Arafta (ABD Başkanı evladını kaybediyor), Kadın Savaşçılar (Zeyna yok, Beyonce hiç yok), Geliş (Filmi de var hatta kadın oynuyor bi tane)
Eveeet sevgili Zaytung Kitap okurları. Yıl sonuna yaklaştık, Guardian’dan SabitFikir’e birçok mecra 2017’nin en iyi kitaplarını listelerken, bizim ne eksiğimiz var dedik ve cevaba hemen ulaştık: Jüri. Evet, bir jürimiz olmadığından size 2017’nin en iyi kitaplarını sunamıyoruz. Fakat ilerleyen günlerde bir jüri bulabilirsek… İnsan hep umut ediyor tabii, daha da bir ay var… Neyse, siz şimdilik bunları okuyun da artık önümüzdeki hafta bakalım…
1. Arafta – George Saunders – Delidolu
https://store.zaytung.com/arafta-28817
Saunders öykülerinden daha iyi bir roman yazmayı başarmış ki pek zor değil çünkü kötü öyküleri de var kendisinin. Yani Saunders’a ısınamadıysanız sorun sizde değil. Aralığın Onu güzeldi mesela, tamam, diğerleri de işte… Neyse seveni çok laf etmeyelim, hemen düzgünce bir U yapıyoruz ve geldiğimiz yer şurası: Arafta harika bir roman. Bu gerçekle yüzleşip yolumuza devam edelim.
Arafta, ABD Başkanı Lincoln’ün (Filmi de var Daniel Day-Lewis oynuyor, Oscar aldı hatta bu rolle bilen bilir) hayatından bir kesiti anlatıyor diyebiliriz. “Ben her şeyden önce bir babayım” diyor Lincoln, çocuğu öldükten sonra depresyona giriyor, intihara meyil ediyor. Çocuğu ise *buraya dikkat* Arafta salınıyor. Ölmüş, ama geçişi yapamamış. Yani bu kadar da beceriksizlik kardeşim sen koskocaman ABD Başkanının oğlusun yapman gereken tek şey ışığa gitmek ya onu da becer bi zahmet…
Neyse, Lincoln, araftaki çocuk, araftaki diğer hayaletler… Tam bir karmaşa. Ortalık bi yerden sonra şuna dönüyor anacım:
Ama şöyle bir şey var: ortalık ne kadar karışırsa karışsın bi CENNET mahallesi kadar olmuyor tabii çünkü cennette değil ARAFTALAR ahahah :) (Okurlarımızdan özür dileyerek devam ediyorum eleştirime…)
Lincoln bildiğiniz gibi köleliği kaldıran da bir başkan. Ona da değiniliyor kitapta. Orası biraz sürprizli, sürprizi de bozmak istemem ama Saunders iyi bağlamış açıkçası. Yani çocuğunun arafta edindiği arkadaşlardan sen kalk köleliğe bağla ordan köleliği kaldır iki dünyayı birleştir gerçekten inanılmaz. Bu yönüyle ABD tarihine ayna tutuyor, bir yüzleşme sağlıyor okur için. ABD tarihine ilgi duyanlar, Lincoln’ü sevenler ekstra bir zevk alacaklardır kitaptan.
Arafta bildiğiniz gibi Man Booker Ödüllü de bir kitap. Sesli kitabı yurtdışında meşhur oldu çünkü ünlüler seslendiriyor kitabı. Kitap bir tiyatro metni gibi olduğundan, sesli kitaba gayet uygun. Türkiye’de de keşke güzel bir biçimde seslendirilse… O güne kadar bununla idare etmek zorundayız artık napalım:
Puan: 5/5 (Öykülerine ısınamadıysanız bile Saunders’a şans tanıyın. Bu kitapta hüzünlendiriyor çünkü.)
Bunu beğenen bunu da beğendi: Daniel Day-Lewis’e Oscar kazandıran Lincoln filmi (Kitabı okurken Lincoln’ü hem Daniel olarak canlandırdım kafamda), Aralığın Onu (Saunders öyküleri, en iyi öykü derlemesi bence), The Square (Film, sinemalarda. Kaliteli yaşam arzu edenler bu kitabı seviyor ve bu filmi izliyor.)
Instagram’da paylaşmalık güzel alıntı: “Lincoln’ün en çok umut bağladığı çocuğu oydu; dürüstçe ve açıkça konuşabildiği, sırlarını paylaşabildiği, tabiri caizse kendi aynası olan bir çocuk.”
2. Geliş – Ted Chiang – Monokl
https://store.zaytung.com/gelis-28818
Allahım, son zamanlarda okuduğum en iyi şeyler bunlar. Ted Chiang’ın öykülerinden bahsediyorum. Harikalar. Ne güzel bir insanmış. Geç fark ettiğim için öncelikle tüm okurlardan özür diliyorum. Bu kitabı ilk çıktığında tanıştırmalıydım sizlerle. Neyse “Geç olsun güç olmasın” adlı atasözümüzü –atasözüdür umarım- paylaştıktan sonra Geliş adlı kitabımıza geçiyorum.
Ted Chiang şu ana kadar sadece on beş (15) adet öykü yayımlamış. Fakat bu öykülerin hepsi ayrı bir olay olmuş. Düşün, 15 öyküyle aldığı ödüller bunlar: Nebula, John W. Campbell, Theodore Sturgeon Memorial ve Hugo...
Ted Chiang’ın aldığı ödüllerden sadece bir kısmı
Unutmadan: Tüm bunların dışında, bir öyküsü –bu kitapta da yer alıyor- Arrival filmine konu oluyor, ki müthiş bir uyarlama olmuş teşekkürler Denis Villeneuve. Arrival aslında sözelci bir bilimkurguydu, ortada dilin olması tüm sözelcileri mutlu etmişti. Kitaptaki öykülerden birinde de Ted Chiang matematiği çökertiyor. Ted resmen sözelciler mutlu olsun diye kitap yazmış diyebiliriz. Bu anlamda Ted Chiang bilimkurguyu geek’lerin elinden alıp halka iade eden bir Prometheus. Bu iki öyküden sonra gelen öykünün adıysa Yetmiş İki Harf. Gel de Ted Chiang’e aşık olma.
Neticelendirecek olursak, Geliş, sadece on beş öykü yazmış ve ödülleri toplamış Ted Chiang’in öykülerinden bazılarını barındırıyor. İçinde kötü öykü yok, hepsi ilgi çekici, hepsinin bir tarzı bir kalitesi var. Yüzde yüz tavsiye ediyorum. Bilimkurgu seven sevmeyen, bilimkurgu hiç okumamışsanız mesela, ama robotlar falan da içinizi bir hoş ediyorsa, bu öykülerden başlayın. Pişman olmayacaksınız.
Puan: Yüzde yüz dedik işte daha ne diyelim aaaa
Bunu sevenler bunu da sevdi: Arrival (Elli kere söyledik yazıda gerçi ama anlamamışsınızdır falan), Interstellar (Hım, evet uzay sonuçta o da yani), Yamuk Bakan Öyküler (Bu da Monokl’dan yayımlanmış güzel bir öykü derlemesiydi, tavsiye olunur.)
Instagram’da paylaşmalık güzel alıntı: “Bilimin sınırlarının insan kavrayışının çok ötesine geçtiği bir çağda bilim insanlarının vazifesi nedir?”
3. Açıklamalı Notlarıyla Sherlock Holmes 3. Cilt – Sir Arthur Conan Doyle - Everest
https://store.zaytung.com/aciklamali-notlariyla-sherlock-holmes-cilt-3-28819
Öncelikle “Seri ama ayrı ayrı da okunabiliyor” demek istiyorum ve başlıyorum. Bu konuda çok sinirliyim arkadaşlar. Sherlock’un ekmeğini yemeyen kalmadı. Dizisi çekildi, filmi çekildi, Twitter’da Facebook’ta seksen tane espri dönüyor “Sherlock musun sen ehhehe” falan şeklinde, ama bakıyorum, kitap yüz adet satmış. Valla bi keriz biziz galiba ya, gidip alalım Sherlock’u, tüm hepsini “açıklamalı notlarıyla” beraber okuyalım, üstüne tez yazalım, siz gidin ortamlarda Sherlock diye gezin. Yok öyle yağma. Bu kitap okunacak o kadar!
Sherlock’un ekmeğini yemeyenler futbol turnuvası...
Dünyanın önde gelen Sherlock uzmanlarından Leslie S. Klinger editörlüğünde hazırlanan kitap Sherlock için iyi bir başlangıç çünkü bir tefsir gibi. Orada bir kelime yazıyor yazar, Leslie Klinger alıyor o kelime üstüne bir sayfalık not döşüyor. Böylelikle hiçbir referansı kaçırmıyoruz, Sherlock’a dair tüm detaylara hakim oluyoruz ve eveet, adeta bir Sherlock Sherlock’u oluyoruz. (930 sayfalık üçüncü cildi okuduğumdan ben ekmeğini yiyebilirim buna hakkım var.)
Üçüncü ciltte yer alan romanlar şöyle: Kızıl Soruşturma, Dörtlerin İşareti, Baskervillelerin Tazısı ve Korku Vadisi. Şimdiden hayırlı olsun haftaya burada Sherlock sınavı var.
Puan: 99/100 (Notlar çok iyi, romanlar çok iyi zaten Sherlock yani… 930 sayfa olması sebebiyle bir puan kırıyorum çünkü ben bildiğiniz gibi 300 sayfadan uzun kitap okumam!!!!)
Bunu sevenler bunu da sevdi: Bay Kamber, Galip Derviş, Arka Sokaklar, Yılan Hikayesi
Instagram’da paylaşmalık güzel alıntı:
“Ayak izleri mi?”
“Ayak izleri.”
“Bir adama mı yoksa bir kadına mı aitlerdi?”
Dr. Mortimer bize bir an tuhaf tuhaf baktı; yanıt verirken sesi neredeyse bir fısıltıya dönüştü:
“Bay Holmes, bunlar devasa bir tazının ayak izleriydi!”
4. Kadın Savaşçılar: Dünyayı Değiştiren 26 Asi – Irine Civico ve Sergio Parra – Yabancı
https://store.zaytung.com/kadin-savascilar
Aynen di mi Zeyna, Wonder Woman, Kedi Kadın, Beyonce falan… Hayır değil. Kardeşim daha geniş düşünün yaaa. Bu kitap, kadın oldukları için hak ettikleri ilgiyi görmeyen ama inanılmaz işler başarmış kadın savaşçılar hakkında. Eveet o kadar geniş düşündün ve aklına şu görsel geldi di mi gele gele?
Sabah akşam sosyal ortamlarda Frida Kahlo övmekten bıktıysanız, size yeni birilerini öneriyor kitap. İçinde tarihe yön veren 26 kadın var. Aralarında Frida da var tabii (e haliyle) ama Coco Chanel de var, Susan Sontag de var, Rosa Parks da var…
Kapağı itibariyle gençlere hitap eden bir kitap izlenimi verse de, ki bence vermiyor da siz öyle anlayabilirsiniz nolur nolmaz, gayet yetişkin kitabı. Bilgi veren, öğreten, yılbaşı öncesi güzel bir hediye de olabilecek kitap. Bir kitabın yılbaşı öncesi hediye olup olmayacağına dair tek bir kriterimiz var çünkü biliyorsunuz: Sert kapak olup olmaması. Bu da sert kapak, ucuz durmaz iyi hediye olur. (Çünkü biz her şeyi düşünürüz…)
Instagram’da paylaşmalık güzel alıntı: “Hata yapma ihtimali olsa bile, o hatayı yapma özgürlüğüne sahip olunmalıydı.”
Evet sevgili Zaytung Kitap okurları, haftaya burada Algan Sezgintüredi, "Süperben" kitabıyla olacak. Birkaç yerli yazar daha olacak ama onlar bize kalsın şimdilik. Hepsini yazacağız. Şimdilik hoşçakalın, kitapları okuyun haftaya soracağım tekrar.
(Gürcan Çalı Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et