Başka Derdiniz Yokmuşcasına: Sonbahar Depresyonu İle Etkin Mücadele Rehberi
'Acaba bugün neye canımı sıksam?', 'Bu dünyaya yalnızlığımı Viceroy sigarası içerek bastırmak için mi geldim?' ve 'Aysun neden beni terketti? Hadi terketti, o piçde ne buldu?' tarzı soruları da beraberinde getiren Sonbahar nihayet kapımızda...
#Deniz,#Kum,#Güneş #keyff hashtag’lerinin yerini #busabahyagmurvaristanbulda'lara bıraktığı, ruh halinizi de kendine benzetip parçalı bulutlu, yer yer gök gürültülü ve sağanak yağışlı bir hale dönüştüren sancılı bir süreç başladı. Bu hafta, bu can sıkıcı dönemi mümkün mertebe g.tü başı dağıtmadan atlatabilmeniz için yardımcı olabilecek bir kaç öneri ile karşınızdayız...
1. Hava soğuk değil ama soğuk gibi... Yağmıyor ama her an yağabilir... Fakat güneş de açabilir... Bu gibi durumlar için hazırlıklı olun ve dışarı çıkarken yanınızda her zaman bir adet tişört, bir adet sweatshirt, bir adet mont, bir adet şort ve bir de yağmurluk bulundurun. Tüm bunları tek başınıza taşıyamayacağınız için kendinize bir sevgili o da olmadı yakın bir dost edinin. İkisini de bulamıyorsanız yeterli büyüklükte bir köpek de sizin için bu işi görebilir. Böylece noldu? Hep mevsim geçişinde hasta olmaktan hem de yalnızlıktan kurtuldunuz. Tam bir win-win değil mi?
Depresyon hırkası ile olduğunuzdan %20 daha akıllı ve derin görünmeniz mümkün
2. Varsa aracınızın kışlık bakımını yaptırın. Böylelikle bir yandan anlamlı bi şey yapıyormuş gibi, adeta sorumluluk sahibi bir bireymiş gibi kendinizi iyi hissedeceksiniz. Ayrıca arabasıyla çok meşgul olanlara özgü o salaklık, o lüzumsuz ciddiyet bir kere bünyenize işledi mi her türlü ruhsal sıkıntıyı söker atar. Siz hiç bir modifiyecinin depresyona girdiğini gördünüz mü?
- Abi sana da bazen hayat çok anlamsız gibi ge...
- Sus ve zıpla!
3. İyi yanından bakarsanız artık instagram'da milletin tatil fotoğraflarına bakıp bakıp iç geçirmek, kendi hayatınızın boktanlığıyla yüzleşmek zorunda değilsiniz. Sonbahar, cafe'de kahve fincanı, cama vuran yağmur damlaları ve sararmış yaprak fotoğraflarının zamanıdır. E o kadarını zaten siz de yaparsınız oturduğunuz yerden...
Bas şuna Lo-fi'yi, en az 10 like'ı var... Nasıl biraz daha iyisin di mi?
4. İstanbul'da yaşayanlar; Her yağışta trafik keşmekeş haline geleceğinden, kendinizi yolda oyalayacak bir meşgale bulun. Mesela tespih dizin, olmadı halıya isminizi dokuyun, tahta boyayın, kelime oyunu'dan rekora koşun, stalking'de kendinizi aşın...
5. Bazı burçlar bu mevsim değişimlerinden falan diğerlerine göre daha fazla etkileniyor (İsim verip de kimseyi rencide etmek istemiyoruz. Onlar kendilerini biliyor). Eğer bu tezcanlı burçlardan birine mensupsanız tek yapmanız gereken, bulunduğunuz ilçedeki Nüfus Müdürlükleri'ne bizzat başvurup, doğum tarihinizi istediğiniz burcun tarih aralığına kaydırmak. İşte bu kadar basit. Bu yöntemden sağlıklı bir sonuç alınabildiğine dair herhangi bir bulgu yok henüz ama siz bi deneyin yine. Daha ne kadar dibe vurabilirsiniz ki?
- Balık burçları bakın son kez söylüyorum, önce al kattaki vezneye para yatırıp...
6. Yiyin. Doyasıya yiyin. Özellikle serotonin salgılatacak ne kadar tatlı gıda varsa aksırana tıksırana kadar yiyin efendiler! En yakın bikiniye daha aylar var. Kazaklar, montlar, şallar... Götünüzü göbeğinizi tamamen kapatacak kıyafetlerin çağı geliyor... Mart-Nisan gibi tekrar bi bakarsınız duruma artık...
7. Bir yavru hayvan sahiplenin. Yazın çok anlamı yok da sonbaharda falan evde sizi oyalar işte. Vay kedi zıpladı, hah köpek havladı, piresiydi, aşısıydı maşısıydı derken bi bakmışınız yaz gelmiş de eşek kadar olmuş bile. Bu arada bizde 2 tane yavru kedi var yani düşünürseniz... Acaip tatlılar ya... Allah kahretsin başımıza kaldılar lan :(
Şu güzelliklere bi bakın. Adeta evin içine sıçmayacaklarmış gibi değil mi?
8. O hafta hangi takım daha kazanabilecek gibiyse, onu destekleyin. Yıllardır tuttuğunuz takımdan ne hayır gördünüz? Her hafta bir galibiyet sevinci yaşasanız en az 2 gün idare eder sizi...
9. Yataktan çıkmakta zorlanıyorsanız... Haklısınız... Biz de zorlanıyoruz... Zaten bu tavsiyeleri de yatttığımız yerden verdik. Hayat bazen gerçekten de çok anlamsız ve boş... Neyse, kettle'a bi bassanıza hazır ayaktayken...
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et