Vizyonda Bu Hafta: Yenilmezler (Bir Kamyon Süper Kahraman Toplayıp Robot Dövmeye Gitmek)
Vizyonun başını bu hafta İntikamcılar, nam-ı diğer "Yenilmezler" tutuyor. Bu süper güçlü ve kudretinden sual olunmaz arkadaşlar yaklaşık 300 salonda gösterime girerek dosta güven düşmana korku salıyorlar. Yenilmezler'de arda kalan salonlarda ise ekseriyetle ilk filmlerini çeken yerli yönetmenler ("Büyük ihtimalle yenilirler") var. Avengers'a gidenlere küçümseyici bakışlar atmak isterseniz sizi de şöyle yan salona alalım...
Ha bir de 2 Mayıs itibariyle İşçi Filmleri Festivali başladı. Beleş gösterimleri hafta boyunca devam edecek. Biz kıçımızın üstünde sezon sezon dizi bitirirken emekçilerin ("Halihazırda zaten yenilmiş olanlar") neler çektiğini öğrenelim diye... Aha şu da fragmanı:
https://www.youtube.com/watch?v=DEpnv36jHsA
Yenilmezler: Ultron Çağı (The Avengers: Age of Ultron) - Aslında uğraşsan yenersin
Marvel, artık sürümden kazanmak için midir nedir son zamanlarda bu "toplu süper kahraman filmleri" işine sardı. Bundan 3 sene önce 6 süpergüçlü toplayıp dünya çapında gişe vurgunu yapmışlar, hasılatı da kahramanlar arasında üleştirmişlerdi. Randıman almış olacaklar ki ikincisi de geldi. Dünyayı en az iki kere kurtarmadan gönlü rahat etmez Marvel evrenindekilerin.
- Çekme lan!
1 Mayıs'ta sendikacı amcalarla beraber "Neden gençler mitinglerde yok" diye konuştuktan sonra 15-20 yaş güruhunu aynı gün vizyona giren Avengers için sıra beklerken buldum. Biraz muhabbet ettim ve filmdeki Marvel kahramanlarını onlardan dinledim:
Iron Man (Demir Adam): Kostümsüz adı Tony Stark. Babadan zengin bir silah tüccarı. En büyük hobisi, Iron Man zırhının içinde uzaylı ve robotlarla savaşmak. En büyük şikayeti, "Iron Maiden" ile karıştırılmak. Uğurlu taşı ametis. Uğurlu rakamları 2, 14, 37...
Hulk: Bruce Banner. Naif bir biliminsanı. 2000 lira maaşa AR-GE çalışması yapmaktan bıkınca 'yeşil dev kaslı'ya dönüşüyor. İkinci filmde Scarlett Johansson'a yavşıyor. En büyük temennisi, çocukları olursa güzelliğini Scarlett'ten, zekasını Banner'dan, gücünü Hulk'tan alsın. En büyük şikayeti, "Gücünü halktan almak" esprilerine meze olmak...
Kara Dul: Scarlett Johansson'ın oynadığı bir Natasha Romanoff. Seri dövüşen ve düşmanın "ötmesini sağlayan" bir tarzı var. Scarlett, çekimler sırasında hamile olduğu için 3 adet dublör kullanmış. Çocuk da yapmış kariyer de (3 dublörle anam da yapardı)...
Kaptan Amerika: II. Dünya Savaşı'nda okyanus dibini boylamış, yıllarca donmuş bir halde kaldıktan sonra hayata dönmüş (içine nasıl bir katkı maddesi koydularsa artık). ABD bayraklı kostümüyle tam bir görev adamı, "Biz de emir kuluyuz arkadaşım" insanı.
Thor: "Mitolojik tanrı" kontenjanından... Baba tarafından aslen Asgard'lı. Elinde bir çekiç var, düşmanın kafasını yarma işlevini görüyor. Bu çekici Thor'dan başkası kaldıramıyor ("Ben kaldırırım" dediğinizi duyar gibiyim).
Şahin Göz: Okçu. Attığını vurur ıskalamaz... Ya O değil de Guiza vardı bi ara, o napıyor acaba?
Sizin için süper kahramanlarımızın gardrobuna girdik (görseler çok pis döverlerdi)
Filme gelelim mi artık, yoksa bütün Marvel evrenini dinleyecek miyiz?
Gelelim. İlk filmde kötü adam, "Ben Thor'un Asgard'dan gelen kardeşiyim, boşaltın dünyayı" diyen kral bozuntusuydu. Şimdi de Ultron adında bir yapay zeka var. Bu sefer işleri epey zor. Ama sivil halkın yine korkacak bir şeyi yok. Nasıl ilk filmde şehirlere bombalar yağarken kimse ölmediyse, bu filmde de hiçbir sivilin burnu kanamıyor. Marvel'ı bu sivil halk duyarlılığından dolayı kutlamak istiyorum.
Konuya hala gelemedik?
Aksiyon-çatışma-savaş derken tam odaklanamıyorsun işte; hele IMAX'te izliyorsan "perdenin arkasında tadilat yapıyorlarmış" hissi veriyor. O gürültüde anladığımız kadarıyla, yapay zeka Ultron, robot ordusuyla beraber insanları yeryüzünden temizlemek istiyor. Bu arada Marvel Toptancısı'ndan taptaze süper kahramanlar geliyor: Android özellikleri taşıyan, çok hızlı hareket eden ve beyninin içine girebilen yeni elemanlar. Sonrası, uzayan savaş, kurtulan insan, tutmayan espri, 3. filme hazırlık... Amaan be Marvel!
Puan: İntikamcı başına 6-7 veririm.
https://www.youtube.com/watch?v=xmHMqdh4cYs
Gelelim, sinemaya yeni giren yerli yönetmen işlerine. Kimisi internet dizisi aleminden gelmiş, "tık alma" geçmişi var; kimi kısa filmlerden doğmuş, festival tecrübesine sahip... Bakalım kim, neyi, niye, nasıl çekmiş?...
Tehlikeyle Flört - Beat müziği yapan gruptan banka soygunu (Vahdet gazetesine haber konusu)
"Dün TRT'de izledim", "Lan oğlum öyle olmaz" gibi şarkılarını dinlemek için konserine para vermekten çekinmediğimiz saçlı-sakallı ve hala sene 1979'muşcasına takılan Flört grubu başrolde. Şarkıları beğenilmiyor, bunlar da albüm parası çıkarmak için banka soymaya karar veriyorlar. Filmin teknik denemeleri iyi ama hikayesi klasik: Nasıl ki yerli şarkılardan oluşan bir Youtube Mix açtığında birazdan sağda Yokluğunda şarkısının çıkacağına eminsindir, onun gibi...
https://www.youtube.com/watch?v=lnCVk2y7vNQ
Yolunda A.Ş. Çinçin Bağları Hikayesi - Kahpe düzene karşı 'Gardaş laaa'
Bunlar "Yolunda A.Ş - Bir Ankara Dümeni" diye sempatik bir internet dizisi çektilerdi. Çinçinli Fehmi Kır ve arkadaşları dümen çeviriyordu, bir "Amirim" kadar olmasa da gideri vardı. Aynı ekip, Çinçin Bağları'ndaki kentsel dönüşümü hedef alan mizahi bir mekan ve karakter anlatısı tutturmuş bu filmde.
Film için "kentsel dönüşümü hedef alan mizahi bir mekan ve karakter anlatısı" dediğimizde kahvedekiler....
Görgüsüz sermaye, Çinçin'in bir bölümüne apartmanlarını dikmiş, diğer bölümünü de dönüştürme derdinde. Yalnız bu holding sahibinin kardeşi ve kankisi çok yapay olmuş be! Keşke zenginleri bırakıp bizi sıradan insan gözlemlerine boğsaydınız. Bu zengin tipler sanki küçükken AVM önüne bırakılmış ve oradaki masaj koltuklarında büyütülmüş gibi... Oysa ki apartman içinde "ip atlayan mahalleli çocuk" tespitiniz ne güzel...
https://www.youtube.com/watch?v=RCt4vahptOA
Toz Ruhu - Temiz arabesk, naif gündelikçi ve festival heykelciği
Daha önce Annem Sinema Öğreniyor isimli hoş bir kısa filmle tanıdığımız Nesimi Yetiki'nin ilk uzun metrajı. Yetenekli çocuk, bu senenin Altın Koza'sını da kaptı. Takıntılı ve naif bir gündelikçinin arabesk besteler yapmasını ve ünlü olma isteğini anlatıyor. Bu adamı festival filmi gediklisi Tansu Biçer oynuyor ve festival formatından çıkmamak için film boyunca uslu uslu duruyor (aferin, heykelciği hak ettin). Gerçek bir karakterden (senarist ablanın komşusuymuş), Altın Koza standartlarına uyarlanan yanık sesli arkadaşı bi' görmeye değer...
https://www.youtube.com/watch?v=mC1lVSDqJlg
Ezan - Genç yönetmenimiz STV ve Kanal 7'ye göz kırpıyor...
Ali isimli başkarakterin başına kötü şeyler geliyor, "Niye ya, n'oldu ki" derken öğreniyoruz: Meğer ki tanrıya inanmıyormuş ve derhal namaz kılması gerekiyormuş. Genç yönetmenimiz, yerli bir "haçtan tırsan vampir" uyarlaması yapmış: Ateist elemanı camiye davet eden iyi huylu cinler...
https://www.youtube.com/watch?v=ARu4Yw3ADdc
Ne kaldı? Bir animasyon, bir belgesel, bir romantik. Anlatalım onları da, elimize mi yapışır?
Toprağın Tuzu (The Salt of the Earth) - Aman ismini Toz Ruhu'ya karıştırma, rezil olursun elaleme
Sebastiao Salgado: Brezilyalı fotoğraf sanatçısı, duayeni, virtüözü... Bizdeki Ara Güler'in Latin Amerikalı hali... Yoksulluk çeken insan, ezilen işçi, hırpalanan doğaya dikkat çekmek için efsane siyah beyaz fotoğraflar çekmiş yıllarca. Bu da belgeseli olur, kendisinin "İnsan toprağın tuzudur" sözüne atıfla...
Salgado'nun en bilinen çalışmalarından biri (instagram'da 37 like aldı)
O fotoğrafların içine zaten bir belgesel serisi sığar. İçinden yaşam-doğa-sanat fışkıran fotoğraflara doyuyoruz ve "Yazık bu insanlara", "Hayat ne acımasız", "Bizim elimizde 13 mp fotoğraf çeken telefon var da n'oluyor" diye sorguluyoruz...
https://www.youtube.com/watch?v=E4xF2B53Vsk
Aşkı Bulunca (Posthumous) - Şu filme bu ismi koyan 'Posthumous' diyebiliyor mu acaba?
Liam Price isminde yetenekli bir sanatçı var; resim, heykel yapıyor ama yeni yetme 'contemporary art'çılara ayak uyduramayınca camiadan dışlanıyor. Ama insanlar intihar ettiğini zannedince işler değişiyor, değere biniyor. Bu olay her yerde aynı di mi, burada da olsa "Sensiz çok yalnızız Liam", "Senin resimlerinle büyüdük biz Price Abi" diye Instagram'dan sallardık biz de...
Filmin ismi "Öldükten sonra gerçekleşen" gibi bir anlama geliyor ama çevirenler "standart isimlendirme" uygulamasından vazgeçmemiş. Bakalım Liam'ın aşık olacağı kadın kim, bence de en önemlisi bu.
https://www.youtube.com/watch?v=dmCrdF9Mfsk
Karlar Kraliçesi 2 (Snezhnaya Koroleva 2) - Dötü donarken sıcak macera yaşayan kahramanlar
Filmi kısaca özetlemek gerekirse: Birincisinin devamı! (Çok mu kısa oldu?) Filme götüreceğin çocuğa "Kahramanlarımız heyecan dolu yeni bir macereya atılıyorlar" desen yeter. Animasyon işte, sana temasını-alt metnini soracak hali yok veledin! |
https://www.youtube.com/watch?v=KKT5Z0Uq5is
SONUÇ - 3 bilet alma hakkın olsa tercihin hangi filmler olur mesela?
Bizim bütün yerliler birleşse Yenilmezler'in hakkından gelebilir mi ki? Yolunda A.Ş'deki mahallelilerin masum dümenleri, Tehlikeyle Flört karakterlerinin şarkılı maceraları, Toz Ruhu'ndaki minimal arabeskçinin yanık sesi var elimizde.. Evet, işimiz zor gibi.. Yerli yönetmenlerin bu mücadelesine destek verirken Toprağın Tuzu'nu kaçırma ama! Gidemesen de "Salgado fotoğraf" yaz, Google görsellerden bakıver. Sevgiliyle gitmelik ise bi' Posthumous var, ama sevdiceğimiz "Contemporary art ne demek?" derse cevaplayabilmemiz lazım.
Haydi iyi seyirler...
- BİTTİ (3 günlük 1 Mayıs tatili de bitti. En yakın resmi tatile nereden gidilir usta?) -
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et