Kronik Alerjikten, Park Selfie'cisine... Baharın Gelmesiyle Bir Anda Ortalıkta Beliren Tipler
Bütün kış nerede saklanıyorlar, kendilerini nasıl durduruyorlar bilmiyoruz ama havaların az biraz ısınmasıyla birlikte, bir anda Mario'nun mantarı gibi beliren tiplerden bahsedeceğiz bugün.
Montun kalın, tişörtün ince gelmesi gibi, azan kediler gibi, otellerin erken rezervasyon spam sms'leri gibi, perde önünde çekilmiş nişan fotoğrafları gibi baharın müjdecisi olan bu insancıklara gelin yakından bakalım...
1. Aşırı floral giyinen ajans çalışanı
Reklam ajanslarının olmazsa olmazı "aşırı renkli giyinen kreatif ekip çalışanı"nın bir üst level'ıdır bu çiçekli sevdalısı. Kırmızı çoraplı, yeşil tişörtlü junior'un kankasıdır. Kadın ya da erkek farketmez, bahar gelince önü gri-kolları çiçekli sweatshirtinü (bkz: şekil 1.a) üzerine geçirdiği gibi havanın 1-2 derece artmasıyla çiçekli dallı güllü yazlık elbiseleri de geçiverir üstüne. Biz evde akşamları kombiyi yakmamak için kendimizle cebelleşirken, bu Lana Del Rey klibi gibi gezinir ortalıkta...
Şekil 1.a (Koy bunu direkt art direktör olarak başlasın)
2. Aşırı alerjenler
Onu tarif etmeye pek gerek yok aslında. Art arda 38 kere hapşırmasından, kan çanağı gözlerinden tanıyabilirsiniz kendisini. Olur da bahar alerjisi belirtilerini yeterince göstermiyorsa bile cümle içinde muhakkak bahar alerjisi olduğundan bahsedip (bkz: "veganım ben" sendromu), sürekli kremler sürünüp, haplar yutacağı için onu tanımamanıza imkan yok.
Kırmızı gözlerdeki o gurur...
Nasır, bağsur, siğil gibi rahatsızlıkları olsa utançtan ağzını açmayacak ama "alerji" gibi -nispeten- havalı bir rahatsızlığı sizinle paylaşmaktan gizli bir gurur duyacaktır. Sanki amansız bir derdi varmış gibi davranın, he diyin geçin. Zaten yaz gelene kadar 2-3 haftalık bir saltanatı var, onu da çok görmeyin...
3. İlk şortlu
İlk kez aşağıdaki karikatürde onun tarafından deşifre edilmeleri nedeniyle halk arasında "Umut Sarıkaya şortlusu" olarak da bilinirler.
Bahar cemrelerin sırayla düşmesi ile değil, ilk şortluyu gördüğümüzde gelir. İlk şortlu bize baharı getirmek, modumuzu düzeltmek için büyük fedakarlık yapıp, güneşi gördüğü an geçiriverir kıllı bacaklarına kot şortunu. Cinsiyeti genellikle erkektir. Hiçbir kuvvet hatun kısmısına Mart ayında şort giydiremez (Nisan'da belki) ama kıllı bacak şortunu giyip ortamlara akmaya hepimizden çok hazırdır. Yolda yürürken tek baldırıçıplak olmanın kıvancıyla bir kaç hafta geçirip, sonra herkesin şort giymeye başlamasıyla (şortun ayağa düşmesi?) forsunu yitirecketir. Gördüğünüzde "OO abi yazı getirmişsin" gibi cümlelerle modunu yükseltmeye, kombinini övmeye özen gösterin.
4. Üşümeyen kız
Şortludan biraz farklı olarak, havanın sıcaklığına hiç uygun olmayan incelikte ve formda kıyafetlerle karşımıza çıkar bu kız. Dışarıda Nisan yağmurları, fırtınalar koparken göbeği bir karış açık tişörtle, poposunun tam altında biten şortla gezer. Biz fanilerin onu görünce kanı çekilir, bir titreme gelir arkadan şöyle. "Üşümüyor musun sen öyle?" sorusuna cevabı ise hep aynıdır: "Yoooo..."
- Üşümüyor musun?
- Selena Gomez'im canım ben...
- Pardon abla
Üşüse de yiğitliğine zeval getirmez üşümeyen kız. Aylardır dolaptaki o gömleği, mini eteği , kot şortu giymek için beklemiştir. Kendinizi yorup, nefesinizi tüketmeyin hiç. Kız üşümüyor işte... Baktınız tir tir titriyor, omzuna ince merserize bir hırka atıp koşarak uzaklaşın. Asla hayır diyemeyecektir.
5. Festival bağımlısı
Sanki bütün kış hiç dışarı çıkmamış, sosyalleşememiş gibi bahar gelmesiyle ağzından "festival" lafı düşmez. Bilet alır, line-up'ları ezberden sayıp ikna etmeye çalışır, şehrin en ücra köşesindekine, jandarma bölgesindekine bile gitmekten imtina etmez. Kolundaki kağıt bilekliklerden tanıyabilirsiniz onu. Kış gelene, kolu amele yanıklarıyla dolu olana kadar çıkarmaz o bileklikleri festival aşığı.
Gurur tablosu
6. Park selfie'cisi
Yukarıdaki festival bağımlısının bir üşengeç versiyonu diyebiliriz bunun için. Öyle bilet almaya, şehrin ücra bölgelerindeki bilmemneköyü'ne gitmeye, bira ve tuvalet için kuyruklara girmeye gözü kesmese de çayırda çimende yayılmanın sevdalısıdır. Güneşin yüzünü göstermesiyle onun Caddebostan/Moda sahili ya da Maçka Parkı'ndaki yeşil arka fonlu selfie'sinin instagram'a düşmesi arasında bir kaç saniye vardır. Şimdi bu direkt ben olduğum için hakkında çok da kötü bi şey yazmak istemiyorum. Bahar gelmiş naapsın, tabii çıkacak parka bahçeye allala!
Allah da beni kahretmesin...
(pinkfreud Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et