Şehirden Bir Süreliğine Uzaklaşmak İsteyen Sanat ve Moda Dünyasının Tanınmış İsimleri, Güneye İnmek Yerine TOKİ Pendik Göçmen Konutları’nda Eve Çıktılar
Bir süredir kulislerde İstanbul'un keşmekeşinden kaçıp uzaklaşacakları konuşulan sanat ve moda dünyasının sıradışı isimlerinden stilist Kutay Tekilcan, yeni nesil edebiyatçılardan Erden Yakutoğlu ve manken ve oyuncu Hande Kanatçı, beklentilerin aksine güneyde bir sahil kasabasına yerleşmek yerine Pendik ilçesindeki TOKİ göçmen konutlarında beraberce eve çıkarak bir kez daha herkesi şaşırttılar. Yeni evlerinde basın mensuplarını ağırlayan marjinal üçlü, kararlarında merkezi yerlerdeki kira fiyatlarının etkili olduğunu belirterek, 3+1, 120 metrekare, içi sıfır yapılı dairede aidat hariç 650 TL'ye oturmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
"Ev ferah, kombili, artı güney cephe"
Şehirden uzaklaşma kararı aldıktan sonra Ege’nin sahil kesimine yerleşmelerine kesin gözüyle bakılan sanat ve moda dünyasının üç tanınmış isminin, İstanbul’un Pendik ilçesindeki TOKİ göçmen konutlarında yaşamaya başladıkları ortaya çıktı. 3+1, kombili ve güney cephe evlerinin kapılarını ilk kez basına açan moda tasarımcısı Kutay Tekilcan, yazar Erden Yakutoğlu ve manken ve oyuncu Hande Kanatçı, şehirden ayrılma isteklerinin bazı kesimlerce farklı yorumlandığını açıkladılar. İstanbul’u terk etme düşüncelerinin altında yatan gerçek nedenin kent yaşamının kalabalığı ve gürültüsü olmadığının altını çizen modacı Kutay Tekilcan, neden arkadaşlarıyla beraber TOKİ'de eve çıktıklarını şu sözlerle anlattı:Adam başı 300 Lira düşüyor
“Yani tamam, şehrin hayhuyu da bazen can sıkıcı olabiliyor ama açık konuşmak gerekirse maddi konular daha fazla etkili oldu kararımızda. Azcık hesap kitap yapınca bunca yıldır merkezde oturmak için kümes kadar evlere dünyanın parasını gömdüğümüzü fark ettik. Ben mesela Cihangir’de giriş katındaki daireye, aidat hariç 1700 TL kira ödüyordum. Evi de görseniz mezbelelik, hayvan bağlasan durmaz. Elimize geçen ne? Hiçbir şey; üstüne üstlük eve giren çıkanın da haddi hesabı yok. Taksim'e yolu düşen soluğu bende alıyordu. Neyse ki buraya geldik de hepsinin ayağı kesildi çok şükür. Çiçek gibi sıfır dairede 650 liraya oturuyoruz. Aidatı falan da ekleyince adam başı 300 lira gibi bir şeye tekabül ediyor. Hesap ortada, bunca yıl büyük kerizlik etmişiz...""Ufak tefek sıkıntılarımız da var..."
Evin bir diğer sakini, genç edebiyatçı Erden Yakutoğlu ise uzunca bir süredir üzerinde çalıştığı romanını bitirebilmek için ihtiyaç duyduğu dingin ortamı yeni evinde büyük ölçüde yakaladığını belirtirken, "Büyük ölçüde diyorum zira hala bazı eksiklerimiz de yok değil. Tamam, aslına bakarsanız aynen bir sahil kasabası gibi Allah’ın unuttuğu bir yerde oturuyoruz ama iş bununla bitmiyor..." diyerek, yaşadıkları bazı sıkıntılara dikkat çekti. Sitenin yan tarafındaki organize sanayi bölgesinin atıklardan dolayı etrafa çok pis kokular yayıldığını ifade eden Yakutoğlu, "Bakın bizzat site yönetimiyle de görüştüm ama henüz bir sonuç alabilmiş değilim. Sanki işim gücüm yokmuş gibi haftaya da Belediye Fen İşleri ile görüşmeye gidicem bakalım... Bir de ne yazık ki binaya yeni taşınanların tadilatı, gürültüsü de bitmedi arkadaş. Evin içinde bütün gün matkap, çekiç sesi eksik olmuyor. Ayrıca şu üst kattaki komşunun oğlu da ayrı dert..." dedi ve ekledi: "Bakın, gürültüyü duyuyor musunuz? Bak bak, iyi dinleyin. İşte böyle at gibi tepiniyor bütün gün yukarıda eşeğin evladı…”“Kira ödemek enayilik”
Arkadaşlarının ardından söz alan manken ve oyuncu Hande Kanatçı ise, kent yaşamından kendileri gibi bunalan yakın çevrelerinin aksine Ege’deki sahil kasabalarına yerleşmenin kısmet olmadığını kaydetti. “Tabii, gönül isterdi ki biz de güneye inelim, Bodrum’da balığa çıkalım, Datça’da organik sebze yetiştirelim ama sağolsunlar, bizden önce giden arkadaşlar sayesinde oralarda da kiralar almış başını gitmiş" sözleriyle yine ekonomik nedenlerin kararlarındaki etkisini ortaya koyan güzel oyuncu, son olarak konut edinmeyi düşünenlere seslenerek şu açıklamaları yaptı:"Şimdi Kutay’ın da söylediği gibi, kira dediğin resmen havaya giden para, keriz parası. Bakmayın, burada ucuza oturuyoruz diye çok kafaya takmıyoruz ama en güzeli biraz kenarda paran olacak, üstüne kredi çekip ev alacaksın. Hazır faizler de bu kadar düşmüşken… Zaten bu haline aldanmayın, ileride çok değerlenecek buralar. Hele bir metro gelsin, şu çevre düzenlemesi falan tam bi otursun, siz asıl o zaman görün buraları..."
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et