Stalk'lamaktan ve Eski Mesajlarını Okumaktan Sıkılanlar İçin: Ayrılık Acısını Unutturacak 8 Kitap...
Merhabalar değerli Zaytung okurları. Uzun bir aradan sonra tekrar birlikteyiz. Hepiniz tatillere gittiniz, kumsallarda birbirinden güzel kitaplar okudunuz, belki yaz aşkları yaşadınız, belki yaza girmeden önce zaten aşıktınız, belki son 10 yazdır falan aşıktınız, birlikteydiniz ve... Evet, ayrıldınız. Neyse olur öyle, yapacak bi şey yok. Sağlık olsun diyoruz ve unutmuyoruz, bizi hayata yine kitaplar bağlayacak...
Peki hangi kitaplar onlar? İşte sizin için bu hafta bu soruya bir yanıt aradık. Uzun araştırmalar sonrasında hazırladığımız listedeki kitaplar sayesinde aşk acınızı unutmakla kalmayacak, aynı zamanda yenisini de bulacaksınız! (Bulamazsanız da sıkıntı etmeyin. En kötü ihtimalle yanında kahve fincanıyla instagram'a koyar oradan yürürsünüz. Nerden baksan 20-25 like'ı var bugün...)
1. Ve İşte Onu Böyle Kaybedersin – Junot Diaz – Domingo
Junot Diaz mükemmel bir adam. Daha önce Oscar Wao’nun Tuhaf Kısa Yaşamı adında bir kitabı da vardı, bilen bilir, 21. yüzyılın en iyi kitabı seçilmişti. Ama hayır, onu okumuyoruz, bize gereken kitap tam olarak bu. Adı her ne kadar insanın yüreğini dağlasa da, sizlere “Yalnız değilsiniz” hissi verecek harika bir kitap. Okurken her ihtimale karşı yanınızda selpak falan bulundurun. Bazı bölümlerde “Ulan aynı ben ha!” deyip aniden gözyaşlarına boğulabilirsiniz. Yine de kitap bittiğinde içinizde bir dinginlik hissedeceksiniz. Gidip biraz için. Ağlayın. Ama bu kitabı muhakkak ki okuyun.
2. Burada Ayrılıyoruz – Jonathan Tropper – April
Bu kitap halinize şükretmeniz için. Yani tamam, sevdiğiniz insandan ayrıldınız, ama Allah muhafaza daha kötüsü de olabilirdi. Misal, kitaptaki ana karakterimiz, eşine doğum günü sürprizi yapmak için eve geliyor ve eşini patronuyla –adamın patronuyla yani- aynı yatakta buluyor (ve hayır, yatak İKEA’dan yeni alınmamış, monte etmeye de çalışmıyorlar). Siz bu sahneyi görünce “Ya tamam terk edildim de şimdi ne hayatlar var ya gideyim de mutlu olayım” diyecek misiniz? Hayır. Ama kitapta karakterimiz toparlandıkça, siz de arkada Eye of the Tiger açıp toparlanabilirsiniz. İnsanın biraz da içinde olacak böyle şeyler tabii. Yoksa yat evde ağla. Oooh.
3. Karamazov Kardeşler – Dostoyevski – İletişim
Bu kitap sadece aşk acısını değil, aileden herhangi birinin ölümünü, sonra mesela iflas etmişsinizdir borç batağındasınızdır, evet, hepsini unutturuyor. Kafa komple dağılıyor açıkçası. O karakter kimdi ya, şu eleman kadın değil erkek miymiş, hayda bu kimdi şimdi yeni mi girdi kitaba derken bir anda kendi adınızı bile unutabilirsiniz. Kitap bir de kalın olduğundan, siz bunu bitirene kadar zaten yeni sevgili falan da bulursunuz. Püf noktası şu: Nereye giderseniz gidin kitabı yanınızda götürün ve masaya çıkarıp koyun.Tuğla gibi Karamazov Kardeşler’den etkilenmeyecek hiçbir insan evladı yok bu ülkede.
4. Ye Dua Et Sev – Elizabeth Gilbert - Pegasus
Kitabın adından da anlaşılacağı üzere ayrılık acısını atlatmak için bol bol yiyoruz, yorganın altında ağlayarak dua etmeyi deniyoruz (ilişkiniz üç yıl ya da üzeri sürmüşse garanti olsun diye bir tarikata falan da katılabilirsiniz) ve en önemlisi, SEVİYORUZ!
Gidin hemen birini bulun ve sevmeye başlayın. Kim olduğu fark etmiyor. Sokakta yürürken karşıdan gelen birini görün ve sevin mesela. Bir daha aynı yerden karşıya geçer mi diye sürekli o civarda dolanın, geceleri “acaba nasıl biri, sevgilisiz var mı, varsa şimdi sevişiyorlar mıdır” gibi hastalıklı düşüncelere dalın, resmini bastırıp kayıp kedi ilanı gibi elektrik direklerine yapıştırın. Tam bir ruh hastası gibi sevin. Aşkınız dağlarda gezsin!
5. Ailenin Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni - Friedrich Engels - Sol
Yediniz olmadı, dua ettiniz olmadı, sevdiniz yine olmadı. Geriye tek bir çözüm kalıyor: Engels okumak. Engels okumak her türlü zorluğu aşmanızda yardımcı olacaktır. “Canım sevgilinden ayrılmışsınız geçmiş olsun” cümlelerine “Ya abi zaten aile dediğin olay ne ya, sevgililik falan, ne bunlar sömürüden başka bir şey değil, faşizm bu yaa” falan diye karşılık verin. (Evet kitabı okumadım ama işte yani, aileyi anlatıyor, sonra özel mülkiyet ve devlet… Tabii bunların kökenleri de olsa gerek… Neyse atla deve değil yani okunur bence zorlasan...)
6. Herhangi bir Bukowski kitabı
“Allah’ım yalnız ölücem kesinlikle başka birini bulamicam lanet olsun hemen arayıp özür dileyip ayaklarına kapanmalıyım” düşüncelerine kapıldıysanız, hemen elinize bir Bukowski kitabı alın ve kapaktaki Bukowski resmine bakın (orada yoksa arka kapağa bakın, kesin vardır). Evde kitap yoksa Google’dan Bukowski diye görsel aratın ve “Ulan bu adam bile bu tiple bir sürü sevgili bulmuşsa ben haydi haydi bulurum” deyip özgüveninizi tazeleyin. Sonra Bukowski okumayı yarısında bırakın ve kendinize gelin. Kaç yaşında insanlarsınız ya ayıp. Üniversitedeyken okucaktınız onu.
7. Kayıp Kız – Gillian Flynn – Artemis
Tamam, sevdiğiniz kadından ayrıldınız. Ama daha kötüsü de olabilirdi, onunla evlenebilirdiniz ve ilişkiniz kötüye gidebilirdi ve o sizi terk edip ölmüş numarası yaparak sizin onu öldürmüş olduğunuza dair kanıtlar bırakabilirdi ve sonrasında tüm ülkeye rezil olup bir de hapse düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirdiniz. Demek ki neymiş? Her işte bir hayır varmış. Bazı şeyleri öyle çok da düşünmiycen...
8. Eternal Sunshine of the Spotless Mind
Ayrılık acısı deyince bu eser kitap olmamasına rağmen otomatik olarak listeye girdi, inanılır gibi değil. Gerçekten silinmiyor öyle kaldı. Kitabı falan olabilir gerçi ya da en azından senaryosunu falan yayımlamışlardır, onu okuyun bari. Keşke sildirmek olsaydı di mi ah bee aynen zaten sevdiğiniz kadın da esmer olmasına rağmen aynı o turuncu saçlı.. Tabii ya ah…
(Gürcan Çalı Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et