Tayfun Talipoğlu: "Bir tane daha köy ya da köylü görecek takatim kalmadı"
Senelerdir Anadolu'yu karış karış gezerek köyümüzü ve köylümüzü ekranlara taşıdığı "Bam Teli" ile yediden yetmişe herkesin gönlünde taht kuran ünlü televizyoncu Tayfun Talipoğlu, bu sabah düzenlediği basın toplantısıyla artık bir tane daha köy ya da köylü görmek istemediğini net bir şekilde ifade etti. Mümkünse medeniyetin olduğu bir şehirde yerleşik hayata geçmek ve artık kendisine insan gibi bir düzen kurmak istediğini belirten Talipoğlu, bu konuda TV yöneticilerinden de anlayış bekliyor.
"Bam Teli'nden öncesi hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum"
Bu sabahın erken saatlerinde TV8 binasında düzenlediği basın toplantısında yorgun ve sıkıntılı hali dikkat çeken Talipoğlu, "Sevgili basın mensubu arkadaşlarım, değerli izleyiciler. Bana ve ekibime tahsis edilmiş olan jiple kaç köy, kaç nahiye gezdiğimi inanın sayacak halim kalmadı. Kendimi bildiğim andan itibaren Bam Teli var. Yanımda şoförüm Ayhan, arka koltukta kameraman arkadaşım İsmet. Bundan öncesini neredeyse hiç hatırlamıyorum. Ailem, çocukluğum... Sadece karanlık var. İnanılmaz yorgunum." diyerek içerisinde bulunduğu zor durumu açık yüreklilikle ifade ederken, kendisini bu noktaya getiren süreci şu sözlerle anlattı:
"Süpürgeden, semerden içim kalktı artık"
"Bildiğiniz üzere Bam Teli programı, biraz da bazı yitirdiğimiz değerlere, bi takım inceliklere değindiği için sizlerin sevgisiyle bugünlere kadar geldi. Yapmaya devam etsem, gittiği yere kadar gidecek de yani. Ama bir insanın da belli bir istihap haddi var. Lütfen beni yanlış anlamayın fakat artık bir tane daha köy görürsem yemin ediyorum kusacağım. Zaten artık anlatacak yeni bir şey de kalmadı. Hep aynı, ölmekte olan sepet örücülüğü, semer bişeyciliği... Ne yapılıyosa artık semer... Garip isimli yöresel yemekler yapan teyzeler, nineler falan filan. Yıllardır bunları size göstereceğim diye jiple dağ tepe dolaşmaktan içim dışıma çıktı, artı kendime adam gibi bir düzen de kuramadım. Yaş kaç oldu, bana da yazık artık..."
Farklı format denemeleri sonuçsuz kaldı
Aradan geçen yıllar içinde farklı program formatlarıyla, şehirde normal bir stüdyoda insan gibi yayın yapma yönünde bir takım adımlar attığını da söyleyen başarılı televizyoncu, "Bir ara Çarkıfelek benzeri bir yarışma programı yapayım dedim. Ama onun daha bilgi yarışması gibi olanı... İstanbul'da bol ışıklı, renkli bir stüdyoda yanımda hostesler falan... Neyse, gittim o zamanki kanal yöneticisine böyleyken böyle dedim. 'Ooo süper fikir Tayfuncuğum, hemen yapalım Tayfuncuğum ama sen bunu stüdyoda değil de köylerde sunsan, duygusal cümlelerle falan süsleyip; halkın daha çok ilgisini çeker' deyip yolladı adam beni...", sözleriyle denediği bütün formatların eninde sonunda Bam Teli'ne dönüştüğünden ve yine kendisini dağ başında bir köyde, hasır ören amcaya mikrofon uzatır halde bulduğundan şikayet etti.
"Seçim Kervanı" kariyerinin sonunu hazırladı
Talipoğlu, bardağı taşıran damlanın ise, TV8'de geçtiğimiz ay yayınlamaya başladıkları "Seçim Kervanı" programının 4. bölüm itibariyle tamamen Bam Teli'ne dönüşmesi olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Hazır seçim dönemi yaklaşırken, fırsat bu fırsat dedik ekipçe oturduk, Bam Teli'yle hiçbir alakası olmayan bir format belirledik. Seçim bölgelerini dolaşarak, seçmenle o bölgenin milletvekili adaylarını bir araya getirip karşılıklı olarak sorunları ve beklentileri konuşma, filan falan; biliyorsunuz işte, Ali Kırca'nın yaptığının değişiği... İlk programa biraz tutuk girdik aslında. Beldenin ileri gelenleri sağolsunlar, beni görünce semercisi sepetçisi, köyde ne kadar zanaatçi varsa çağırttılar. Ekip arkadaşlarımızla güç de olsa kendilerine durumu izah etmeyi başardık. Başta bi iki gündemi, reel politiği tartışır gibi olduk. Açıkçası ben de biraz zorladım köylüleri ama bir ilerleme kaydediyorduk sanki..."
Kırşehir'de talihsiz anlar
"Ne olduysa, 2. hafta Kırşehir'e konuk olduğumuz programda, konuşmacıların ortasında sacda gözleme pişirmek isteyen teyzeyi kıramadığımız o an oldu. Bundan birkaç dakika sonra, MHP Kırşehir 3. sıra milletvekili adayı, aynı zamanda ülkemizin önde gelen sinir cerrahlarından biri olan Sayın Beşir Saydar ortada hasır sepet örüyordu... Ortaya çıkan o manzara, benim kararımı netleştiren an oldu diyebilirim. Anladım ki ne yaparsam yapayım, İstanbul il sınırları dışına çıktığım anda yine önüme dayayacaklar hasırı sepeti..."
"Kimseye kırgın değilim"
Açıklamalarına son verirken, kimseye kırgın veya dargın olmadığının altını çizen Tayfun Talipoğlu, bugün gelinen noktada kendisinden başka kimseyi suçlamadığını ifade ederken, "Sevgili vatandaşlarımdan, birbirinden değerli basın mensuplarından tek ricam, beni artık bu işlerden affetmeleridir. Eski günlerin hatırına dahi olsa, artık gerçekten bir tane daha kilime, bir lokma daha gözlemeye dayanacak gücüm kalmadı" sözleriyle toplantıyı noktaladı.
(yahya ekici Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et