DiCaprio ve Oscar Caps'lerini Hazırlayın: 88. Akademi Ödülleri Bu Gece Sahiplerini Buluyor!
Adeta Leonardo DiCaprio sponsorluğunda gerçekleşecek olan bu yılki akademi ödülleri, sabahın ilk ışıklarıyla akıllardaki tüm soru işaretlerini dağıtacak, dünya barışı sağlanacak ve bir haftalığına da olsa lanet pazartesi mesaisi dolu dolu geyiklerle tamamlanacak. Kara kaplı kitabın işaret ettiği isimler, en son tüyolar, galoplar ve sprintler hepsi bu yazıda...
Ölüm Grubu: En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Nerden tutsak elimizde kalıyor! The Big Short ile 2008'deki küresel ekonomik krizin öncesinde büyük açığı görüp bas bas bağıran Dr. Michael Burry adlı karakteri canlandıran Christian Bale mi? The Revenant'taki kötü adamımız, şerefsizin önde gideni John Fitzgerald'a hayat veren Tom Hardy mi? Spotlight ekibinin çalışkan muhabiri Michael Rezendes'i canlandırırken bizlere "Ben işime aşığım oğlum!" mesajı veren Mark Ruffalo mu? Bridge of Spies'taki ilk bakışta "Şunun yanaklarını sıkı vereceksin!" dedirten tonton amca ayağındaki naif, kurnaz Rus ajanı Mark Rylance mı? Ve son olarak bu kadar iyi performansın içinden Akademi'nin vefa babında ödülü kaldırıp verebilme ihtimali olan, içimizden biri: evet Rocky Balboa mı? Hadi ismini de yazalım: Sylvester Stallone.
Kim Kazanır? (1. Üçlü Ganyan Başlar.)
Senaryodaki yardımcı karakter profiline uyup, performansıyla da bu ödülü götürebilir nitelikteki abilerimizin sayısı fazla: (Üçlü kombine önerilir.) Mark Ruffalo, Christian Bale, Tom Hardy ön planda. Her ne kadar Altın Küre ile selam çakılmışsa da Sylvester Stallone'ye dikkat! Mark Rylance uzak ihtimal...
En İyi yardımcı Kadın Oyuncu: Hee... Titanik'teki kadın da var
Tarantino'nun The Hateful Eight'inde hanım hanımcık, cimcime hatun rolündeki... şaka şaka "O ne anasının gözü o!" karakter Daisy Domergue'yu canlandıran Jennifer Jason Leigh. Carol'da Cate Blanchett'a gönlünü kaptıran (Nasıl kaptırmasın Cate be...) genç Therese Belivet rolünde Rooney Mara. Spotlight ekibinin bir diğer çalışkan ismi Sacha Pfeiffer rolündeki Rachel McAdams. The Danish Girl'deki Gerda Wegener (Çok çekti çok!..) rolü ile kocasını model olarak kullandığına kullanacağına pişman olduğu, başından aşağıya kaynar sular döküldüğü vs. olarak karşımıza çıkan Alicia Vikander. Ve son olarak, (Toprağı bol olsun...) Steve Jobs'taki Joanna Hoffman karakterini canlandıran, Altın Küre'yi götürürken tir tir titreyen Kate Winslet.
Kim Kazanır? (Tabela 4'lü bahis vardır.)
Yine aynı formulü uygularsak yani; ana karakterin gittiği yolda onun elinden ne kadar tutmuş, arkasından iş çevirmiş mi, performansı yeterli miymiş? gibi sorular sorup, içler dışlar çarpımı yaparsak şu isimler öne çıkıyor: Rachel McAdams / Spotlight, Jennifer Jason Leigh / The Hateful Eight, Alicia Vikander / The Danish Girl, Kate Winslet / Steve Jobs ve Rooney Mara / Carol.
En İyi Yapım Tasarımı: Dudak bükme kardeş, at gibi çalışıyor adamlar... (Adayların toplam bütçesi: 448 milyon$)
Yine tarihten bir sayfayı beyaz perdeye aktaran Steven Spielberg'in bizleri 1960'a götüren Bridge of Spies'ı, Tom Hooper'ın yönettiği, 1920'li yıllarda Danimarka'da yaşayan ressam Einar Wegener'in (Lili Elbe olarak da bilinir.) hikayesinin anlatıldığı, senaryosu aynı isimli romandan uyarlanan The Danish Girl, George Miller'ın göz bebeği Mad Max serisinin dördüncü filmi (Üç tane daha yolda...) : Mad Max: Fury Road (Tom Hardy içerir). Ridley Scott'ın yönettiği ve senaryosu Andy Weir'in aynı isimdeki romanından uyarlanan "En İyi Komedi-Müzikal Film" Altın Küre ödüllü (Vallahi bak!) The Martian (O patatesleri sobaya atacaktın ıslak ıslak, cıs cıs...) ve Iñárritu abimizin buz gibi The Revenant'ı...
Kim Kazanır? (Hepsi hepsinin göz nuru ama...)
Bütçeye göre şöyle sıralayalım; Mad Max: Fury Road (150 milyon$), The Revenant (135 milyon$), The Martian (108 milyon$), Bridge of Spies (40 milyon $) ve The Danish Girl (15 milyon$). Kararı barış hakemleri versin!
En İyi Film Kurgusu: Wall Street'in kahpe dili, Spotlight takımının gazetecilik aşkı, The Revenant'ın ayısı...
Filmlerin omurgasına yerleşmesi olası bir enfeksiyonu engellemek için kendi omurgalarını feda eden adamların ödülü olan En İyi Film Kurgusu Akademi Ödülü için adaylarımız; Wall Street diyarının yaban dilini kendi üsluplarınca yer yer tercüme ettikleri The Big Short, zincirlerinden kurtulan dördüncü Mad Max'in Fury Road 'u, sırat köprüsü üzerinde amuda kalkan Hugh Glass'ın buzlu geri dönüşüyle The Revenant, "Aga biz 2 milyarı bulduk, ne oscarı?" seslerini duyduğumuz Star Wars: The Force Awakens (İki film daha geliyor tabi...) ve Spotlight takımının inatla üzerine gittiği davadaki takdire şayan başarısının hikayesi.
Kim Kazanır? (Foto-Finish'te biter dikkat! Üçlü kombine önerilir.)
Sıralamamız şöyle: Amaçlarına bir şekilde ulaşan kahramanlarımızın kıyasıya mücadelesinde çektikleri zorlukları en iyi şekilde bizlere aktaran filmler; The Big Short, Spotlight ve The Revenant. The Big Short'un şaşalı kurgusu öne çıksa da sürdirek değil.
En İyi Uyarlama Senaryo: Brooklyn? Sen? Hayırdır?
Michael Lewis'in kitabından perdeye uyarlanarak 2008 küresel ekonomik krizinin tüm boyutlarını gözler önüne seren The Big Short. Ülkemizde olsa senaristinin ıslak odunla kovalanacak sıradanlıktaki bir göç hikayesi ya da İrlandalıların çok aşina olup bize geçmeyen özlemlerinin anlatısı da diyebiliriz (Günahlarını almayalım.); Colm Tóibín'in romanından uyarlanan Brooklyn. İlk bakışta Cate Blanchett'i görünce heyecan uyandıran bir diğer uyarlama senaryo, Patricia Highsmith'in The Price of Salt romanından perdeye taşınmış olan Carol; evliliğini bitirme noktasında olan Carol Aird ile yeni tanıştığı Therese Belivet ile olan ilişkisini konu alıyor. Andy Weir'in romanının perdeye uyarlaması olan The Martian, Mars'taki görevleri sırasında çıkan fırtınadan kaçmak hazırlanırken yaşanan kazada öldü sanılıp ekibi tarafından Mars'ta bırakılan Mark Watney'in hayata tutunup, kurtuluşunun hikayesi (Kahkahalarla dolu bir film (!). Ve son olarak Emma Donoghue'nin kendi romanından sinemaya uyarladığı Room, kaçırılıp alıkonulduğu tepeden pencereli kulübeye kapatılan ve orda bir çocuk dünyaya getiren Joy "Ma" Newsome ile oğlu Jack Newsome'ın yaşadıkları kulübeden bir şekilde kaçıp hayata tutunma çabalarını konu alıyor.
Kim Kazanır?
The Big Short öne çıkıp 2 boy fark yapsa da Room ve Carol arayı kapatabilir, hatta Akademi'nin oyları The Martian'a bile akabilir. Bunlardan her şey beklenir.
(Dikkat: Altılı buradan itibaren başlar...)
En İyi Orjinal Senaryo: Bizim Şero daha 500 bin izleyiciye ulaşamamışken, Inside Out'un "Senaryo" oscarı kazanabilme ihtimali...
Coen Kardeşler ve Matt Charman'in soğuk savaş döneminin önemli olaylarından biri olan U-2 krizini avukat James B. Donovan'ı hikayenin merkezine alarak anlattıkları Bridge of Spies. Alex Garland'in ilk yönetmenlik denemesinde kendisinin kaleme aldığı; insansı robot yap, besle büyüt sonra gelsin sırtından vursun hikayesi Ex Machina. Inside Out! 11 yaşındaki Riley'nin davranışlarına yön veren duyguları karakterleştirilerek anlatılmıştır. Bir acayip animasyondur, şahanedir! The Boston Globe gazetesinin çalışkan ve inatçı ekibi Spotlight'ın kilisenin tüm baskı ve engellemelere rağmen sonunda gazeteciliğin kazandığı film: Spotlight. Ve son olarak, Compton'nın kirli sokaklarından Hip-Hop'la kurtulularak hayata tutunup N.W.A adlı gruplarıyla çıkardıkları albümlerinin ardından yaşanan olayları konu alan Straight Outta Compton.
Kim Kazanır? (Acaba bir animasyonun bıcır bıcır duygularının zaferi mi olacak?)
Sıralamamız Inside Out'un önderliğinde, Ex Machine, Spotlight, Bridge of Spies ve Straight Outta Compton.
En İyi Sinematografi: Sen filmini 70mm çekersin ama elin oğlu 720p izler...
İlk filmimiz, 1950'lilerin New York'undan yer yer geniş planlarıya beraber güzel tabloları gözümüze çarpan Carol ile Edward Lachman. Robert Richardson'ın önderliğinde 70mm çekilip anca dijital izleyebildiğimiz bir Tarantino filmi The Hateful Eight. Efektin gözüne gözüne vurulan Mad Max: Fury Road ile John Seale. Gravity ve Birdman'den sonra hat-trick için bekleyecek olan abimiz The Revenant ile Emmanuel Lubezki. Ve bizlere Sicario'da filmin içine çeken usta Roger Deakins.
Kim Kazanır? (Tabela 4'lü bahis vardır.)
Sıralamamız: The Revenant, The Hateful Eight, Scario, Carol ve Mad Max: Fury Road.
En İyi Kadın Oyuncu: "Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak; şöylelemesine maviydi!" Kazanan belli dağılalım!
Eşiyle boşanmak üzere olup aynı zamanda kendini hem cinsi ile bir gönül ilişkisine kaptıran Carol Aird ile Cate Blanchett, Carol. Room'daki feleğin sillesini tersinden yemiş cefakar anne rolüyle Brie Larson. Dengesiz aile yaşantısının gölgesine çok badireler atlatmış girişimci Joy karakterini canlandıran Jennifer Lawrence, Joy. Evliliklerinin 45. yılını kutlamak için hazırlık yaparken eşine gelen mektupla dağılan ve kendini bir anda mutsuzluk perdesiyle karartan Kate Mercer rolüyle Charlotte Rampling, 45 Years. Ve sıradan hikayemizi elinden geldiğince canlandırmaya çalışan İrlandalı genç kızımız Eilis Lacey ile Saoirse Ronan , Brooklyn.
Kim Kazanır?
Sıralamamız şöyle: Brie Larson, Room. Sekerse Charlotte Rampling, 45 Years.
En İyi Erkek Oyuncu: Şeytanın bacağına taban girecek olan biri desem...
Davasına kemikten inanmış, yasaklı ama deli gibi üretken abimiz Dalton Trumbo'ya neredeyse kusursuz bir şekilde hayat veren Bryan Cranston, Trumbo. Tüm olumsuzluklara rağmen hayata dört elle tutunmuş yeri gelmiş bokun tezeğin içine batmış ama yılmamış azimli astronot Mark Watney ile Matt Damon, The Martian. Filmin ilk ve sıradışı çatışmasında, ayıyla yüzleşip bu da yetmezmiş gibi bir de gözünün önünde evlat acısıyla da yüzleşen taştan dirayetli abi Huge Glass rolüyle Leonardo DiCaprio, The Revenant. Steve Jobs'a (Bir kez daha toprağı bol olsun. Rahmet istedi demek ki.) hayat veren Michael Fassbender. Ve Leonardo Di Caprio'nun başına çorap örebilecek isimlerinden biri The Danish Girl'deki Einar Wegener/Lili Elbe rolüyle geçen senenin galibi Eddie Redmayne.
Kim Kazanır? (İçimizden "Acaba Akademi Leo'nun yüreğine indirir mi?" diye geçmiyor değil. Yok yok olmaz...)
Leonardo DiCaprio, The Revenant (Sürdirek!) Siz caps için yazılarınızı hazırlayın, illa ki fotoğraflardan birini uydurursunuz.
"Ha olur ya!" diyerek diğer olasılıkları da yazalım: Eddie Redmayne, The Danish Girl ve Bryan Cranston, Trumbo.
En İyi Yönetmen: Who gave this son of a bitch his green card? Olur mu olur!
Adaylarımız: Adam Mckay / The Big Short, George Miller / Mad Max: Fury Road, Alejandro G. Inarritu / The Revenant, Lenny Abrahamson / Room ve Tom McCarthy / Spotlight.
Kim Kazanır? (En son üst üste iki sene 1940 ve 1941 John Ford abimez bu ödülü kazanmış, bilemeyeceğim.)
Alejandro G. Inarritu / The Revenant, Adam Mckay / The Big Short, Tom McCarthy / Spotlight; Lenny Abrahamson / Room ve George Miller / Mad Max: Fury Road süpriz.
En İyi Film: İhtimaller belli ve güneş gözümüzü dağlıyor. Hadi lan açıklayın da uyuyalım!
Adaylarımız: The Big Short, Bridge of Spies, Brooklyn (İlginçtir burda da var.), Mad Max: Fury Road, The Martian, The Revenant, Room ve Spotlight.
Kim Kazanır? ("Abi Akademi En İyi Film'i üstüste aynı adama vermez!" Bu geyik yapılmış mıydı?)
The Revenant, The Big Short ve Spotlight dışında her sonuç bir acayip olur.
88. Akademi Ödülleri adaylarının bir kısmını inceledik. Şimdi sıra sabahlamaya geldi! 2005 Akademi Ödülleri'nin sabahında: "Biz elma sularımızı içip uyumaya gidiyoruz." deyip bizi uykusuz lise yollarına sürükleyen Banu Güven'e selam olsun! Sabahın ilk ışıklarına selam çaktıktan sonra elma, ayva, kayısı suyu Allah ne verdiyse, ne varsa içip yatağa uzanabilmeniz dileğiyle...
(kulakmidas Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et