''Ee yok mu hala birileri?'' Sorusuna Karşı Etkili Savunma Teknikleri (ya da Düğün Sezonunu Katil Olmadan Atlatma Rehberi...)
Evlilik güzellemesine endeksli çiftler karşısında hızla değer kaybeden ilişki durumunuz “tehlikeli bekar arkadaş” statüsüne dönüşmek üzere. “Bana niye kimse bakmıyor?” paranoyası ile baş başa bırakılmanız da cabası. Hadi çiftleri yendiniz diyelim; bunun daha yanıt bekleyen ana-babası, komşusu, esnafı, akrabası var ve hepsi tek bir soru etrafında toplandılar: “Eeee, hala mı yok birileri?”
Bu oyuna gelmeyin ey yalnızlar! Dik durun, eğilmeyin! Siz kendine yeten, halinden memnun, dertsiz başına dert almayacak kadar akıllı insanlarsınız. En azından ele güne öyleymiş gibi göstermeniz gerekiyor ki evlilik müessesi çiftlere beşer kilo takana dek hayatta kalın, son gülen siz olun.
Bu hafta düğün mevsimi olarak bilinen üç ayları katil olmadan atlatabilmeniz için rehberlik edecek, halihazırda kullanılan yalnızlık bahanelerini gözden geçirecek, bir umut çalışır hale getireceğiz. (İşbu maddeler “yalnız bir arkadaşınız” için de yazılmış olabilir. Yoksa siz isteseniz var ya…)
1. Doğru Kişiyi Bekliyorsunuz (Doğduğunuz günden beri...)
Bir el veren olsa tüm kusurlarını örtecek motivasyona sahip olsanız da ele güne karşı stand by konumunuzdan şaşmayın. Sohbet aralarına “Bu çocuk da bana taktı, şu kız var ya bana kesik”leri serpiştirin. Çok şükür yüzünüze bakan birileri var ama laf olsun diye milletin ağız kokusunu çekecek değilsiniz. Revaçta ama seciçi görünün (Savunma), koşar adım evlenen çiftlerin içine “Doğru kişiyle mi evlendim lan ben?”kuşkusunu salın(Hücum). Her halükarda golü atan sizsiniz. Zaten yanlış kişilerle yeterince vakit kaybetmediniz mi? Bakın güzel yerden yakaladık sanki…
Gelinliği kırıştırmadan doğru kişiyi bekleme pozisyonu...
2. İşinizle Evlisiniz (İşkolizm Hareketi)
İşkoliklik yalnızlığa en haklı gerekçe, en karizmatik bahanedir. Siz de isterdiniz biri olsun ama başınızda işkolizm illeti var işte. Buraya kadar tamam; ama gün boyu candy crush, trivia crack ile nereye kadar? Önce elinizi güçlendirin.Toplantıdan toplantıya koşun, öğle aralarında mesaiye kalın, cümle aralarına “ihale, 2. çeyrek hedefi, agresif satış dönemi, portföy” gibi tatlı kelimeler serpiştirin. Gerekirse işyerine en erken siz gidin, gece yarısı olmadan dönmeyin. En kötü ihtimalle terfi alırsınız. Yeni evli Serkan'ı Gözde'si kanepede Survivor izleyerek göt göbek büyütürken siz hiç yoktan kariyer yaptınız işte ne güzel. Bakın resmen win win.
-Bağ..la..ma büyüsü... Yazıyorum bi’dakika…Bir bardak süt, 41 defa Ya Mülaki….
3. Özgürlüğüme Düşkünüm Ben Ya (Kendimseksüel Sendromu)
Biz de isteriz sabaha karşı eve döndüğünüzde babanız değil de sevgiliniz hesap sorsun ama olmayınca olmuyor işte. Resmen yağmurlu günde su vereniniz yok sizin. Olsun, siz de kendinize tutunun. “Özgürlüğüne düşkün, kendiyle mutlu müzmin bekar” ayağına yatmak inanın zor değil. Etraf kaynıyor bunlardan. Yalnızlığınız size sunulmuş bir mükafat gibi ışıldasın. Başına buyruk, ipiyle kuyuya inilmeyen ortam insanı bir kez de siz olun. Zaten başka da çareniz yok gibi...
4.Bağlanmaktan Korkuyorum (Issız adam sadece bir film adı değildir!)
Siz aslında korkuları olan bir yandan da aşka inanmak isteyen gerçek bir ıssızsınız (ehehe söylemesi bile komik.) Devir o devir. Allah razı olsun, ülkemizde Çağan Irmak gibi bir yönetmen var. Hepimiz seyrettik. Biraz kendi değerlerinizden beslenin. Yeri geldiğinde hal hatır soran esnafa bile “ben seni üzerim” demesini bilin. Tam bir şerefsiz olun. Bunları yapın ki diliniz alışsın. Hiç yoktan mazoşist bir kitleniz olur, değeriniz artar.
5. Fazla Mükemmelsiniz (High Level)
Tüm bu bahaneler işe yaramazsa gerçeği söyleyin gitsin ya. Bunda gocunacak bir şey yok, bilakis göğsünüzü gere gere söylemeniz lazım. Mükemmelsiniz ve maalesef size layık aday bulmak kolay değil. Bu da sizin nacizane kusurunuz işte. İnsanlar, popülerliğinizden ve zekanızdan korkup kaçıyor resmen. Sizin ne günahınız var? Eninde sonunda sizi taşıyacak biri karşınıza çıkacak (insert "inş cnm ya" caps'i here). Yalnız dikkat, asla "beni taşıyabilecek birini arıyorum" demiyoruz. Ne öyle kezo gibi?
İlla bi şey diyeceksiniz...
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et