Diyanet İşleri Başkanlığı, Almanya İle Yaşanan Gerginliğin Konu Yine Mercedes’e Gelmeden Çözülmesini Umuyor...
Son günlerde yine gerilen Türkiye-Almanya ilişkileri, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da endişeyle takip ediliyor. Her Almanya gerginliğinde olduğu gibi konunun bir şekilde Mercedes’e gelmeden çözülmesini umut eden Başkanlık, her iki tarafa da itidal çağrısı yaptı.
Köklü dostluğa vurgu
Die Welt muhabiri Deniz Yücel'in tutuklanması ve AKP'li bakanlara Almanya'da referandum için propaganda izni verilmemesiyle oldukça gergin günler yaşayan Türkiye-Almanya ilişkilerine yönelik olarak bir açıklama da Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan geldi.
Almanya ve Türkiye'nin kökü geçmişe dayanan uzun bir dostluğa sahip olduğuna dikkat çeken Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Bakınız bu iki ülke taa manda kasa tabir ettiğimiz o eski model Mercedes'lerin olduğu dönemden baş... Tövbe estağfurullah bak gene... Niye böyle oluyor ya? Arkadaşlar bunu bu şekilde yazmayın siz. 1. Dünya Savaşı olarak düzeltelim onu...” sözleriyle Türkiye ve Almanya'nın birbirleri için önemine vurgu yaptı.
“Yangına körükle gitmeyin”
Dünyada her ülkenin zaman zaman bu tip gerginlikler yaşayabileceğini ifade eden Diyanet İşleri Başkanı, şöyle devam etti:
“Çok da yani bunu büyütmemek lazım. Bakın arkadaşlar bazı şeyleri yapmak zordur, yıkmak çok kolaydır. Dost öyle kolay kolay bulunmaz. Hele ki Almanya gibi bizim birçok vatandaşımıza ev sahibi olmuş, karşılıklı kız alıp verdiğimiz, efendime söyliyim 7 ileri, çift kavramalı, otomatik şanzımanda dünyada biricik olan bir ülkeyle geçmişi bir çırpıda silmemeliyiz diye düşünüyorum. Lütfen yangına körükle gidilmesin. Boykot falan gibi sözler duyduk… Üzülüyor tabi insan neticede… Yani ülke ekonomisi adına diyorum… Yoksa kendim için değil…”
Endişeli bekleyiş
“Kendim için değil” demesinin ardından bir süre uzaklara dalan Görmez, yanağından süzülen birkaç damla gözyaşına hakim olamazken, basın toplantısının bundan sonrası ise oldukça samimi bir havada geçti. Son 1 haftadır Merkel ne dedi, biz ne cevap verdik, konu yine dönüp dolaşıp Diyanet'in Mercedes'ine gelecek mi diye beklemekten sinirlerinin alt üst olduğunu ve ilaçlarla ayakta durduğunu açık yüreklilikle dile getiren Diyanet İşleri Başkanı, içini şu sözlerle döktü
“Yani gerçekten yeter artık. Biri çıksın, 'Diyanet İşleri de Mercedes'ini geri yollasın o zaman' desin de kurtulalım... Hayır arkadaş ben anlamıyorum niye biz ya? Zabıta müdürüne kadar bu devlette herkesin altında yok mu bu arabalardan? Var. O yoksa da Audi var BMW var. E onlar da Alman arabası! Bizimki zırhlı diye mi lafı ediliyor? Öyleyse çıkaralım zırhı yani. Ayetel Kürsi asılı zaten aynada, o gereken muhafazayı yapar Allah'ın izniyle. Ben her Almanya krizinde bu şekilde gerilmek zorunda mıyım ya? Dışişleri Bakanı bu kadar takmıyordur kafaya yemin ederim...”
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et