Eceler, Ertanlar, Almancılar ve Diğerleri: Yazlık Sitelerin Değişmeyen İlk 11'i…
Türkiye, 3 tarafı denizlerle çevrili bir yarım ada. Bu durumun doğal bir sonucu olarak da söz konusu o 3 tarafın üzerine ev dikilebilecek her köşesi yazlık sitelerle çevrili. Peki bu yazlıklarda kimler yaşar hiç düşündük mü? Genelde ailemizin, değilse de çok yakın bir tanıdığımızın mutlaka maliki olduğu yazlık bir evin civarında neler olur? Orada neler döner hiç merak ettik mi? Biz ettik. Etmez olaydık. Artık kanayan yara mı dersiniz, hayatın gerçekleri mi dersiniz bilmiyoruz ama bir yazlık sitede mutlaka karşılaşacağınız, olmazsa olmaz karakterleri sizin için inceledik...
1 - Kooperatif Başkanı
Emekli, subay veya astsubaydır. İkisi de değilse, illa ki memurdur. Bu insanların, başkanı oldukları kooperatifi yönetmekten duyduğu gururu Nobel ödüllü yazarda göremezsin. Site sınırları dahilinde bir yerlerde ''Başkan'' kelimesi geçtiği andan yaklaşık 5 dakika sonra orada olur, kullarının halini hatırını sorarlar. Yazlıkta yürürken sürekli ‘’ehehe buranın başkanıyım ben’’ diye düşünüyor olsalar gerek ki, yüzlerinde sabit, mağrur bir tebessümle salınırlar. Bir dağın yamacına hasbel kader kondurulmuş birkaç konutun saçma sapan dertleri ile uğraşmaktan niye bu kadar haz duyarlar, o gurur neyin gururu, orası tam belli değil...
Mottoları: ‘’Biz de en iyisini yapmak istiyoruz ama aidatlar düşük efendim’’
S.S. Palmiye Tur Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu (temsili)
2 - Başkanın Muhalifleri
Bunlar yazlık kooperatifin diğer üyeleri tarafından ‘’eski solcular’’ veya ‘’amaan bırak o ayyaşları’’ şeklinde hatırlanırlar. 4 kişidirler. Bir masanın etrafında oturup birazdan birbiri ile ilk öpüşmesini gerçekleştirmeye hazırlanan sevgili mesafesinde, kimseye duyurmadan başkanın icraatlerini konuşmak en büyük hobileridir.
Mottoları: ‘’Her ay 140 lira aidat veriyoruz, icraat yok. Nereye gidiyo bu paralar efendim?’’
3 - Slip Mayo Giyen Aşırı Yaşlı Dede
Son yazlık alışverişini 1972'de yapmış olan bu dedeler, o günden bu yana büyük olasılıkla "açık mavi" renkteki slip mayolarını üstlerinden çıkartmadılar. Toplumun güzellik normlarını kökünden reddederek anarşizmin ülkemizdeki temellerini de atıp Bakunin’e göz kırpan bu kitle, kendilerine güvenleriyle 2015'te de göz dolduruyor... Biz de ‘’Yılların yer çekimi etkisi canım, öyle göründüğü gibi olması mümkün değil’’ diye avunmaya devam ediyoruz.
Mottoları: ‘’Bak burası çok güzel esti şu anda bak’’
Kendisi öldü sanıp yanına kontrole gidenlere yaşattığı hoş süprizlerle de bilinir...
4 - Anneee.. Bak yüzüyorum.. Annee.. Annee bakk... Anne... Anneeeeee Bak. Anne yaaa!
Başlığı okurken bile rahatsız oldunuz değil mi? Bir de tiz bir çocuk sesinden 3 saat boyunca sürekli olarak duyduğunuzu düşünün. Elbette birçoğumuz yüzmeyi gittiğimiz yazlıklarda öğrendik. İlk kulaçlar, ilk su yutmalar, ilk ciddi ölüm tehlikesi… Ama yani bunlar da… Hayır her sabah annesinin ciddi tembihler ile zorla taktığı kolundaki kolluğu ve belindeki simidi çıkarsa 2 dakikadan fazla hayatta kalamayacağını anlatsan anlamayacak durumdalar ya, İnsan ona çok üzülüyor.
Mottoları: “Anneee.. Bak yüzüyorum.. Annee.. Annee bakk... Anne... Anneeeeee Bak. Anne yaaa”
2015-2016 Kafa ütüleme ve insanlara sahili dar etme kreasyonu…
5 - Balıkçılar, Zıpkıncılar
Tercihen New York veya Hong Kong saatine göre yaşayan bu kişiler, gün doğmadan önce uyanıp apar topar balığa giderler. Bu özellikleri ile de kendileri için hala gecenin bir körü olan ve sitenin bir köşesinde gizli gizli yiyişen çiftlerin yanından ellerinde ekipmanları ile ağır ağır geçerek onlara sabahın geldiğini ve artık eve gitmeleri gerektiğini hatırlatırlar. Akşam da yine belli bir vakitte ellerinde yoğurt kovası ile evlerinin yolunu tutarak site sakinlerine birazdan güneşin batacağını müjdelerler.
Mottoları: ‘’Asıl geçen sene bi çupra çekmiştim, nah bu kadardı’
Tam 19 senedir kefalin, levreğin doğal düşmanı…
6 - Site Market İşletmecisi
50 kuruşluk malzemeyi 4 liraya satan bu güruh, %600 ortalama kar marjı ile hiç iş yapamadıkları 9 ayın acısını site sakinlerinden çıkarmayı hedefler. Site sakinlerinin de "Yılın 3 ayında para kazanıyor, sonrasında çok zor durumda napsın o da" diyerek kendini teselli etmesi sayesinde civar sitelerde toplam 4 adet ev sahibi olmuştur. Gözlerine, dizlerine dursun, ne diyelim... Bu arada borcumuz ne kadardı? 157 lira mı? Oha oldu mu o kadar ya?
Mottoları: ‘’Borçları bu ara tahsil edebilirsek, malum sezon kapanıyor’’
- Evin birini düğünde kızıma verdim, birini de oğlanın üstüne yaptım mıydı...
7- Meteoroloji Amcaları
Onlar için buralar asıl Eylül’de güzel olur. Onlar için deniz asıl sabah çok güzeldir. Yaz sezonu boyunca yıllık izinde veya bayramlarda gelecek çocuklarının (ve varsa torunlarının) yolunu gözlerler. ‘’Deniz şahane ya’’ dediğiniz anda yanınızda belirir ve kendisinin sabah 8 gibi geldiğini ve asıl o zaman daha güzel olduğunu anlatır dururlar. Aynı Çarşaf gibi üffff…. Emeklidirler, boyacı şapkası takarlar...
Mottoları: ‘’Asıl Sabah çarşaf gibiydi valla, kaçırdınız’’
Deniz (temsili)
8 - Almancılar... Almancılar...
Alman disiplini aldıklarından, cennet vatanın her bir sitesine eşit sayıda dağılmışlardır. Yabancı plakaları, çirkin kaprileri, kırık aksanları, beyaz badileri, devegüreşi oynarken bile kavga etme potansiyelleri ve birbirlerine kızdıkları anda geçiş yaptıkları Fatih Akın filmi Almancaları ile işte oradalar... Alışın, yapacak hiçbir şey yok. "Kölün" derseniz size daha bir sempatik yaklaşıyorlar, aklınızda olsun.
Mottoları: ‘’İch bin fünfzehn jahre alt’’ (motto temsilidir. Evet, 15 yaşında bi sene gördük sonra ilgilenmedik, ne var yani?)
Ne zaman Almancı lazım olsa bu adamların görselini kullanıyoruz. Okuyorsanız hakkınızı helal edin abiler
9 - Sarkık Memeler
Bakmamaya çalışsanız da ordalar... Vardılar, varlar, var olacaklar... Onlar bizim anamız, halamız, teyzemiz, saygı duyalım. Neticede yer çekimi kurbanı kendileri…
Mottoları: ‘’Hadi kızlar bi çay söyleyin de içelim madem’’
(Bu maddede görsel kullanmamayı tercih ettik. Siz de takdir edersiniz...)
10 - Eceler
Site erkeklerinin tartışmasız favorisi Ece’ler. Kusursuz fizikleri, ince belleri, dolgun kalçaları, pürüzsüz tenleri, duru güzellikleri, kimse ile muhatap olmadan denize girip çıkmaları, her denizden sonra taradıkları saçları, güneş gözlüğünü çıkarınca o kadar güzel olmamaları ve koskoca bir site gençliğini ‘’Lan baktı sanki ha, baktı gibi valla baktı’’ diye sahilde akşama kadar muma çevirmeleri ile bir neslin rüyalarını süsleyen Eceler… Her yerdeler, bir taneler ve bizden duymuş olmayın ama galiba İstanbul’da bi’ sevgilisi varmış diye duyduk.
Mottoları: ‘’Ailem 12’den sonra dışarıda kalmama izin vermiyor yalnız’’
Keşke bütün yazıyı Eceler, Zeynepler üzerine yazaydık evet...
11 - Ertanlar ve Arabaları...
Ailenin hayırsız oğlanı, özel üniversite reklamlarının temel hedef kitlesi, geleceğin başarısız işletmecileri Ertanlar'ı ve büyük ihtimalle Honda Civic ya da Audi A3 (elbette 2. el, elbette modifiyeli) arabalarını hepimiz yakından tanıyoruz. Ecelerle olan "o mesele"lerini, diğer Ertanlarla olan kavgalarını, "bizim pederle takıştık biraz ya"larını 3 birayla kafayı buldukları uzun yaz gecelerinde hepimiz dinledik. And olsun ki 25'inden sonra aniden seyrekleşen saçlarına ve hızla büyüyen göbeklerine de şahidiz. Sahildeki kafenin ordaydılar ve hep orada olacaklar...
Mottoları: "Kanka bi iş var, olursa seneye çekiyor bu kardeşin porşu..."
- Kanka çaktırmadan bi baksana, tam arkandaki hatun...
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et