Raf Ömrü Maksimum 1 Yıl Olan Birbirinden Tırt 8 Arkadaşlık Grubu...
Okullar, dershaneler tatile girdi, yavaş yavaş yazlık sitelere geçildi. Kimisi Karadeniz turuna çıktı, kimi gitar kursuna başladı. Nerede, ne yapılıyor olunursa olunsun illa ki bazı insanlarla karşılaşıldı, nice güzel umutlarla bir takım arkadaşlıklar başlatıldı... Sanki dünyanın en nefis insanları bu yeni arkadaşlarmış gibi hissedildi, "işte sonunda ait olduğum grubu buldum!" duygusu bünyeleri sardı… Ne için? Koca bir hiç için sevgili dostlar. Zira bazı arkadaşlıklar öyledir. Ömrü maksimum 1 senedir, sonrasında kabak tadı verir. Başlangıçta çok süpermiş gibi görünen ama kısa sürede tarihe gömülecek en tırt arkadaşlıkları sizler için derledik.
1 - Dersane arkadaşlığı
Balzac "İyi dostluk, temiz hesaplarla kurulur'' derken besbelli ki, dersane arkadaşlıklarının o kadar da uzun ömürlü olmadığından bahsetmiş. Farklı üniversiteleri kazandığınız an bitecek, köprüyü geçene kadar birbirini idare etme sanatından ibaret olan dersane arkadaşlıkları, insanın ömrü hayatında yaşayacağı en tırt arkadaşlıkların da 1 numarasıdır. Eğer bize bir tane örnek gösterip, "Hayır efendim, dersane arkadaşımla ben hala görüşüyorum" diyebileniniz varsa, hodri meydan. Buyursun, ispatlasın! Biz de bütün o birbirinden kopmayan dersane arkadaşlarından özür dileyelim. Bu köşeden aynı büyüklükte tekzip yayınlayalım.
- Yok Ayşe'cim, ben ODTÜ'yü kazandım. Sanırım artık görüşmesek iyi olur...
2 - Yazlık site arkadaşlığı
Yılın 10 ayı boyunca bir kere bile görüşme/konuşma ihtiyacı hissetmeyip, yazlıkta mecbur kalınca en kral devren, en büyük kankan gibi davranılan arkadaşlıklar türüne yazlık arkadaşlığı denir. Üstelik bunu bir kere değil, en az 7-8 sene boyunca mütemadiyen yaparsın. İki taraf ta bilir, iki taraf da ses çıkarmaz... O yüzden yazlık arkadaşlığı insana ikiyüzlülüğün kitabını yazdırır. Bütün bunların üzerine bir de kıyafetle 10 ay boyunca herkesten saklayabildiğin kusurlarını da her gün, ama her gün tekrar tekrar sansürsüz, blursuz görmek durumunda kalırlar işin doğası gereği... Bir de bunu ekle üzerine... Ona rağmen onca güleryüz... Gerçekten en iğrenç arkadaşlık türlerinden birisi.
Yazlık arkadaşlığı (temsili)
3 - Kayıt günü tanışılanlar
"Bir hışımla geldi geçti hey hey hey...
Okulun kayıt günü tanışılan arkadaş, hey hey heyyyy..."
Bu tip dostluklar, sırf yeni bir sosyal ortama adapte olmak isteyen bireyin yaşamını sürdürmek adına içgüdüsel olarak duyduğu arkadaş bulma isteğinin bir sonucudur. "Öğrenci forumu nerden alınıyor", "Krediye ne zaman başvuruluyor?" benzeri çok masum gibi duran sorularla başlayan kayıt günü arkadaşlığı, taa ki derslerin başlaması ve öğrenci gruplarının belli olmasıyla birlikte yerini "merhaba-merhaba"ya bırakır. Tabii eğer şanslıysanız. Eğer o kadar da şanslı değilseniz, kayıt günü tanıştığınız o arkadaş okulun her köşesinden karşınıza çıkar ve "Vaaay, Adanalı. Napıyosun?" diye sizi üniversite hayatını zehir eder.
- Merhaba, yoksa kayıt günü arkadaşını artık sevmiyor musun?
4 - Çocukları arkadaş olduğu için arkadaş olan veliler
Onlar da minik yavruları için Özel Ertan Aptikli Hedef Genius Baby’ler Eğitim Kurumları’nı tercih ettiklerine göre birçok ortak noktanız olduğunu düşünmüştünüz değil mi ilk başta? Ah o birlikte müsamere izlemeler, okul pikniğine beraber gitmeler, canım’lar cicim’ler… İşler aslında karşı taraf, minik Berkunt’un, sizin biricik oğlunuz Agah Kayra’dan daha zeki olduğunu söylemesine kadar iyiydi. Ama o “Ya bizim Berkunt’te hiperaktiviteye bağlı süper zeka çıktı. İnşallah Agah Kayra’nın da bu ahraz hali ilerde geçer” cümlesi yok mu… Yakıverdiniz gemileri işte…
- Agah Kayra’nın IQ’su 247 çıktı lan! Evde ben ölçtüm! Kulaktan ölçtüm!
5 - Hazırlık sınıfının tamamı
Kelime anlamıyla, hatta madem hazırlık okudun ‘’Literally’’, ‘’what is your name, where are you from’’ soruları ile başlayan ilişki, hazırlık bitip de artık temel bilimlere geçildiği an son bulur. Ancak kişi bunu ancak 2. Sınıfın ortasında artık vizeydi, finaldi diye götünde ayı bağırmaya başlamışken öylesine bir anda ‘’Oha lan böyle de bi adam vardı di mi ya?’’ diye fark eder. Bunu kimse bilmez, ama hazırlık sınıfının asıl maksadı, ingilizce öğretme kisvesi altında öğrencileri fakülte hayatında not istemeye, not için iletişimi sıcak tutmaya ve güler yüz göstermeye hazırlar. Ordan sonra aynı samimiyetsiz tebessümü öğrenci iş hayatında da kullanacaktır. Hazırlığın olayı budur. İçimizdeki oportünisti bu sıralarda fark ederiz.
Oportünizm 101, aka. Listening
6 - Enstrüman kursu arkadaşlığı
“Hocam pardon o akoru nası bastın ya? Barede benim parmak yetişmedi oraya” benzeri bir cümleyle ansızın yanınızda bitiveren gitar kursu arkadaşınızla başlar her şey… Bir müddet sonra “Kurstan çıkışta napıyosun hacı? 2 bira vuralım mı?” olur olay. Oradan iş alır yürür, grup kurmaya varır. Bir heves stüdyolara gidilir, şans yüzünüze gülerse bir barın açık mikrofon gününde çıkılır. Ve her şey ansızın “Evanescence’in solistinin aynısı diyorum abi kızın sesi” sözleriyle gruba giren gotik makyajlı kızla birlikte yıkılır. 10 yıl içinde basçı kızı alır, KPSS’yle devlet memuru olur, hayatını kurar. Olan yine siz olur…
Akmar Pasajı’nın ordaydı bizim gitar kursu. Hepimiz orda tanıştık. Gruba kız almadık. Bu sayede varız…
7 - Direniş arkadaşlığı
Nooldu Gezi çok güzeldi di mi? Aslı’larla birlikte kaçıp Burak’lara sığınmıştınız? Ekrem’in bacağına gaz fişeği gelince revire taşımış, Buse’yle barikat yapmıştınız? 1 ay içinde belki de en çok aradığınız telefon numaraları bu bir anda hayatınıza giren insanlarınkiler olmuştu. Hayatınızı verecek kadar sevmiştiniz onları değil mi? O gazla birlikte ilk Olympos (Ya da Kaş) tatiline bile çıkılmıştı oysa. Ama işte direniş zamanı adrenalini normal seviyelere çekilince, dayanışma ruhu içinde herkesin herkesi hoş görme zorunluluğu ortadan kalkınca geriye "biraz hırt mı ne bu eleman?" kaldı, "Yani iyi kız gibiydi ama biraz kezban galiba ya" kaldı, "Oha resmen Yılmaz Özdil paylaşıyor!" kaldı... Sağlık olsun, ne diyelim. Çok gaza gelip de o ara hiç olmayacak birileriyle evlenmediyseniz büyütülecek de bir mesele yok aslında...
- Yusuf, olum var ya çok kral adamsın lan iyi ki tanımışım seni
- Abi çok sağol ama, İbrahim’im ben. Yusuf yok 3 gündür. Seni tanıyınca maskeyi bana kakalayıp kaçtı o
8 - Asker arkadaşlığı
"Nereye düştüm ben?" hissini yoğun halde yaşadığı gözlenen Er Oğuzhan Duracalı, hepsi tıpkı birbirine benzeyen ve aralarındaki fark hiç belli olmayan binlerce askerden birine "Nerelisin?" diye sorar ve ikili o kadar da ilgi çekici olmayan maceralara sürüklenir.. Tür: Aksiyon-Drama-Komedi, İMBD Puanı: 3,7...
Askerlik süresince, o azap dolu dakikaları biraz olsun dindirmek için ihtiyacınız vardır askerlik arkadaşınıza. Ve askerlik bitince, o azap dolu dakikaları bir daha hatırlamamak için de hemen unutmaya, mümkünse görüşmemeye çalışırsınız. Tezkereyi aldıktan sonra hayatınızda hala "Devremmm" diyen biri varsa, lütfen hayatınızı sorgulayın ve nerede yanlış yaptığınızı acilen tespit edin. Bizden size tavsiye...
Bu dostluk şimdi mazide kaldı...
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et