenna. Verdikleri zarar da büyük. 'Nasıl çay toplanır gösterin hadi' dediler, her birine gösterelim derken baktık ki, daha olmamış ürünün yarısını toplamışız bile. 'Tarlada ekin kalmadı, gözünüzü seveyim hepiniz aynı anda çekim yapın' diyoruz. Yok, ayrı ayrı olacakmış illa. Birine muhlama yap, öbürüne hamsi pilavı yap, ordan biri tutturur hadi dereden alabalık yakalayın. E zaten Hesime Hala orada sabahtan, akşama en az 200 tane gözleme yapmış. Koca köyün bir yıllık ihtiyacına yetecek kadar yemek yapıldı neredeyse." diyerek serzenişlerine devam eden deneyimli muhtar, çekim günü yaşananları ise şu sözlerle anlattı:
"Yanlış anlaşılma olmasın, bizler yabancı değiliz çekim için gelen yapımcı arkadaşlara. Her sene bir dolu kanalla çekim yapmışlığımız vardır ancak bu yıl hepsi üstüste geldi. Sonuçta kapasitesi belli bir köyüz. Yöresel yemek yap, horon tep, yalandan kına gecesi düzenleyip gelini ağlat, e bir yerde tükeniyoruz. Her bir program için horon tepmeye çalışan ekibimizden iki kişinin durumu malum. Hadi onlar daha genç, iki günde iyileşirler ama peki ya köyümüzün yaşlılarına yapılanlar? 'Teyzecim hiç aşık oldun mu?', 'Beyamcacım maşallah bizden daha gençsin.' derken, hepsini elden ayaktan düşürdüler. Hala daha da utanmadan soruyorlar 'Şimdiki gençler süpürge yapmaya meraklı değiller galiba?' diye. Süpürgecilik mi kaldı yahu? Sene olmuş 2010, daha ne süpürgeciliği anlatsın sana bu adam?"
"Gerekirse kendimiz birşeyler çeker yollarız"
Kimseyi mağdur etmek gibi bir düşüncede olmadıklarının altını çizen muhtar Hasan Sahircan'ın şu an için tek dileği ise, en azından köy kendini toparlayıp eski haline dönene kadar mümkünse kimsenin çekim yapmak için uğramaması yönünde. Geçmiş yıllardaki program tecrübelerinden, çekim için gerekli her ayrıntıyı bildiklerini belirten Sahircan "Olay bizim köyü tanıtmaksa, biz en güzelini yaparız. Kameralı cep telefonlarımız da var artık. Işığını falan da ayarlarız. Çok istiyorlarsa köydeki tüm çocukların kaçıncı sınıfa gittiklerinden başlar, tüm yaşlılara Atatürk'ü görme anılarına kadar anlattırır, çekip hepsine yollarız" dedi ve ekledi: "Yeter ki biraz huzur versinler artık."
(elektrodarbuka Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et