32. Avrasya Maratonu'nu 3 Ay Aradan Sonra Tamamlayan 81 Yaşındaki Katılımcı, İlgisizlikten Şikayetçi
17 Ekim 2010 Pazar günü yapılan 32. Avrasya Maratonu'nu dün öğlen saatlerinde tamamlayan 81 yaşındaki Mennan Sergüzel, 3 aylık zorlu bir süreç sonunda Sultanahmet Meydanı'ndaki Finish çizgisine ulaşmanın haklı gururunu yaşıyor. Meydandaki bitiş noktasında yaptığı konuşmada; "Kendimi adeta 20'lik bir delikanlı gibi hissediyorum. Allah ömür verirse seneye yine katılıp bu kez daha iyi bir dereceye imza atmak niyetindeyim" diyen Sergüzel, kendisini karşılamak için organizasyon komitesinden ve basından kimsenin gelmemiş olması nedeniyle bir hayli kırgın olduğuna da sözlerine ekledi.
"Dosta düşmana ders olsun"
32. Avrasya Maratonuna 5970 göğüs numarasıyla katılan Mennan Sergüzel(81), yarışmayı rahat bir tempoda, kendisini fazla zorlamadan tamamladığını belirterek, esas niyetinin azmiyle dosta düşmana önemli bir ders vermek olduğunu vurguladı. Organizasyonun bozukluğundan ve varış noktasında sevincini paylaşacak kimseyi bulamamaktan şikayet eden ihtiyar delikanlı, çevredeki vatandaşlar tarafından maratonun yaklaşık 3 ay önce bittiğinin hatırlatılması üzerine olduğu yere çömelerek bir süre boş gözlerle çevreyi izledi. Kendini toparladıktan sonra "Köprüyü geçerken havaların gittikçe soğumasından biraz işkillenmiştim aslında" diyerek söze başlayan Sergüzel, yetkililerin ilgisizliğiyle alakalı olarak ise şu açıklamaları yaptı:Maraton organizatörlerine veryansın
"Arnavut damarı var bende evladım, öyle kolay kolay pes etmem. Kore harbinde etmedim burada hiç etmem. Neymiş, yarış 3 ay önce bitmişmiş. Yarışı batsın onların. Sanki ben istesem aynı gün bitiremezdim bu içine tükürdüğümün maratonunu. Biraz rotayı karıştırdım, biraz İstanbul manzarasına daldım diye ne bu lakayıtlık, bu umursamamazlık? Zaten anlamıştım ben başıma gelecekleri; daha köprüye varmadan yolu araç trafiğine açtılar. Kaç defa eziliyordum otobanda. Neyse Allah razı olsun gelen geçen araçlardan yiyecek içecek bi şeyler verenler de oldu. İnsanlık ölmemiş, aferin..."İlk kez katılmıyor
Konuşması sırasında bir hayli sinirlenen ve tansiyonu yükselen Sergüzel kısa süreli bir baygınlık geçirirken, yardımına civardaki turistler yetişti. Ayıldığında, kendisine yardım etmeye çalışan bir Japon turist kafilesi ile karşılaşınca, öfkesine tekrar hakim olamayan yaşlı kurt "Bırakın ulan beni, Kore'de canımı alamadınız. Burada mı alacaksınız, deyyuslaar?" şeklinde bağırırken, arbede sırasında yetişen kızı ve damadı sayesinde ancak sakinleşebildi. Babası adına çevredeki vatandaşlardan ve turistlerden özür dileyen Ayla Özümen, "Ya valla kusura bakmayın, babam işte böyle benim... Maşallah vücut yaşına göre zinde ama kafa gitti iyice, süngere döndü" sözleriyle dert yandı. "Babamın yokluğunu 2.5 ay kadar önce fark edip emniyete kayıp ihbarında bulunduk aslında ama itiraf etmek gerekirse sonra çok da üstüne düşmedik. 3 ay evde kafamızı dinledik" diyen Özümen, babasının daha evvel de birkaç kez evden kaçtığını belirterek şöyle devam etti: "4-5 senedir onunla ne yapacağımızı bilemiyoruz inanın ki. 2 yıl önce 'Ben Fransa Bisiklet Turu'na katılıcam' diye yine evden kaçmıştı. Üstelik bisikleti bile yok. 4 ay sonra Kapıkule'den sınırı geçmeye çalışırken Bulgar Polisi yakaladı. Nasıl becerdiyse oraya kadar gitmiş işte. Gücü mücü de yerinde maşallah, bıraksalar daha da giderdi. Az yer yön duygusu olsa bu maratonu da gününde bitirirdi ama işte görüyorsunuz babam biraz... Baba? İrfan, babamı gördün mü? Yine nereye kayboldu bu adam ya?!"(kılsız kılçıksız kıl Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et