Enola Holmes Yokken O Vardı: Geçmişten Bugüne Müge Anlı Dosyası...
Hey gidi hey, Enola Holmes yokken biz Sherlock Holmes’un kız kardeşi diye ortamlarda Müge Anlı konuşurduk. Aslan yelesi sarı saçları, çipil çipil gözleri, bankacı elbiseleri ve külyutmaz tavrıyla 13 senedir katillerin, dolandırıcıların azılı belası olan Müge Anlı, Marmara İletişim’den mezun. Sonra Kadir Has’ta Hukuk yüksek lisansı yapmış, ardından tarih okumuş, en son kayıtlarda sosyoloji öğrencisiyken görülmüş. Annelerin, okulu 10 senede bitiren evlatlarına “Ruşen amcanın oğlu Sedat” misali örnek gösterdiği Müge Anlı, okumaya doyamamış olacak ki hala bir de hukuk lisansı almaktan bahsediyor.
Onca tahsilin ardından ekmeğini ''Kaynınla aşna fişne yaptınız mı doğru söyle?'' diyerek kazanmak...
Benim çocukluğumda Müge Anlı, Pazar günleri magazin programı sunardı. 2000’li yıllarda Seda Sayan ekranlarda göbek atmaya başlayıp “Yetiş Bacım” koltuğundan ayrılınca, Müge Anlı milletin bacısı olma misyonunu doldurmak üzere yeni bir formatla ekrana gelmeye başladı. Kaynana Semra’nın sabah şekerlerinde oğlunu övdüğü bu yıllarda, Müge Anlı; engellinin desteği, yoksulun hızırı, katil arayanın dedektifi, yer yer “halkın sesi” olarak sabah kuşağını değiştirdi.
O dönemi hatırlamayanlar, Yılmaz Morgül’ün fenomen ağlama videosuna dikkat kesilsin
96 yılında gazetelere “Ana haberlerde bile magazin konuşuluyor ama olmaz ki” diye sitem eden sunucu, 10 yıl sonra ana haber konularını gündüz kuşağına taşıyarak intikamını aldı. Halkımızın “Müge apla”sı, bacıların tahtını yıkıp krallığını ilan etti. Peki 13 yıldır bu hanımefendi nasıl zirvede? Hangi bam telimizi oynattı ki bu kadar başarılı oldu? Ne ara sakallı bıyıklı bir adam tarafından yapılan taklidi bile milyonlarca kez izlendi? Gelin geçmişten bugüne yapıp ettiklerine bakıp bu sorulara bir yanıt arayalım.
Neden Müge Apla?
Yıl 2020’ye geldiğinde, geride gözü yaşlı rakipleri Didem Arslan, Balçiçek İlter, Lütfiye Pekcan, Serap Paköz ve İnci Ertuğrul’u bırakan Müge Anlı, taklit edilse de aslını yaşatan Tatlı Sert ile hala ekranlarda. Üstelik geçtiğimiz haftalarda %41 share aldı. Yani o saatte açık olan her 100 televizyondan 41’inde Müge Anlı izlendi. Diğer bir deyişle, Şehzade Mustafa’nın öldüğü Muhteşem Yüzyıl bölümü kadar çok izleyici topladı.
“Müge Anlı’dan başka bir sunucu neden bu formatı tutturamıyor peki?” derseniz, Anlı’nın tek rakibinin Erol Köse’ye yaptığı tarihi atarla Seda Sayan olabileceğini iddia ederim. Karşısındakinin atarına atar, giderine gider yanıt verebilen, konuğuyla “sen” diye konuşan, had bildiren, lafını sakınmayan kaç ekran yüzü var? Bu kadar “racon” bilenini görmedim ben. Müge Anlı’nın kocaman bir ekibi, montajından muhabirine kadar işinin ehli bir kadrosu var belli ama kilit nokta onun üslubunda. O yüzden rakipler nal topluyor zaten. İnanmıyorsanız buyurun, güzide Müge Anlı atasözleri:
“Sevgilim benim! Sevginiz batsın sizin! İnsanı sevgiden, aşktan soğutuyorsunuz yani!”
“Annesini hastaneye götürmeyecek de size estetik ameliyat mı yaptıracak? Ya saçmalamayın ya.”
“Biz sınavda ter dökerken sen kısır yiyordun görümcelerinle”
“Gidiyorsun, 40 yaşında çoluk çocuk sahibi adamsın, başında saç kalmamış. Ateş diye lakap takmış, artık ateşin mi kalmış senin?”
Kimler Geldi, Kimler Geçti...
Vicdan Hasbil (Ms. Al Dedi Git Dedi): Her şey böyle başlamıştı. Vicdan Hasbil’in nice remikslere can veren haykırışları, gelecek travmatik olayların habercisiymiş meğer.
Palu ailesi: Cinayet, tecavüz, çocuk istismarı, şiddet, organ mafyası ve senet suçlarının havada uçuştuğu aile dosyası… Valla bunu anlatmaya başlasak 8 saat sürer, siz oturun izleyin en iyisi.
Efsane kadro
Zeynep Ergül: Kızını aramaya diye gelmişti, cinayetten tutuklanıp gitti. Geriye özlü sözleri kaldı. Elini değdirdiği her taşın altından skandal çıkan hastalar hastası Zeynep Ergül ile şoklardan şok beğenin.
Büyükşen ailesi: “Senin kocanın evi yok ki” tiradına ev sahipliği yapan esrarengiz hikaye onlarındı.
Çam ailesi: Kim, kiminle, nerede, ne zaman oyunu gibi. Be onlar birbirini anladı, ne izleyici onları. Olan, olayı çözücem derken beyni yanan Müge Anlı’ya oldu. Olay aydınlatılamayınca ailenin tüm üyeleri cezaevine girdi.
Fahire Kara: Hacca gidip orada kaybolan ve 30 yıldır bir adam tarafından zorla Arabistan’da tutulan bir kadın. Üstelik orada çocukları olmuş, hacca gelenlere kendi hikayesini anlatıyormuş. Film çeksen, “amma atmışlar” derler ama gerçek. İnanmıyorsanız izleyin.
Neden İzleniyor?
- “Akmar pasajı satanistleri,” “Gizemli Ümraniye sapığı” gibi hikayelerle büyüyen nesil, yalnız bir yere ait görülen, esrarengiz kılınan “suçluların” aramızda olduğunu gördü. Şeytanlaştırılan “trafik canavarı” da aslında bizmişiz meğer. Suç ve suçlu her yerde olunca kahraman ihtiyacı baş gösterdi.
- Artan suç oranları, tekinsiz şehirler, giderek daha az güvendiğimiz Türk yargısı derken aradığımız kahraman tahtına Müge Anlı oturdu. Birkaç yıl önce üniversitede dersimizin asistanı olan bir hocam, Müge Anlı’nın başarısının sırrını özetle şöyle anlatmıştı bana: Kişilerin, Müge Anlı arkasında olursa, o davanın çözüleceğine inancı arttı. Yani bir sunucu, mağdurun kendini adaletin önünde “adil” hissedebilmesinin şartı haline geldi. (Sizin hocalar Müge Anlı mı konuşuyor derseniz, evet sosyoloji böyle bölüm.)
- Programın “muhbir”leri halk ve her dosya halkın ihbarlarıyla çözülüyor. Haliyle izleyici kendini “izleyici”den daha fazlası olarak programın içinde hissediyordu.
- Minibüse binen teyze motttosu “Çok şükür yarabbi”, ekran karşısına geçen herkesin tekerlemesi haline geldi. İzledikçe “Ne aileler var, halimize şükür” der olduk.
- Olayların karmaşıklığı ve şemayı çözebilen izleyicilerin “bakın ben çok zekiyim” alt metnindeki sosyal medya paylaşımları ile her hikaye internete taşındı.
Programda halkın sözcüsü “Rahmi Bey”i frenlenmeleri, ülkemizin en ünlü doktoru Şevki Bey’e onay vermeleri ile görülen Müge Anlı, bir de psikiyatri alanının zirvedeki ismi Arif Verimli’yi ağırlıyor. Koskoca Arif Verimli bile Anlı’dan program sırasında “Bir şey söyleyebilir miyim” diyerek söz istiyor.
The Çomar Busters
Araştırmaya konu olan aileler “Allah vere de kızmasa” diye kurbanlık koyun gibi beklerken, izleyici de ekran başında “Müge ne zaman kızacak” diye çekirdek çitliyor. Müge Anlı ile Tatlı Sert, bilinçlendirme misyonuyla da farkılaşıyor. Tekerlekli sandalye ve aşevi yardım kampanyaları, sevgi izi ve pati buldular gibi projeleri ile halkın “yetiş abla” dediğinde uzanacak eli olan Müge Anlı, daha uzun süre ekranda olacağa benziyor. Allah eline düşürmesin, rabbim şerrinden korusun, ördekleri ve köpeğiyle mutlu mesut yaşasın diyerek kendisini kızdırmadan yazıya nokta koymayı yeğliyorum.
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et