Köprüden Önce Son Çıkış: Çalıştığınız Şirketin Batmak Üzere Olduğunu Nasıl Anlarsınız?
Her ne kadar ortamlarda şöyle cesurca dillendirilmese de ‘ekonomik kriz’e benzer belirtiler dört bir yanda gözlenmeye başlandı. Personel çıkartmalar, daralmalar derken her çalışanın kendini kollaması gereken o zorlu sürecin içindeyiz artık. Biz de müşkül durumda kalmayın, yol yakınken CV güncellemeye-masraf kısmaya başlayın diye harekete geçtik. İşte buyurun, şirket sahibi size “Hafız bana bi 100 lira ateşler misin?” demeden evvel ortamdan topuklamanızı sağlayacak 8 batma belirtisi…
1. "Yeniden yapılanmaya gidiyoruz"
Firmanın batma sürecinin ilk sinyallerinden birini veren cümle işte budur; "Arkadaşlar, yeniden yapılanmaya gidiyoruz". Hemen peşinden birkaç ay içerisinde "Küçülme" haberleri gelmeye başlar. Olaya bu şekilde start verip küçüle küçüle baba-oğul kalıp koca holdingten emlakçıya kadar düşmüş girişimler görmüştür bu piyasa. Siz siz olun, bu cümleyi duyduğunuz anda akşam eve gidip CV'nizi bir güncellemeye bakın... "Almanca bilgisi: Orta" yazın evet, onu işe girdikten sonra kimse sormuyor nasılsa...
16 kişinin çalıştığı AR-GE departmanı - Yeniden yapılanmış version
2. Ansızın koridorda beliren jetonlu kahve otomatı
Bugüne dek gün boyu içtiğiniz kahvenin, çayın hesabını size kimse sormamıştı değil mi? Özgürce çay ocağına gidip yaklaşık 4 litre alabilen o dev kupalarınızı fütursuzca dolduruyordunuz... Çiçek Abbas'ın da dediği gibi: O günler bitti ŞAKİR!. Size bundan sonra çay yok anam. En azından bedava yok yani...
Evet, üçün beşin hesabını yaparak g.tü kurtaracağına inanan şirketinizde bundan sonra içtiklerinize para vermek durumundasınız. Bir sabah mesaiye geldiğinizde karşılaşacağınız kahve otomatı kadar felaket habercisi bir başka cihaz olamaz. Şimdi yapmanız gereken makinenin ortalama cirosunu hesaplamak. Ne zaman ki o aletin kazandığı para, şirketin aynı dönemdeki cirosunu geçer, o noktada bu iş bitmiştir...
3. Birden inen egolar
Varsa üst düzey yöneticilerin, yoksa patronunuzun son zamanlarda özgüvenini kaybettiğini, omuzlarının düştüğünü, gözlerinin ferinin söndüğünü ve toplantılarda uzaklara dalıp arada derin bir off çektiğini fark ettiniz mi? Size arkadaşmış gibi yapıp üstten bakan o havası gitti de cidden kader ortağı, can yoldaşı gibi mi davranmaya başladı? Ne oldu pek bi keyfi yok, düşlediği gibi olmadı mı (ft Hande Yener)? O zaman büyük geçmiş olsun karşim.
Unutmayın: Gergin-sinirli bir Genel Müdür, şirkette işler çok yolunda gitmese de hala durumun kontrol altında olduğunun habercisiyken; egosu yerlere inmiş, süngüsü düşmüş bir Genel Müdür, şirketin batma sürecinde son merhalelerden birinde olduğuna delalet eder. Şirketin kasasında para kalır da kıdem tazminatınızı kurtarabilirseniz ne mutlu size...
Kıyamet alametleri: Genel müdürde bağımsız sinema karakteri bakışı
4. Toplu gidilen fasıllardan "Aslında en sağlıklısı simit-çay"a
Çok değil daha geçtiğimiz yıllarda şirketin bünyesinden karşılanan fasıllarda coştunuz, yılbaşı partilerinde kendinizden geçtiniz, pek güzel, pek hoş. Peki ya şimdi tam da ticket'ların yüklenmesi bir hafta gecikmişken aniden open office'in ortasına girip gevrek gevrek sırıtan o CEO'nuz ne iş? Napıyor o? Ballandıra ballandıra simit mi övmeye başladı? "Valla bıktık kebaptan, suşiden ya di mi arkadaşlar? Hadi bu öğlen simit-çay yapalım ya ne dersiniz?" sorusunu duyduğunuz anda çekmecenizi toplamaya başlayın. Simidi yemeden çıkmayın yalnız, şirketten alabileceğiniz son şey o olabilir.
Bihrazlar Dış Tic. A.Ş, Batmadan önceki son şirket yemeğinde...
5. Çaycı-Ofisboy-Şoför İstihbarat Örgütü
Şirketteki diğer her şey gibi topu atma haberini de herkeste önce bu yukarıda bahsedilen üçlüden öğrenebilirsiniz. Eğer durumdan şüpheleniyorsanız muhabbet arasında bir ağızlarını yoklayın. "Hatice abla ya bizim patron biraz keyifsiz bu ara hayırdır?" diye bi olta altın bakalım ne çıkacak. Bir şey çıkmazsa da (ki sizi cidden samimi olarak sevmiyorlarsa çıkmayacak) bunların patrona karşı olan tavırlarını gözlemlemeye çalışın. Eskisine göre daha bi s.klemez havaya girmişlerse durum hiç parlak değil demektir. Eğer bunlardan biri, özellikle de şoför durup duruken aniden işten ayrıldıysa... Evet aynen, elveda Rumeli Holding...
6. 2. el otomobil ilanlarında patronun aracına denk gelmek
Aaa aynı renk... Marka ve model de tutuyor. Olur canım, sadece sizin patronda olacak değil ya... E ama, işe gelirken otoparkta da görmemiştiniz... Yok canım, patronun arabası değildir o... Hem olsa bile demek ki yenisini alacak... Peki bu Acil Satılık yazısı ne?.. Hmmm... Sizi mi çağırıyorlar içeriden?.. Ne? Önemli bir konu mu konuşacaklarmış?
Gidiyor gönlünün efendisi...
7. Tütüne övgü
Müdürünüz "Tütünün tadı sigaradan daha güzel" dediğinde normal karşılamıştınız. Ama, "Yapışkanlı kağıtta kimyasal var, o yüzden bu Araplardan alıyorum" demesini de yutmayın artık. 8 senedir Parliament içen adam, size Araptan-ince filtreden bahsedip konuşma arasında tütün dilliyorsa, muhtemelen bir anda hipster olmaya karar vermemiştir. Açık konuşmasını isteyin. Dürüst olsun, ciğerinizi yesin...
Adeta şirketin mezar taşı gibi...
8. Ticaret Sicil Gazetesi'nde şirketin iflas kararının yayınlanması
Abi hala burada mısın sen? Olum kapandı lan şirket. Ka-pan-dı. Bak hala kart basmaya çalışıyo… Hemşerim gitsene ya… Ohoo…
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et