Noter Ücreti'nden Emlakçı Komisyonu'na... Miktarından Bağımsız Olarak İçimize Oturan Harcamalar...
Aslında her harcama biraz fazladır ve cepten çıkan her kuruş koyar insana. Ancak işte bazı harcamalar/ödemeler var ki; insanın eli bir türlü cebine gitmiyor, verdiği her kuruş, "benim şu an buna para veriyor olmam çok saçma" haykırışları eşliğinde boğazına bir yumru gibi oturuyor. İşte o harcalamardan bazıları:
1. Lokantada Yemek Sonrası Gelen Çaya Verilen Para
Bunu her yer yapmıyor ama yapan çok ağır küfür yiyor, evet. Zira kültürümüzde yemekten sonra illa ki bi çay içilir, söz konusu o çay müessesenin ıslak mendil gibi beleşe vermesi gereken bir şeydir ve ufak bir jest olarak kodlanmış durumdadır. Haklılık payı da yok değil. Zaten sana adam başı en az en az 20-30 lira ödemişim bari onu ikram et cimri köpek!
- Hocam pardon çay ikram mı? Hah tamam o zaman...
2. Normal Telefon Tarifesinin Üzerine Bindirilmiş Kıtalar
Binbir ince hesapla yaptığınız tercihin ardından aylık 49 lira'ya 1000 dk, 1000 sms ve 4 gb'lik paket seçmeniz, bir daha GSM operatörüne küfretmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Paketinizdeki azıcık bir açıktan faydalanıp, o fatura 149 lira gelince, gönlünüzce saydırabilirsiniz...
3. Biletix Bilet Kesim Bedeli
Gerekirse Metallica'ya 700 lira vereyim dostlar, varsın Beşiktaşımızın bir maçına 300 lira gömeyim ağalar... Ama işte bunla sınama'n beni, bilet bedeliyle yaralama'n beni...
And justice for all + hizmet bedeli
4. Apartman Aidatı
"Lan sanki geçen birisini merdivenleri silerken gördüm ama emin değilim" diye anca kendinizi kandırırsınız. Ama her ay en 50-60 lirayı eşşek gibi ödüyorsunuz (Kiradan fazla aidat ödenen siteler de var evet ama onlar ayrı bir yazının konusu). Kimse de silmiyor o merdivenleri, haberiniz olsun.
Şunu okumaktansa verilir aslında o para...
5. Trafik Sigortası
"Geçen sene 300 çıkan arabaya bu sene 900 çıktı lan kasko bile daha ucuz" dedikten sonra küfetmeye başladı bu konuda mikrofon uzattığımız bir kişi... Hala bir yerlerde sövüyor olabilir. Denk gelirseniz şaşırmayın...
- "750'yi 3 taksit yaparım diyo bi de ya..."
6. Elektrik Faturasındaki TRT Payı
Elektrik faturası bi yere kadar tamam, bokunu çıkarmadığı sürece alsın onu devlet ama faturanın dibindeki o yüzde bilmemkaçlık TRT payı, meblağının ufaklığıyla ters orantılı olarak en fazla küfür yiyen harcama kalemlerinde başı çekiyor. Hükümet propagandısının maaşını cebinden veriyor olmak ayrı, 3 bölüm sonra yayından kalkacak dizilerin sponsoru olduğunu bilmek ayrı koyuyor insana. 2 liraysa 2 lira anasını satiym...
Varlığından dahi haberdar olmadığınız Hayat Ağacı, sizin sponsorluğunuzda, TRT ekranlarında
7. Otopark Ücreti
Kaçınmak çok zor, vermek iç acıtır... Taksim'de işi olan kimi insanlara Bakırköy'e kadar ara sokak aratmışlığı vardır. Olmaz olsun...
- "Bir tam bir yarım alır mısınız şurdan?"
8. Kestane
Kilosunun 14 lira olduğunu bildiğiniz bir şeyin, pişmiş 100 gramına 10 lira istemek de büyük zalimlik. Ama kokusuna karşı koyulamıyor... Onlar da bunu çok iyi biliyor... Sizinle oynuyorlar...
- Gelin... Işığa üşüşen pervaneler gibi gelin...
9. Noter Ücreti
Noterlik ya da halk arasındaki adıyla "2 imza attı 150 liramı aldı adam"cılık, ülke olarak verdiğimiz paraya en çok acıdığımız kurumlar sıralamasında her zaman zirveye oynamış, kimsenin tam olarak içine sinmeyen bir müessese. Adamlar da bunun farkında olacak ki nerdeyse her noterin duvarını eşşek kadar puntolarla yazılmış "valla o paraların hepsini biz almyoruz, sağa sola dağıtıyoruz" manasına gelen mahçup bir yazı ve noterliğin tarih içindeki önemini anlatan bir görsel çalışma süslüyor. Siz istediğiniz kadar anlatın hacılar, 2 imza o kadar para etmez. Ayıptır!
Hepsini tahsil edecek tek mühür, hepsine o "aslı gibidir" vuracak...
10. Yurtdışı Çıkış Harcı
Bir nevi devletin, "madem yurt dışına çıkacak kadar paran var, 3-5 de bize ateşle karşim" deme biçimi. Tamamen keyfekeder, niye alındığı niye verildiği kesinlikle belli olmayan binlerce "bilmemne harcı"ndan belki de en göstere göstere olanı. Neyse ki "ohh yurt dışına çıkıyorum, 3-5 gün de olsa ülkeden uzakta kafa dinliycem" sevinci arasında çok da göze batmıyor.
- "Abi beni direk bagaja veriyosun, tabi tabi gümrüğe hiç girmeden"
11. Kimlik-Ehliyet-Pasaport Yenileme Ücreti
Hadi ehliyeti kendimiz kaybettik, şahsi eşekliğimiz o tamam. İyi güzel de kimlikleri değiştirin, pasaportu süreli yapın diye de mi biz dedik? Buyurun şimdi yeni nüfus cüzdanları geliyor, 8 lira para isteyecekler.. 77 milyonluk nüfusla 8 lirayı ilk çarpan ne kadar ettiğini söyleyiversin size zahmet..
"Deneme olarak benimkini basabilirsiniz" diyerek bedava alan da var tabi...
12. Meslek Odaları Aidatı
Baroda çalışanlar, mühendislik odalarına kayıtlı olan dostlar, mimarlar ve niceleri... Biliyoruz çok saf duygularla odanıza kayıt oldunuz ama yine bir o kadar saf duygularla, o parayı verirken küfredebilirsiniz. Çünkü buna hakkınız var...
13. Tuvalet Parası
İşte evde aynısı var aslında ama yapmıyorsunuz... Dışarıda olunca canınız çekiyor, gençsiniz, istiyorsunuz, ya da tutamıyorsunuz... Her neyse... Uzat oradan 1 lirayı, kolonyadan biraz daha isteyin, belki parayı kurtarırsınız...
-"Bir umumi tuvalette, bi de elektronikte ucuza kaçmayacaksın..."
14. Emlakçı Komisyonu
O kadar insan Sinan Çetin'in berbat yapımlarında yıllardır neden rol aldı sanıyorsunuz? Sırf şu komisyonu vermeyip sahibinden Cihangir'de kiralık ev bulmak için soyunan var...
-"Depozitoyu da vermesek olur mu Sinancım dedi... Güldük baya öyle"
15. Hesap İşletim Ücreti
Ya ekstrede gördüğünüz anda sindirip küfrünüzü basacaksınız; ya da müşteri temsilcisi ile 45 dakika mücadele ettikten sonra küfrünüzü basacaksınız. Ama her halükarda ödeyeceksiniz. Çok geçmiş olsun.
Bonus - GSS (Genel sağlık sigortası)
Henüz hayatımıza yeni giren, aslında çok da fazla insanın ödemediği Genel Sağlık Sigortası, buna karşın yakın zamanda en çok küfrün edildiği harcamalar listesinde 1 numaraya çıkacak gibi gözüküyor. (İşsiz güç insanlardan prim toplayan sisteminde ama... neyse...)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et