Mutsuzluktan Ölecek Dahi Olsanız Ele Güne Karşı Çok Eğleniyor Gibi Görünme Rehberi...
Belki ilişkiniz bitti, belki ilişkiniz bir türlü bitemiyor, belki işinizde sorunlar var. Ya da doğduğunuz günden beri kronik mutsuzsunuz.. Bunu çevrenizin bilmesine hiç ama hiç gerek yok. İki yüzlülükten kim ölmüş ki siz ölesiniz. İşte berbat günler de geçiriyor olsanız, can sıkıntısından kulak deliklerinizden kanlar aksa da çevrenize karşı çok eğleniyor gibi görünmeniz için bir kaç tüyo:
1. Bol bol tbt
Sosyal medya paylaşımları böyle durumlarda çok önemlidir. Evin içinde daha önce izlediğiniz dizinin 309342092. tekrarını izliyor olsanız da, sosyal medya hesaplarınızda kah Çeşme’de, kah dostlarla kadeh tokuşturma keyfi tarzı paylaşımlarla “Bu da amma gezdi be!” dedirtene kadar eski fotoğraflardan paylaşımlar yapmanız elzem.. Tabii ki fotoğraflarda hiç kimseyi etiketlemeyip “E bizimle değilse kiminle lan bu?” diye düşündürtmeniz de önemli. Bol gizem yaratmak eğleniyor gibi görünme klavuzunuzun en önemli maddesi.
2. Ulaşılmaz olun
Her çağrılan yere gitmemeniz, telefonlara çıkmamanız, mesajlara dakikalar, hatta saatler sonra dönüyor olmanız lazım. “Çok fena hangoverım yhaa” diyerek bir kaç arkadaş toplantısına gitmeyin, “Bu da amma akıyor ortamdan ortama” dedirtin. Gözlerinizin bütün gece barda, kulüpte sigara dumanına maruz kalmaktan değil de kitap okumaktan kan çanağına döndüğünü kim bilecek??
3 günün sonunda tek cevapsız çağrı buysa kendinizi gönül rahatlığıyla kesebilirsiniz
3. Mahalle yanarken saçını tarayan siz olun
O kadar eğleniyor, o kadar gezip tozuyor, o kadar hayattan kopuk yaşıyorsunuz ki, ne gündemden, ne dünyanın halinden, ne etrafınızdaki insanların sorunlarından, hiç birinden haberiniz yok. Ne küresel ısınması? Küre de ne? Kim ayrılmış, kim sevgilisini aldatmış, Tayyip kaç millet vekili istemiş hiiiiç birini duymadınız, ok? Tüm haber sitelerini dakika dakika takip ediyor olsanız da, kanlı dolunayın tüm etkilerini ezberlemiş olsanız da bilmiyor gibi yapmak, duymamış olmak, -3 iq’lu bir bebek beyni kadar tertemiz olduğunuzu iddia etmek tüm dost ve sevenlerinize yine “Bu da iyice uçtu gitti, aklı bi karış havada.” dedirtecektir.
4. Şıklığınızdan taviz vermeyin
Dedelerimizin, nenelerimizin bitmeyen geyiği “Beyoğlu’na takım elbisesiz, kravatsız çıkmazdık.” durumunu kendinize de uyarlayın. Küçük kutu süt almaya bakkala gidiyor olsanız bile en şık kombininizi yapın ve en uzak markete gidin. Ekmek almaya çıktığınızı kim bilecek? Kiminle ne zaman karşılaşacağınız asla belli olmayacağından, her zaman aynaların dostu, paçozluğun düşmanı olarak, “sürekli gezip tozuyor, her zaman iki dirhem bir çekirdek” algısını bakkaldan, tesisatçıya kadar tüm mahalleliye ve karşılaşabileceğiniz eş dosta hissettirmelisiniz.
Aşırı temsili resim
5. Gizem yaratın...
Eskaza bir sosyal ortama girdiniz ama mutsuzluktan kimseyle konuşacak haliniz yok diyelim. Hemen napıyorsunuz? Refleks olarak telefona sarılıyorsunuz. Ama bu kez öyle ergen gibi somurtarak değil. Ara ara uzaklara dalıp çevredeki gözlerden özenle sakladığınız ekranınıza gülümseyerek bakacak, yine aynı salak ifadeyle pıtı pıtı bir şeyler yazacaksınız. Böylelikle fazla bir çaba göstermeden “Kimle takılıyo lan bu, aşık mı oldu?” soruları da zihinlere düşecektir. Annenizin whatsapp’dan yolladığı Cezmi Kalorifer paylaşımlarına güldüğünüzü kimse bilmeyecek, olmayan flörtünüzden gelen “yanında olmak isterdim :)” mesajı olduğunu düşüneceklerdir…
(pinkfreud Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et