.png)
.jpeg)
.png)
.jpg)
.jpg)
Dalga Geçeceksek de Bilinçli Geçelim: Yeni Başlayanlar İçin Çakra Muhabbeti...
Sanıyorsunuz ki bedenimizin içinde böbrek, dalak, kalp, alyuvar, akyuvar, bok püsür var hep. Hayır efendim vücudumuzun bir de enerji döngülerini sağlayan ÇAKRALARI var. ‘’O ne ola ki?’’ derseniz… Bir şekilde yoga yapan, meditasyon yapan insanlara denk gelmişsinizdir.’’ Ouuummm’’ sesleri çıkararak neler yaptıklarını araştırmayıp, ancak şakasını falan yapmışsınızdır. O sebeple biraz ufkunuza fener tutalım diyerek şu çakra meselesini bir anlatalım dedik. Ha gene dalga geçin siz ama cahil cahil geçmeyin, bilinçli geçin...
Bu çakra dediğimiz enerji merkezleri, vücudumuzda toplamda 7 adet. Bu merkezler sinir ağları ve salgı bezlerimizin üzerinde yer almakta. Şimdi tabi ‘’nerde lan benim salgı bezlerim, hani benim sinir ağlarım’’ diye boşluğa düşenlerinizi de görsellerle sakinleştireceğim. Hatta şuraya koyayım da üstüne konuşalım. Buyurun, çakralarınız ve yerleri…
Yoga yapan insanlar nefes teknikleri ve duruş pozisyonları ile çakraları çok daha kolay aktif hale getirir. Yani ‘’çakram açık olsa neee olmasa ne, kredi kartı borcu için kapıya gelecekler kardeşim!’’ diye çemkireniniz varsa, en azından şu depresif kafadan çıkmak için okusun bu yazıı. Neyse velhasıl kelam, çakralarınız ne kadar açık ise, vücudunuzdaki enerji akımı o denli fazlalaşıyor ve daha sağlıklı bir hale geliyorsunuz. Hem fiziksel hem de mental.
Bütün bu çakralar sağlık ile alakalı hormonal bir sistem tarafından kontrol altında tutulmakta. Salgı bezlerindeki bozulma, doğru işleyememe durumunda ise ruhsal olarak tırlatmış gibi dolanıyoruz etrafta. Yani salgı bezlerimizin (çakralarımız) durumuna göre endişeli, korkulu, kaygılı, karamsar vs olabiliyoruz. Zihinsel, ruhsal ve fiziksel olarak iyi olmak adına bu çakralarımız hakkında biraz konuşalım dedik. Nasıl açılır tıkanan çakra, nerdeki çakra nereyi etkiler, ne şartlarda kapanır…
1. Kök Çakra – Muladhara (Topraklanma)
Bu işlerle ilgilenen spiritüel pek çok insan, genelde bedendeki üst çakralara yoğunlaşıp, bunlar üzerinde çalışmalar yapmış. Başka bir ekol ise en alttaki çakraya yoğunlaşmadan üst tarafları halledemeyeceklerini savunmuş. Temeli sağlam atılmayan binanın, üçüncü, dördüncü katını lüks rezidans yapsan nolur demişler.
Kök çakramız Omurgamızın alt kısmında ikamet eder. Dünya ile bedenimizi, organlarımızı bağlayan en temel çakramızdır. Bizim dengemizi sağlamımıza yardımcı olur. Kırmızı renk ile ilişkilendirilir. Sebebi ise; tutkuyu, gücü ve ateşi temsil etmesinden kaynaklı. Kök çakramız, bacakların, böbreklerin, prostatın, cinsel organların ve omurganın sorumluluğunu almıştır ve onların düzgün çalışması için çabalar. Enerjisi bozuk bir kök çarka, yorgunluğa, hemoroide, kabızlığa, bel ağrısına, kilo sorunlarına sebep olur. Yani ‘’hay allah niye sıçamıyom ki ben’’ tedirginliği yaşarsanız, altında çakranızla alakalı bir sorun da aramanızı öneriyoruz.
Evet tam orası
Nasıl açılacak şimdi bu çakra?
Şu şekilde canım: Kırmızı renk ile ilişiğinden bahsettik yukarıda. Bu yöntem biraz hayal dünyanızın da sayesinde gerçekleşecek elbet. Yoğunlaşıp, bir kırmızı ışık hayal edin ve bu ışığın kuyruk sokumunuzdan, bacaklarınızı geçerek ayağınıza ulaştığını imgeleyin. (Hayal etmeye çalışırken aklınıza abuk subuk şeyler geleceği için siz diğer yöntemlere bakın.)
Dans edip, şarkı söylemek de aynı zamanda sizi kaygılardan uzaklaştırarak kök çakranızı rahatlatacak. Aynı zamanda şarkı söylemek boğaz çakranız için de iyi bir yöntem. Yazarız yeri geldiğinde. Yanı sıra duşa girmek (hatta duşta şarkı söylerseniz daha süper), yürüyüş yapmak (yeşillik görebileceğiniz yerleri seçerseniz daha iyi) da en etkili yöntemlerden. Bir ağaç bulup (henüz kesilmeden), ona deli gibi sarılarak da kök çakranız için iyi bir şey yaparsınız ama kimsenin sizi görmediği bir yerde yapsanız onu iyi olur. Biraz şey bir manzara çünkü evet...
2. Sakral Çakra - Hara Çakrası (Svadhistana) (Yaratıcılık)
Bu çakra ise, karın bölgemizin 3-6cm aşağısındadir. Sakral çakra, duygu merkezimizdir ve astral beden ile ilişkilidir. En çok ilginizi çekecek kısmı ise ‘’cinsellik merkezimize bağlı’’ oluşudur. Yumurtalıklar ve testisler ile birlikte üreme sistemimizi yönetir. Duygu merkezi dedik ya, sakral çakramızda bir problem var ise dengesiz tavırlar sergilediğimiz de bir gerçektir (ikizler burçları baktırsın acilen).
Tabii ki sadece duygular değil, eğer bu çakranızda bir enerji problemi var ise; aynı zamanda alt kısımlarda ağrı, jinekolojik problemler gibi rahatsızlıklar da yaşayabilirsiniz. Cinsellik yönünde hormon üretimi bu çakrada gerçekleştiği için cinsellikle ilişkili duyguları kapsar. Şöyle ki; dengeli çalışan çakranız var ise, cinselliği rahatça yaşayabilir ve negatif duygular hissetmezsiniz. Yani aptal aptal ‘’yok başım ağrıyor, yok kıçım ağrıyor’’ gibi bahanelere gerek kalmaz. Maalesef ki ülkemizde cinselliğe bakış açısı biraz kıt olduğundan, cinselliğiniz eskilerden itibaren bastırılmış ve orada koca bir blokaj oluşmuş olması mümkün.
Sadece cinselliği etkilemediği gibi içinizdeki kıskançlık gibi olumsuz duyguları da tetikler, sizi güç manyağı gibi bir şeye çevirir. Çözüme gelirsek… Bu çakranın da rengi turuncu. Siz de bu çakranızı açmanız için uzanmış bir halde yine turuncu bir ışığın sakral çakranızın olduğu bölgede gezindiğini hayal edebilirsiniz. Sadece cinselliğiniz için değil, manevi huzurunuz için de deneyin yani. Her şey seks değil (ama seviyorsanız sevişin tabii)...
3. Göbek/Karın Çakrası (Manipura) (Hazmetmek)
Lokasyon olarak göğüs kafesimizin birkaç parmak altındadır. Sezgilerin, ham duyguların, duyarlılığın, öfkenin merkezidir. Alakadar olduğu salgı bezi ise pankreastır (hala pankreasının yerini bilmeyenler de var muhtemelen). Bu çakra sağlıklı çalıştığında kendimizden emin, çaba sarfeden, öz saygının bilincinde olan, sakin ve neşeli olururz. Duygu ve düşüncelerimizin rahatlıkla ifade edilebilmesi, sorunlar karşısında esnek olarak zihnimizi yönlendirmemiz tamamen bu çakra ile ilişkilidir. Yani ülke olarak kesinlikle açılması gereken bir çakra bence. Herkes bi kendini ifade edememeyi görev edinmiş gibi anasını satayım.
Bu çakranın rengi ise sarı. Aynı o sarı ışığın bu sefer de karın çakranızın olduğu bölgeye gittiğini ve orayı fethettiğini hayal ederseniz çözüme bir tık yakaşırsınız. ‘’Yok abi ben hayal edemiyorum, o ne saçma iş ya’’ diyenler de yallah yogaya. Orda açarsınız her yerinizi. Şiddetle tavsiye ediyoruz.
3 Yoga, 1 Elham...
4. Kalp Çakrası (Anahata) (Sevgi)
Kalp çakrası tahmin ettiğiniz üzere tam kalbin üstünde değil. Göğüs kafesinin tam ortasında yer alır. Daha halk diline inersek, iman tahtanızın orası işte. Tıpçılar için de ‘’sternum’’ bölgesi diyelim ve bitsin bu muhabbet.
Bu kalp çakranız; başta kalbiniz olmak üzere, bedeninizde dolaşım ve solunum sisteminizden, ellerinizden, kollarınızdan, omuzlarınızdan, kaburganıza, diyaframınıza kadar sorumludur. Kendimizi gizlememiz ve yalnızlık, sevgi nefret gibi gibi duygular da kalp çakranızın kontrol ettiği duygulardır aynı zamanda.
Bu kalp çakranız, akciğer, kalp ve kan dolaşımıyla ilişkilidir. Bağışıklık sisteminizin gücünü tedarik eden ve T hücrelerini salgılayan ‘’tümüs bezi’’ kalp çakranızın salgı bezidir. Yani baya önemli bir bez bu. Çünkü çakranız düzgün çalışmadığı takdirde solunum problemleri, yüksek tansiyon, özellikle göğüs kanseri gibi ciddi rahatsızlıklar yaşayabilirsiniz. Yani aslında problem olan yere, ilaç takviyesi yapmak yerine yani onu geçici şekilde egale etmek yerine daha derinden çözmenizi tavsiye ederiz. Yani iş işten geçmeden tabi…
Tıkanan kalp çakranız için de yine yeşil ışık yöntemini imgeleyebilirsiniz. Evet kalp çakranızın rengi yeşil bu arada. Yanı sıra da yeşil sebzeleri çiğ ve iyi yıkanmış şekilde tüketebilir, bol bol yürüyüş de yaparsanız kalp çakranız için hayırlı bir iş yaparsınız. He öyle, tavşan gibi maydanoz falan yiyin mis gibi.
5. Boğaz Çakrası (Visshiddha) (İfade)
Hindu geleneklerine göre ‘’saflaştırma’’ anlamı taşımaktadır ve yeri boğaz çukurumuzun oradaki boşluktur. Boğaz çakramız bizim dış dünya ile iletişim kurduğumuz merkezdir. Üzerinde hakim olduğu salgı bezi ise ‘’tiroit bezleri’’dir. Ses tellerimiz, gırtlağımız, boyun, boğaz, ağız, dişler ve kolları himaye altına almıştır bu çakramız da.
Dış dünya ile iletişim deyince aklınıza ‘’Yani diğer çakralardaki duygular peki dış dünyayla alakalı değil miydi?’’ gibi bir soru takıldıysa şöyle diyeyim; Elbette öyle lakin önce kendi içinizde hissetmediğiniz duyguları dışarı yansıtmanızın yarattığı durum, gerçek kavramını üstlenmez. Önce içinizde hissetmenizi hatta kendinizi tatmin etmeniz gerekecek koşullar sağlamanız için o çakralarınıza bebek gibi bakın dedik. Önce siz, sonra dünya, sonra yine siz.
Kadınlara kötü bir haberim var mesela bununla alakalı, gıybet yapmak gibi durumlar (çok sevilen etkinliktir ve Whatsapp gruplarının temel besinidir), boğaz çakrasının enerjisini ne yazık ki bozmakta. Çünkü yayılan titreşimler, bu çakranızı olumsuz etkiliyor bebişler maalesef. So Keep calm and stop making gıybet. Çünkü bu çakranızın içine sıçarsanız şu gibi sorunlar yaşamanız olası: Boğaz ağrıları, bademcik iltihaplanması hatta şişmesi, tiroit bezinin çalışmasındaki aksaklıklar, baş ağrısı, motivasyon eksikliği, kronik halsizlik… Vehlasıl siz karar verin. Gamze’nin yeni sevgilisinin, eski sevgilisini stalklamak mı önemli yoksa iltihaplanmış boğazınız mı? Bence sktir edin, kendi hayatınıza bakın…(BAKAMADILAR)
Düzgün çalışan boğaz çakranız, sizi hayatta karşılaşacağınız işlerde daha cesur ve daha sorumluluk sahibi yapacak hem... (Hala ikna etmeye çalışıyorum.)
Bu çakramız bozuksa, şöyle yapacağız: Evet evet yine o ışıkla biraz içli dışlı olacağız ve bu sefer rengimiz mavi olacak ama yanı sıra mavi renkle ilişkilendirildiği için, güneşli bir havada masmavi gökyüzünün altına uzanmak da sizi kurtaracak. Tabi böyle camış gibi yatıp Allah aşkına sınavları, eski sevgilinizi falan düşünmeyin be.
Ps. Aquamarin, turkuaz, kalsedon gibi taşlar edinip, bu taşları boğazınızın ortasına koyarak da çakranızı dengeleyebilirsiniz.
Şu evin üst katına bi yoga salonu açsan aslında...
6. 3. Göz/Alın Çakrası (Ajna) (Farkındalık)
İkamet ettiği yer, tam olarak alnımızın çatıdır. İki gözümüzün ortasının az da üstü. Alın çakramız ‘’epifiz bezini’’ kontrol eder ve göz, kulak, burun ve iskelet sistemimizden sorumludur. En önemli yerler ise (diğerleri de çok önemli tabi), beynimizin ön ve arka bölgeleridir…
Dünyayı görüşümüz, algılayışımız, görüşlerimizin biçimlenmesi ve yaşamımıza bu etkileri nasıl kattığımız ile ilişkilir bütün hepsi. Alın çakramızın sağlıklı çalışması, görebilme becerimizi kuvvetlendirir (gözlük kullananlar elendi). Şaka şaka sadece fiziksel olarak görüşten bahsetmiyoruz. Sezgisel görüşten bahsediyoruz (miyoplar geri gelsin).
Dememiz o ki; sezgisel olarak atılan adımların eminliği, bu çakra sayesinde kuvvetlenir. Bu çakra düzgün çalışmadığında, bizler kendi gerçeğimizi yaratma konusunda başarısız oluruz. Aksi giden işlerimize ‘’kader’’ diyerek geçiştiririz. Oysa ki üstüne düşülmesi gereken bir blokaj vardır ve bizim gerçekliğimizle ilişkilidir. Bu tıkanıklık sebebi ile de elbette sosyal ortamda kaygılar yaşanılır lakin ‘’sosyal bir ortamda baskın olma çabası, kontrolcü olma hissi’’ de çakranızda bir problem olduğuna işarettir. Varsa öyle çevrenizde kalabalık bir mekanda sadece kendi konuşmak isteyen bir dingil, onu acilen uyarın ve gönderin ilgili yerlere.
Bu çakranın da rengi çivit mavisi. Geceleri yürüyüş yapmak, gökyüzü altında uzanmak yahut deniz/göl kenarlarında vakit geçirmek tıkanan alın çakranızın açılmasına yardımcı olan etkenler. (Gece yürüyüşe çıkarsanız dikkatli olun, uyarayım dedim. Sonra vay efendim çakra açayım derken gaspa uğradım falan diye gelmeyin bana.
7. Taç Çakra (Shashrara) (Aydınlanma)
Konum olarak, başımızın üstünde yer almaktadır. "Zıt olanlar" ve "bir bütün olanlar" olarak ayırabileceğimiz düşünceleri, bilincimizde sembolize eder. Renk olarak beyaz ya da mor ile ilişkilendirilir. Maneviyat, ruhsallık, yüksek benlik, yaratıcı güç hissiyatı ile bağlantılıdır. Kısaca enerji tipi olgularla iç içedir.
Bu çakra nanayı yerse; saplantılı, ruhsallığa aldırış etmeyen, kendi sezgilerimiz hakkında endişeler besleyen bir hal edinebiliriz. Peşi sıra, kronik migren, felç, beyin tümörleri ve strese bağlı çeşitli rahatsızlıklar geçirebiliriz. Aman ‘’hipofiz bezimize’’ iyi bakalım lütfen.
Aman Ali Rıza Bey tadımız kaçmasın...
Bu çakramızı düzeltmek için de rahatça uzanıyoruz ve mor/beyaz ışığın, taç bölgesinden ayaklarımıza kadar indiğini hayal ediyoruz. Yani saçma maçma demeyin, beyniniz kocaman bir mucize ve her yönüyle bi zahmet kullanıverin. Işık mışık attırıyoz size işte ne güzel hem.
Meditasyon da ayrıca en büyük yardımcılardan biri. Varsa inandığınız dine dair gerçekleştirmeniz beklenen ritüeller de sizin çakranız açısından faydalı hareketler.
Lotus yağı ile tütsü ve ametist taşı da taç çakranızı açmanız için lazım şeyler
Uzun lafın kısası (şükür)
Bu çakralarınızdan birinde problem varsa, diğerlerine enerjiyi doğru aktaramayacağınız için düzgün çalışmayacaksınız. İlk 3 çakra düzgün çalışırken, 4.’de problem var ise, 5. Çakranıza doğru bir enerji akmayacak. Hangisi bozuldu, hangisi sağlam diye kurcalamaktansa toptan yogaya yönlendiririz her birinizi. En azından bir şeyleriniz içten düzelir.
Namaste bebeyimler...
(Mervously Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et
|
|
|
|
.jpg)
.jpg)
