Bir MOBA Nelere Kadir: League of Legends'in Yükselişi...
Tamam iyi hoş oynuyoruz, bayılıyoruz falan ama "nereden bu çıktı bu LoL, ne ara ligleri, profesyonel oyuncuları, milyonlarca kişinin izlediği canlı yayınları oldu?" diye hiç düşündünüz mü? Hah biz düşündük işte ve League of Legends'ın öyküsünü, koca bir oyun kültürünü nasıl değiştirdiğini, Türkiye'de ve dünyada eSpor'un yükselişine yaptığı katkıları kısaca bir derledik. Buyrunuz...
LoL’ÜN DOĞUŞU
Oyun yapımcıları ilk olarak masaya 2006 yılında oturmuş. Çay, çekirdek muhabbet sohbet derken “bir oyun mu yapsak yha” şeklinde kıvılcım çakmış. Şirketin kurucuları, aynı zamanda yakın arkadaş olan Marc Merrill ve Brandon Beck. Yepyeni bir MOBA türü yaratmak konusunda oldukça heyecanlı bir şekilde işe koyulurlar. Warcraft 3 Defense of the Ancients'ın eski tasarımcılarından Steve "Guinsoo" Feak ve bu oyunun fan sitesinin kurucusu Colt 'Ezreal' Hallam ile oyunun tasarımı konusunda el sıkışılır pazarlık yapılır. Yaklaşık 3 yıl içinde kısıtlı bütçe ile denemeler yapılır ve 27 Ekim 2009’da oyun duyurulmaya hazırdır artık. İşte tam bu tarihte sektörde pek çok şeyin değişeceğinden kimsenin haberi yoktur. Şirket sahiplerinin bile…
MOBA NEDİR?
Bir MOBA’dır gidiyor da peki nedir bu MOBA? İngilizce açılımıyla Multiplayer Online Battle Arena, Türkçe şekliyle Çevrimiçi Çok Oyunculu Savaş Arenası. Bak şimdi, Bilal’e anlatır gibi anlatıyoruz: İki takım var, bunlar genellikle 5 kişiden oluşuyor. Her iki takımın da kendine ait birer üssü var. Her biri ayrı rollere sahip 5 oyuncu, koridorlarda ilerleyerek rakip takımın üssünü havaya uçurmaya ve oyunu kazanmaya çalışıyor. Oyununa göre global görevler, yan görevler vesaireler de var da, onlar gelecek dersin konusu. Hele bir oyuna gir sonra…
BİTMEYEN GÜNCELLEMELER
Kardeşim oyun bir kere çıkarılır öyle zırt pırt değiştirilmez mi diyorsun? Yanlışın var kankası. League of Legends gibi çok yönlü ve çevrimiçi bir oyunun olmazsa olmazı sürekli değişen metasıdır, şampiyonlarıdır, eşya dizilimidir. Bir yamada bütün yükü gariban nişancılar çekerken, bir sonraki yamada bakmışsın karşında koca koca tank adamlar!
Senin o “tek atıyor” dediğin şampiyonların, değişen metalarla birlikte seni osuruğuyla öldürmemesi için yapılan bazı dengelemeler var. Bu yamaların esas amacı, oyundaki bu dengeyi sağlamak ki; ne sen tek ye, ne de onu bunu eze eze üstünlük kurabil (he Faker’san o ayrı konu). Dolayısıyla tüm şampiyon ve eşya dengelemeleri, oyuna gelecek metalar (ki iyi ki geliyorlar, tekdüze olsa sıkılırsın biz sana diyelim), o RP’lerine kıyıp aldığın şampiyon ve kostümler için bu güncellemeler gerekli güzel kardeşim. Laf etme, bekle yüklesin.
O DEĞİLDE BELEŞ OYUNDAN NASIL PARA KAZANIYORLAR?
Şirketi belki de yıllardır ayakta tutan ve sürekli büyümeye iten en önemli unsur politikaları. “Dünyanın en oyuncu odaklı şirketi” vizyonu ile, çıktığı ilk günden bugüne bu yapıda ilerlediler. Oyun; “oynaması ücretsiz” bir oyun olarak piyasaya sürüldü. O zamanlar online oyun sektörü ve içerik satma işleri daha tam oturmuştu diyemeyiz. Herkes multiplayer oyunları dünya paraya satıp, sonrasında DLC sistemi ile devam mı etsek derken, LoL kendi sınıfındaki rakiplerinden farklı olarak; sürekli yaratılabilen içerikleri ve bu içeriklerin oyunun dengesini bozmamasını sağlayarak gönülleri fethetti.
Oyundaki neredeyse tüm içerikler ücretsiz ama ben kullandığım şampiyona bir de kostüm alayım derseniz orada oyun parası satın almanız gerekiyor. E fanatik bir oyuncu oyunu severse kantinde döner yiyeceğine simit yer, gider o kostümü alır! Öyle de oldu. Oyun içi içerikler, isim hakları, sponsorluklar derken dünyanın en çok kazanan oyun şirketleri arasına girmeyi başardı. Helali hoş olsun, su yakmıyor sonuçta şirket.
İNTERNET TELEVİZYONU VS FLASH TV
Aslında eSpor yayıncılığın tarihçesi biraz daha eski. Joe Miller gibi bir efsanenin Call Of Duty yayınlarını pek az oyuncu bilir. (yaa, evet sadece LoL sunmamış adam) Joe Miller demişken; 6 farklı oyunda sunuculuk yapabildiğini biliyor muydunuz?
Neyse, konumuza dönelim. Oyun yayını: eSpor müsabakalarının heyecanlı ve bilgili bir şekilde insanlara internet televizyonu ile aktarılmasıdır. Bilgisayarı başında yüzbinlerce insan bir futbol maçı gibi bu olayı izler. Hatta donla, atletle, delik çorapla futbol maçından daha rahat izler. Shoutcaster ise; bu maçların sunumunu yapan modern sunuculardır.
Bu caster’ların da kendi içinde çeşiti türleri var. Analiz yapanı, birebir izleyenle iletişime geçeni, oyun bilgisi çok olanı, genel sunum yapanı, heyecanı en iyi şekilde izleyene aktarabileni falan. Bu kültür LoL yokken de vardı ama bizim dikkat çekmek istediğimiz şey artık bunun tam zamanlı bir iş olması, dev bir kariyer şan şöhret getirmesi ve yayınların milyonlarca kişi tarafından izleniyor olması.
Bir League Of Legends Dünya Şampiyonası’nı aynı anda izleyen 800 bin insan ve “bir arkadaşa bakıp çıkacağım” diyen milyonlarca insan düşünün. Ya da bir shoutcaster’ın yüzbinlerce fanı olduğunu. Evet, artık ünlü olmak ve yaptığı işten keyif almanın bokunu çıkarmak anlamına geliyor bu iş. Büyüdükçe büyüyor nereye kadar bakalım.
2020 OLİMPİYATLARININ ADAYI OLMAYA HAZIR BİR SPOR DALI: ESPOR
Son yıllarda memlekette eSporun önünü alamıyoruz mağlum. Bunun en başarılı örneği de yine League of Legends. Sezon 1’i hatırlayanlarınız vardır. Küçük salonlarda oynanan maçlarla başladı her şey. İlk Dünya Şampiyonası’nın ise yüz binlerce canlı izleyicisi yoktu. Sonra karşılaşmalar daha büyük etkinlik alanlarına ve oradan da koca koca stadyumlara taşındı.
Ödül havuzları arttıkça arttı, bizim rüyamızda göremeyeceğimiz ödülleri bu yağız delikanlılar LoL oynarak kazanır oldu (adaletin batsın dünya!). Aynı hızla, karşılaşmaları izleyenlerin, oyunu oynayanların ve profesyonel takımların sayısı arttı. Geçtiğimiz sezondan itibaren ise Türkiye’de tam profesyonel bir lige kavuşmuş olduk. Bakalım bundan sonrasında eSpor çılgınlığı bizi nerelere götürecek.
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et