Papazın Sepeti'nden Avrupa Şampiyonluklarına... Türk Basketbolunun Kimsenin Çok da Bilmediği Şanlı Tarihi
Genelde kendisine has özel bir seyircisi olan, ancak elde edilen başarıya göre bir anda milyonların ilgi alanına da giriveren basketbolda son yılların en heyecanlı günlerini yaşıyoruz. Gerek Galatasaray'ın Eurocup şampiyonluğu, gerekse de Eurolig'de Fenerbahçe'nin final-four'a kalmasıyla bir kez daha dikkatleri üzerine çeken basketbolun, Türkiye topraklarına girişinden, bugünlere dek nasıl geldiğini sizin için derledik:
1901: Petar Naumus efendi, sıcak bir yaz gününde terini atletine sildikten sonra elinde bulunan çöpü tenekeye uzaktan fırlatarak soktu.
1904: Basketbol ilk kez Türkiye'de, Robert Koleji'nde oynandı. Ve o tarihten bu yana basket oynayan herkes Anadolu'da 'kolejli, artiz ve yer yer dayaklık piç' olarak adledildi...
1908: "1.80 ve daha uzun boylu, kısa şortu olan" ilanıyla basketçi arayan Fenerbahçe Basketbol Şubesi, dönemin Ahlak Bürosu tarafından basıldı...
1910: Ampul, Türk basketbolseverlerin hayatına girdi ve o günden sonra da bir daha çıkmadı. En sevilen basket terimi oldu...
1911: Yeterli saha olmaması nedeniyle Beyoğlu'nda iki hammalın küfeleri arasında oynanan müsabakada Galatasaray Fenerbahçe'yi 7-0 yendi. Derbi, basket tarihinin en kısır skorlu derbisi olma ünvanını halen koruyor...
Tarihi basket potası Ahmet Mithat Efendi
1921: İstanbul Cağaloğlu'nda oynanan bir maçta, müsabakanın ilk 5 dakikasında taraflar topu potaya yetiştiremeyince karşılaşmaya ara verildi ve pota direkleri 15 cm kısaltıldı...
1923: Cumhuriyetin ilanı ile birlikte, aynı zamanda basketbolun da futbola göre daha havalı bir oyun olduğu Atatürk ve silah arkadaşları tarafından resmen kabul edildi...
1934: Soyadı kanunu ile birlikte o dönem basketbol oynayan herkes Uzun soyadını almak için kıyasıya rekabete girdi...
1945: Nazi Almanyası'ndan kaçarak ülkemize sığınan Bert Nowitski vatandaşlığa başvurdu ancak kabul edilmedi.
1955: Uluslararası bir turnuvaya katılan ilk Türk, Bomonti Parke ve Ahşap İmalat İnhisarı Müdürü Tevfik Parkeli oldu. Turnuvada takım düzeyinde herhangi bir temsiliyetimiz olmadı.
Tevfik Parkeli'nin oğulları halen baba mesleğini devam ettirmektedir...
1958: Murat Murathanoğlu gözlerini dünyaya açtı ve 'mükkeemel bir üçlük' diyerek ebeveynlerini korkuttu...
1968: Recep Ankaralı doğdu ve Türk basketbolundaki bütün maçları yönetmek için özel olarak yetiştirildi...
1969: NBA seyretmek için gece 4'te kalkan ilk Türk Ferdi Yunusçu, bir süre karıncalı TRT ekranına bakmasının ardından "Neyse sabahı kılayım bari" diyerek namaza başladı...
1972: Larry Richard 1994'de sona erecek baskerbol kariyerinin ilk ve tek faul sayısını attı...
Larry Richard... Serbest atışı imkansıza çeviren adam...
1976: Hayli içilen bir gece masada söylenen "Yeaaa biz aslında var ya basket takımı kursak uçururuz" sözü ilk kez ciddiye alındı. Sabah ayılan 4 yönetici Efes Pilsen Basketbol Takımı'nı kurdu...
1984: Kerim Abdül Cabbar, Muhammed Ali'nin ardından Türkiye'de sebepsizce yıllarca sevilen 2. Amerikalı oldu...
1987: Los Angeles Lakers-Boston Celtics rekabeti can aldı. Beşiktaş İnönü Stadyumu önlerinde çatışan iki taraftar grubunu İstanbul halkı uzun süre "Gerizekalılar..." nidalarıyla izledi...
1986: "Beyaz Gölge" TRT'de yayınlanmaya başladı. O güne dek mahalle maçlarında itilip kakılan sıska, uzun, çelimsiz, gözlüklü tipler dizinin yayın saatinde sokakta gözükmemeye başladı...
Beyaz Gölge... O dönem Karagül kadar rating aldı (Soldan 4. Kendal Ağa)
1992: Show TV "NBA Action"ı yayına soktu. İlk bölümü sunan Murathan Mungan'ın şiir okumasının ardından kanal yönetimi hatasının farkına vardı: "Bu değil ya, Murat Murathanoğlu olcak. Karışıyo ikisi hep"...
1993: Liselerde basketbolla ilgilenen her ergen birey serbest atış yapmadan önce gömleğinin yakası ile alnının terini temizlemeye başladı...
1995: Fizikte saatte 0.00000001 km'lik hıza "1 Tamer Oyguç" denilmesine karar verildi...
1996: Efes Pilsen'in aldığı "Koraç Kupası", kupanın isminin tırtlığına rağmen Türk toplumu tarafından bir süre dünyanın en önemli başarısı olarak görüldü...
1998: Fenerbahçe yönetimi, futbolda başarılı olunmadığında basketbolun çok güzel bir teselli olduğunu farketti ve basketbol yatırımlarını artırmaya karar verdi...
2000: Athena'nın 'ua dev adam' şarkısını Türk Erkek Basketbol takımına uyarlandı. Bu tarihten itibaren her basketbol turnuvasında bu şarkı insanları kendisinden tiksindirinceye kadar çalındı...
Tiksindirene kadar...
2001: NBA'ye gidebilmek için 2 sene koltukaltı kıllarını almayan Adana ASKİSpor Oyuncusu Nihat Kendir, takımdan ihraç edildi...
2006: Fenerbahçe-Galatasaray maçında Türk basketbol tarihinin izleyici rekoru kırıldı. Ancak Türkiye'de o kadar basketbolsever olmadığından kimi sayılarda "Hoca ofsayt hocaaa" gibi bağıranlar toplam adetten düşüldü...
2008: Kadın Basketbol Ligi, Plaj Voleybolu kadar çekici bulunmadığından yine sezonu 14 seyirci ortalamasıyla tamamladı...
2010: Sırbistan'ı eleyerek ABD'yle final oynayan Basketbol Milli Takımı, o turnuvada 147 kalp krizine sebep oldu...
2012: Beşiktaş Basket Takımı, EuroChallenge Kupası'nı kazanıp, ülkenin gururu olurken 'Basketbolda hangi kupaya, kim katılıyor, hangi kupa ne anlama geliyor?' bir kez daha ana gündem maddesi oldu...
2014: Türk basketbolunun en ilginç karşılaşmalarından biri Ergin Ataman-Mahmut Uslu arasında yaşandı. Elit ve zengin sporu olarak tanımlanan basketbol buraya nasıl geldi, asla anlaşılamadı...
2015: Türk basketbol tarihinin en başarılı kariyerine sahip ismi Enes Kanter, NBA'in ünlü isimlerine maklube yedirerek Türkiye'yi olabilecek en acayip şekilde temsil etmeye devam etti...
Enes Kanter... NBA'de ilk maklube...
2016: Galatasaray'ın Eurocup'ı almasıyla birlikte "Bizim yine UEFA Kupamız var" sezonu resmen açıldı...
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et