İlişkiyi Minimum Hasarla Sonlandırmanızı Sağlayacak 5 Temel Kalıp
İki insanın kafalarının anlaşıp, pek çok konuda belli bir uyumu yakalayarak bir aşk ilişkisi kurabilmesi kadar, o ilişkiyi sonlandırmak da son derece zor bir hadisedir. Yaşadığımız ilişki ister üç aylık, ister on üç yıllık, ister tek gecelik olsun, omuzlarımızda yarattığı ağırlık hastalıklı bir hal alsa da, aklımızdan "insanlar boşuna katil olmuyor" gibi şeyler geçse de, karşı tarafa ayrılık kararı açıklamak başlı başına mide spazmıdır, gastrittir, sıkıntıdır. Bu sebeptendir ki; bir kaç dakika sonra eski sevgili olacak nazlı yare ayrılırken asla gerçek sebebi söyleyemeyiz ve bu genel olarak işi bok ettiğimiz noktadır. Peki; bir ilişki gerçekte neden biter:
1) Başka biri var
2) Başka biri hep vardı
3) Başka biri hatta birileri olsun istiyorum, büyük düşünüyorum
4) Cinsel tercihimi değiştirmemde büyük katkın oldu
Karşılıklı vaatler üzerine kurulu ilişkimizi bitirmeye kalktığımızda, bu maddelerden herhangi birini çat diye söyleyebilmek, takdir edersiniz ki göt ister. Kaldı ki bunu söyleyebilmek de bir meziyet değil, a dostlar. "Dürüst davranıyorum" diyerek "tamam sen süper bir insansın da Berk daha süper bir insan" minvalinde cümleler kurup, karşı tarafın iki gram özgüvenini yerle bir etmenin hiç manası yok. Bunun yerine ne yapıyoruz? Fantastik bahanelere başvuruyoruz. Hiçbir zaman net bir açıklama yapmayarak, gerçekleri karşı tarafın hayal gücüne teslim ediyoruz. Neden? Çünkü dışarıda aradığımızı bulamayıp geri dönme ihtimalimiz her zaman var. Bu yüzden ayrılık, gizemini korumalı.
1. "Ben senin sandığın gibi biri değilim."
Peki nesin? Ülkeye Suriye üzerinden giren Mossad ajanı mısın? Nurtepe'deki evinin bir odasında biyolojik silah mı üretiyorsun? Kedi mi kesiyorsun? Organ mafyası mısın? Böbreğimi mi çaldın? Aslında İngiltere kraliyet ailesinin yaramaz bir mensubusun ve zevk için kimliğini saklayarak gezerken, Ümraniye'de bir alışveriş merkezinde bana mı aşık oldun? Nedir yani? Bir ilköğretim okulunda rehber öğretmen olarak çalışırken ne kadar pisliğe bulaşmış olabilirsin ki? Hadi oradan dürrük!
- Sana itiraf etmem gereken bazı şeyler var...
2. "Sen benden daha iyilerine layıksın."
Öyle hemen "oehh klişe" deyip geçmeyin. Birileri bu laflardan verim almamış olsa, bu kadar yaygınlaşmaz, klişe olmazdı değil mi? "Sen benden daha iyilerine layıksın" demek, aslında büyük bir çaresizlik ve bir o kadar da korkaklık örneğidir. Artık karşı taraftan nasıl gözünüz korkmuşsa, ayrılırken onu mümkün mertebe yüceltip, kendinizi de boklayarak, ondan gelecek her türlü musibetin önüne geçmek istemenizin bir tezahürüdür. Yakın arkadaşlarınızdan gelen "tabi ki sen ondan daha iyilerine layıksın, sana kız/adam mı yok" gazı belki size inandırıcı gelmiyordur ama bu dediklerimi dikkate alın. Ayrılma kararı alma inisiyatifi size geçtiğinde çekinmeden bu cümleyi kullanın. Unutmayın, zamanında sizin üzerinizde gayet işe yaramıştı.
- benden daha iyilerine layıksın... - mesela? isim alabilir miyim?
3. "Haftaya evleniyorum!"
Bu kadar net bir cümleyi, sekizinci ayrılık girişiminizde rahatlıkla kullanabilirsiniz. Baktınız başka türlü anlamıyor salak, çat konuya girin. Hatta söylediğiniz blöfte kalmasın, mümkünse direkt evlenin. Merak etmeyin, "ben evleniyorum" dediğinizde kendisine evlenme teklif ettiğinizi sanıp sevinçle "kabul ediyorum!" diyen gerizekalılar sadece kötü sitcom'larda, "nikahına beni çağır sevgilim" diye halen bir şekilde size salça olmayı sürdürecek geniş mezhepli insanlar da "ümit besen" şarkılarında yaşamaktadır. Gerçek hayatta alacağınız tepki ise "Allah mesut etsin"le "Allah bin türlü belanı versin" skalasında değişmekle birlikte hepsinin kapısı aynı yere çıkar: "Sktir git kimle evleniyosan evlen!"
Hazır yeri gelmişken...
4. Kendinizden soğutacak cümleler silsilesi...
Karşı taraf ağır sosyopat olmadığı sürece, soğutma cümleleri son derece işlevseldir. Ayrılık sürecini yavaşlatsa da verim almak mümkündür. Örneğin; "Zara'da indirim var aşkım", "Kadıköy'de bi falcı varmış, her şeyi biliyormuş.", Bence Funda Arar çok güzel bir kadın", "Kredi kartı borcum aldı başını gidiyor.", "Bu ilişki nereye gidiyor?", "Annemle babam Londra'da yaşamamın daha uygun olacağını düşünüyor", "Benim skorum senden biraz kabarık.", "Maddi açıdan sana yetmemek beni biraz korkutuyor.", "Kredi çekeceğim, bana kefil olur musun?", "Aslında özgürlüğüme düşkünmüşüm, yeni farkettim.", "Biz seninle ayrı mezheplerin insanıyız.", "İşten atıldım.", "İş için iki yıllığına Cibuti'ye gitmem gerekiyor, benimle gelir misin?", "Yozgat'ın Divanlı köyüne tayinim çıktı...". Denemesi bedava...
5. "Cinsel yolla bulaşan hastalıklar için bir test mi yaptırsan diyorum... Hayır, ben yaptırdım da..."
İlişki müessesesinde 10 "Piston aşşa indi!" etkisine sahip bu cümleyi çok mecbur kalmadıkça kullanmanızı tavsiye etmiyorum. Zira bu tarz laflar inanılmaz bir süratle yayılır ve en geç 2 hafta içinde çevrenizde ne kadar karşı cins varsa sizinle bırakın bir ilişkiyi aynı bardaktan su bile içmezler. Ancak tabii ki etkisi tartışılmaz. O kadar hızlı ayrılırsınız ki, o sizde kalan eşyalar ne ara toplanmış, o iki de bir "ben bu ilişkiye emek verdim" mevzuları ne ara çözülmüş, o ailesiyle bir türlü anlaşamadığı için sizin evinize çöken sevgili, stv dizilerini aratmayan bir kavuşma anını annesiyle ne ara yaşamış, dünya paraya size aldırılan pahalı cep telefonu, garanti belgesiyle birlikte size nasıl iade edilmiş aklınız şaşar. "O telefon neden dördüncü çalışta açıldı" konulu kavgada bile boncuk boncuk göz yaşı dökebilen sevdicek nasıl da olgun karşılar bu ayrılığı ah bir bilseniz...
Gone with the wind...
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et