Devlet Başkanı Kılığında “Fahri Doktora” Alarak, Akademik Kariyer Yapmaya Çalışan Çete Çökertildi
Devlet Başkanı kılığına girerek son birkaç ayda Ankara, İstanbul ve İzmir'deki çeşitli üniversitelerden Fahri Doktora ünvanı alan çete, polisin bu sabah 3 ilde eş zamanlı olarak düzenlediği operasyonlarla çökertildi. Çok sayıda cüppe, kep ve fahri doktora diplomasının da ele geçirildiği baskınlarda yakalanan çete üyeleri çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken, emniyetten yapılan açıklama ise zanlıların hepsinin tez aşamasındaki doktora öğrencileri oldukları yönünde.
Akademik camiada şok etkisi yaratan baskın sonrası, çeteye Fahri Doktora ünvanı veren ve aralarında İstanbul Teknik, Marmara, Hacettepe ve Ege üniversitesinin de bulunduğu çok sayıda okulda inceleme başlatılırken, yaptığı ihbarla suç örgütünün ortaya çıkarılmasını sağlayan Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Muharrem Ergün Sönmez basına çarpıcı açıklamalarda bulundu. Son birkaç aydır, adlarını daha önce duymadıkları ülkelerin devlet başkanlarının, üniversitelerini ziyaret etmek için talepte bulunduklarını ifade eden rektör Sönmez, “Açık konuşmak gerekirse başta hiçbir şeyden şüphelenmedik, 'Koca dünyada Finveç diye bir ülke de vardır herhalde' diye düşündük" dedi. Sönmez, Finveç Devlet Başkanına fahri doktorasını verdikten sonra İslandiya, Norimarka, Yine Gine, Gene, Kompela, Latvanya ve Tornistan Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkelerin devlet başkanlarından gelen ısrarlı ziyaret talepleri üzerine durumdan kuşkulandıklarını kaydetti.“Konferans salonunun perdelerinden cüppe yapmak zorunda kaldık”
"Yeri geldi haftada 3 kez Fahri Doktora töreni düzenledik" diyen talihsiz rektör, bir ara doktora cüppesi yetiştiremediklerini, bu nedenle Kompela ve Latvanya devlet başkanlarının cüppelerinin konferans salonunun kadife perdelerinin kesilmesi suretiyle yapıldığını da söyleyerek yaşadıkları mağduriyeti anlattı. Prof. Sönmez, bir soru üzerine sahte devlet başkanlarına kanmalarının yadırganmaması gerektiğini de belirterek şöyle devam etti: “Bir defa hiçbiri 50 yaşından genç durmuyordu. Saçları beyaz, göz altları morarmış falan anlatabiliyor muyum? Nereden bilelim doktora tezi yazarken çökmüş 30'lu yaşlarında insanlar olduklarını. Tabii bizde de hata var. En azından Ütopya Cumhurbaşkanı'nın tören sonrası kepini havaya fırlatmasından bir terslik olduğunu anlamamız gerekirdi ama baktığımız zaman karşımızdakiler de öyle boş beleş adamlar değil. Okumuş etmiş, master sahibi insanlar bunlar..."Karşılarında profesörleri görünce bülbül gibi şakıdılar
Malagazkar Devlet Başkanı'nın, fahri doktora diplomasının verilmesi sırasında, tören salonunda bulunan Öğrenci İşleri Şefi Nesrin Gündan tarafından tanınması dolandırıcılar için sonun başlangıcı olurken, Prof. Sönmez o gün yaşananları şu sözlerle anlattı: "Öğrenci işleri şefimiz Nesrin Hanım yanıma gelerek, kürsüde konuşma yapan kişinin devlet başkanı değil, 2 senedir tez aşamasında bulunan bir doktora öğrencisi olduğunu söyledi. Protokoldeki diğer akademisyen arkadaşlarımla birlikte derhal bu şahsın üzerine atlayarak etkisiz hale getirdik. Zaten uykusuzluktan pelte gibi olduğu için bize fazla direnemedi. Biraz sıkıştırınca suçunu itiraf edip arkadaşlarının kimliklerini, telefonlarını ve adreslerini de hemen verdi. Karşısında 3-4 tane profesörü aynı anda görünce refleks olarak bülbül gibi şakıdı. Zannediyorum yaşadığı şokla bizi tez jürisi sandı..."“Asıl mağdur biziz”
Baskında ele geçirilen zanlılar, polise verdikleri ilk ifadelerde suçlamaları kabul ederlerken, çetenin lideri olduğu tahmin edilen G.Ö (32), asıl mağdurun kendileri olduğunu iddia etti. "Kimse annesinin karnından sahte Latvanya Devlet Başkanı olarak doğmuyor. Tez yazma aşamasında, ne ailede ne işte huzurumuz kalmadı. Arkadaşlarımızın önemli bir kısmı alkolik, tamamımız da kel olduk. Biz değil bizi bu yola düşürenler utansın" diyen doktora öğrencisi, "Tez jürileri ve öğrenci işleriyle hesabımız daha kapanmadı" sözleriyle akademik camiaya tehditler savurmaktan da geri durmadı.(sömeşik Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et