Yaklaşan Referandumla Birlikte Dışişleri'nde ''Atara atar, gidere gider'' Sezonu Açıldı...
Yaklaşan referandumla birlikte her seçim dönemi öncesi geleneksel hale gelen dış politikada "Atara atar, gidere gider" sezonu da resmi olarak açıldı. Almanya ile yaşanan gerginlik yapılan sert açıklamalarla her geçen gün biraz daha tırmanırken, son iki gün içerisinde yurtdışında görev yapan Türk diplomatlar da ardı ardına yaptıkları sert çıkışlarla göğsümüzü kabarttılar.
"Bundan sonra herkes ayağını denk alacak!"
Türkiye her seçim dönemi öncesi uygulanan sert dış politikaya bu kez Almanya ile start verirken, bir başka sevindirici haber de dün sabah Fransa'dan geldi. Fransız kültür ataşemiz Kutlu Payidar, Türkiye'deki basın özgürlüğü konusunda endişelerini dile getiren bir Fransız parlamenteri meclis çıkışında sıkıştırarak, "Arkadaşım bir saniye bakar mısın? Gelsene seninle bir şey konuşalım" sözleriyle tenha bir sokağa çekmek istedi. Fransız parlamenterin direnmesiyle meclisin önü bir anda karışırken, araya girmeye çalışan diğer parlamenterleri "Siz karışmayın lan, olay bizim aramızda!" yanıtıyla püskürten kültür ateşemiz polisin geldiğini görünce "Bundan sonra herkes akıllı olacak akıllı!" diye bağırarak olay yerinden uzaklaştı.
Brüksel ve Kopenhag'da sıcak saatler
Belçika'da özel görev için bulunan Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Kubilay Serdener ise, Brüksel'deki Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi'nin önüne giderek konsey toplantısını basmaya teşebbüs etti. Kendisini uzaklaştırmaya çalışan güvenlik görevlisine "Bırak ulan beni sarı pipi!" diyerek mukavemet uygulayan Serdener, konseyin önünde bir süre "Alacaksınız kardeşim, beni içeri alacaksınız. Macarı, Yunanı, şunu bunu hep almışsınız, beni de eşşek gibi alacaksınız" şeklinde nara attıktan sonra karanlıktan faydalanarak izini kaybettirdi. Danimarka'daki ataşemiz Orhan Andıç ise Kopenhag meydanında, "Hadi ulan, beni de konuşturmasanıza. Sabaha kadar konuşucam mk, biriniz sustursun da hadi göreyim!" diye bağırarak, Danimarkalıları delikanlı olmaya davet etti.
Büyükelçi, içip içip Merkel'in kapısına dayandı
Türk diplomasisi için zafer olarak addedilen bu gelişmeler kısa bir süre içerisinde İtalya, İspanya, Hollanda, Avusturya gibi tüm Avrupa ülkelerine yayılırken, Almanya Büyükelçisi Süha Haşmetli'nin alkollü bir şekilde Alman meclisine giderek Angela Merkel ile konuşmak istemesi de ufak çaplı bir krizin yaşanmasına neden oldu.
Meclis bahçesinde "O Angela buraya gelecek bana hesap verecek!" şeklinde bağıran Haşmetli, polis tarafından göz altına alınırken, derdini anlatabilecek kadar ayılmasının ardından, kendisinin diplomatik dokunulmazlığı olduğu anlaşılınca akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Karakol çıkışında basına açıklamalarda bulunan Haşmetli, "Utanmadan bize demokrasi dersi verenlerin ifade özgürlüğüne nasıl müdahale ettiklerini hepiniz gördünüz. Ben efendi gibi konuşmaya gitmiştim, gördüğüm muameleye bakın. Niyetim olay çıkarmak olsa ben oraya bir kamyon adam yığmasını da bilirdim. Zeytinburnu çocuğuyuz lan biz!" sözleriyle sert mesajlar gönderdi.
AB Dönem Başkanı: "Bir şekilde referanduma kadar dayanacağız"
Kısa süre içerisinde üstüste alınan diplomatik zaferlerin ardından akşam saatlerinde Avrupa Birliği Basın Sözcüsü Viktor Orban bir basın toplantısı düzenleyerek Türkiye'ye yönelik sitemkar mesajlar verdi. "Arkadaş seçimi bunlar yapıyor, şamarı biz yiyoruz. Bir değil iki değil. Bu zamana kadar 'Ne yapsın yazık, o da alacağı üç beş oyun derdinde' diye alttan aldık, sineye çektik ama artık ayıp diye de bir şey var" sözleriyle Türk Dışişleri'ne seslenen Orban, bir dahaki seçimde de aynı şeyin tekrarlanması halinde Batılı ülkeler olarak artık kendilerinin de ağızlarını bozacaklarını net bir şekilde ifade etti.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et