Zaytung.Com
Zaytung
Uzun uzun yaz
SİNEMA

3 Saat 17 Dakika'lık İleri Seviye Nuri Bilge Ceylan Sınavı: Kuru Otlar Üstüne...

-> ''Olursa ekime kadar...'' şartının vadesi doldu. Gergin bekleyiş sürüyor...
-> Fransa 1. Lig'deki Nice - Brest karşılaşması nedeniyle 128. uluslararası ''NICE BREST'' espri şenlikleri 23:59'a kadar devam edecek...
-> Ceza'nın Almanya konserinde ''Holocaust bir daha'' sloganı atan gurbetçiler gözaltına alındı...
-> Öğretmenler Sendikası'ndan A101, ŞOK ve BİM'e ücretlerde iyileştirme çağrısı...
-> Dilan Polat, kendisine ait güzellik merkezi zincirinin ismini 15 Temmuz Demokrasi ve Güzellik Merkezi olarak değiştirdi…
FOTOHABER

Batuhan Çolak ve Süha Çardaklı isimli Türk gazeteciler, Suriyeli Arap terörist olmama suçunun cezasını çekmeye devam ediyor...

Fenerbahçeli taraftarlar, Arda Güler’i karşılamak için İstanbul Havalimanı’na doğru yola çıktı...

VİDEOHABER

Türk kültürünün önemli öğelerinden olan ''Konuşacak hiçbir ortak konunun olmadığı, senin tam kim olduğunu da hatırlamayan, uzak, yaşlı akrabaya mecburi bayram ziyareti'' New York'ta tanıtıldı...

BLOG

Bayramda Hayatta Kalma ve Akraba Sorgusuyla Mücadele Rehberi...

ASTROLOJİ

KOÇ (21 Mart - 20 Nisan)

Süleyman Soylu'nun oh çektiği videolara telif atmasının ardından zam haberlerine üzülmek zorunda kalacağınız bir döneme giriyorsunuz... devam...

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Hay Allah, Canınız mı Çekti? İşte Size Birbirinden Keyifli Öykü Platformları...

TC Pasaportuyla Sadece 7 Günde Fransa Vizesi Almayı Başaran Filenin Sultanları, Türkiye'ye Umut Oldu...

16 - 24 Eylül tarihleri arasında Japonya'da düzenlenen 2024 Paris Olimpiyatları elemelerinde sadece 7 günde Fransa vizesi almaya başaran A Milli Kadın Voleybol Takımı, herhangi bir batı ülkesine vize alması mucizelere bağlı olan Türkler için umut oldu... devamı...

N'olmuş n'olmuş?

Zaytung Zone

''Amaaan şimdi eve gidip kim yemek yapacak?'' şeklinde düşünen takipçilerimizi diğerlerinden bi tık daha fazla seviyoruz, dürüst olalım...

Popmundo: Maceralar

Maaşın Yatması ile Kira, Faturalar, Kredi Kartı Minimumu Ödemesi Arasında Geçen 4 Dakikalık Refah Döneminin Tadı Doya Doya Çıkarıldı...

Genç grafikerin paraya fazla alışmamak için bilerek uzatmadığı süreç, aynı zamanda önümüzdeki 30 gün boyunca yaşayacağı en uzun refah ve bolluk dönemine denk geliyor... devamı...

İki Haftadır İç Sıkıntısıyla Boğuşan Gamze Yücek(30) Emin Olamıyor: Sonbahar Depresyonu mu, Bi Şey Retrosu mu Yoksa Normal Fakirlik mi?

İç Mimar Gamze Yücek(30) cephesinde Eylül ayının ortalarından itibaren şiddetini giderek artıraran iç sıkıntısı ve bunalma hislerinin nedeniyle ilgili belirsizlik sürüyor...devamı...

Kitap

İstanbul Kitap Fuarı'nda Hayatta Kalma ve Başarıyı Yakalama Rehberi...

Eveeet sevgili Zaytung Kitap okurları. Heyecanlıyız çünkü İstanbul Kitap Fuarı zamanı geldi. Peki fuara nasıl gideceğiz, imza kuyruklarında nasıl hayatta kalacağız, ne yiyip ne içeceğiz, hangi kitapları satın alacağız? Sakin olun. Bütün bu soruları sizin için aşağıda tek tek yanıtladık. İyice okuyun, anlamadığınız, kafanıza takılan bir yer varsa hiç çekinmeden sorun (nasılsa yanıtlamıycaz). Hadi şimdiden kolay gelsin, Allah utandırmasın...

1. Ulaşım

İstanbul Kitap Fuarı’na gitmenizin önündeki en büyük engel mesafeler, o mesafeleri aşmanın en pratik yolu ise... Evet maalesef metrobüs. Fakat iyi bir okur hatta bir entelektüel olmak istiyorsanız, bu çileyi çekecek, “lan hafta sonu da mı metrobüs?!” demeyip bineceksiniz o alete, Beylikdüzü yönüne doğru gidip, son durakta inip, üst geçidi ekarte edip, kitap fuarına doğru yürüyeceksiniz. Unutmayın, eskiden Metrobüs de yoktu. Bugünün entelektüelleri, zamanında kitap fuarına gitmek için elli kilometre yol yürüyerek şu anki konumlarına ulaştılar.

Zamanında kitap fuarına ulaşmak için bu çileyi çekmiş fakat sonunda başarıya ulaşmış birkaç isim şu şekilde: Umberto Eco (Allah rahmet eylesin), Orhan Pamuk, İlber Ortaylı, Harper Lee, Tolstoy. Unutmayın, dünyanın her bir köşesinde kitap okuyanlar eziyet gördü. Hitler zamanında da bu böyleydi, Kenan Evren zamanında da, Melih Gökçek zamanında da...
 


“Schindler’in Kitap Fuarından Alınacak Kitaplar Listesi”
 

Bunun dışında kitap fuarına giden servisler de var. O hizmetten yararlanmak için şunları bir yere iyice not edin:

BAKIRKÖY DENİZ OTOBÜSLERİ İSKELESİ OTOPARKI
Gidiş : 09.00-15.00 (Her yarım saatte bir.)
Dönüş : 14.00-19.00 (Her saat başı)
 

2. Fuara giriş

Kitap fuarına iki saatin sonunda sağ salim vardınız. Fakat o da ne? Biletiniz yok! Merak etmeyin. Öğrenci ya da öğretmenseniz ya da engelli ya da emekli ya da vali, büyükşehir belediye başkanı, önemli bişeyler genelmüdürü falan, fuara ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz. Bunların hiçbiri değilseniz ve davetiyeniz de yoksa, fuarın önünde check-in yapıp selfie'nizi de çektikten sonra yine metrobüsle geldiğiniz yere geri dönebilirsiniz. O da yarı fuar ziyareti sevabı kazandırır size. Ya da sadece 5 (yazıyla beş) TL karşılığında kapıda satılan biletlerden alabilirsiniz. 5 lira ya! Bugüne neye vermiyosun...


3. İmza kuyrukları

Eveeet, uzun bir uğraş sonucu kitap fuarına giriş yapabildiniz. Şimdi hemen koşup sevdiğiniz yazardan imza almalısınız. Hatta kendisi daha evvel gözünüze kestirdiğiniz bir insansa asılabilir, değilse de sohbet edip arkadaş olabilir, bir dahaki sene kendinizi tanıttığınızda “Aaa evet, sen osun!” cevabını alabilirsiniz. Kesin yaşanır bu. Fakat öncesinde küçük bir sorun var: Yazarın önündeki devasa kuyruk!

Napacağız peki? Vaz mı geçeceğiz? Ya da enayi gibi kuyruğa girip sıra bize gelene kadar yazar ölmesin diye dua mı edeceğiz? Tabii ki hayır. Çözüm çok basit. Elinize bir tomar, tercihen üzerinde yazılar olan kağıt alın ve kuyruktakilerle hiç göz teması kurmamaya gayret ederek kararlı adımlarla direkt yazarın bulunduğu yere doğru ilerleyin. Sanki yazar size kredi için başvurmuş, başvurusu onaylanmış da sıra 50 sayfalık sözleşmeyi tek tek paraflama aşamasına gelmiş gibi o kağıtları yazarın önüne koyun. Yazar size şaşkın şaşkın bakarken imzalanacak kitabı çıkarıp aşağıdaki cümleyi tek seferde ne nefes almadan söyleyin: 

“Bunlarıfuarorganizasyonundanyolladılaramaneyseacelesiyokşuanmeşgulsunuzzatenemadem gelmişkenbirkitabınızıimzalarsanızçoksevinirim”


Şu şekilde bakan, belli bi yaşın üzerindeki yazarlarda başarı şansınız daha yüksek

Yazar dediğin zaten kafası dolu bir insan, o şokla ne olduğunu da tam anlamayacak ve 50 sayfalık sözleşme imzalamaktan yırtmanın sevinciyle tek soru bile sormadan kitabı imzalayıp sizi sevgiyle uğurlayacaktır. Bunu mutlaka deneyip sonucu bize bildirin lütfen.

Hangi yazarın imzası ne zaman, ben bu imzaları nasıl takip edeceğim diyorsanız sizi şöyle alalım:

http://www.istanbulkitapfuari.com/imza-gunleri

 

4. Yeme-İçme

Salon 2 ve Salon 3 arasında kafeler var. Bunun dışında ana girişte de restoranlar var. Ama size kitap fuarının tüyosunu veriyorum: 10. Salon. 10. Salondan tekrar girmek üzere arkadaki otoparka çıkıyorsunuz, orada minik bir kulübede çok güzel tost yapan bir abi var. İçine saçma sapan şeyler koymuyor. Hatta bazen hiçbir şey koymadığı da oluyor. Ama fiyatı uygun.  Çay da var.


Tostçu Erol, Kitap Fuarı 10. Salon’da tostlarını imzalıyor
 

5. Peki hangi kitapları alacağım?

Öncelikle Zaytung Almanak'lardan eksiğiniz varsa onu bir tamamlayacaksınız. Haftaya tek tek bakıcam. Onun dışında da size daha evvel önerdiğim diğer harika kitapları alacaksınız. O kadar yol gittiniz, kendi kafanıza iş yapıp da pişman olmayın. “Hangileriydi onlar?” dediğinizi duyar gibiyim (hiçbirini almadınız di mi lan doğru söyleyin?). En son şunlardı işte:

 


Bir de önemi bir not olarak şunu söyleyeyim: Kitap listesi yaptıysanız, kitabın yayınevini muhakkak not alın. Stant stant dolaşıp “Ayşe Kulin var mı?” “Ayşe Kulin var mı?” diye soran insanlar görüyorum. Tübitak standına Ayşe Kulin soran bile gördüm. Yapmayın. Kitabın yayınevinin standına gidin, kitabınızı indirimli alın ve çıkın. Bunu beceremiyorsanız kitap okumayın zaten yani herkes okumak zorunda değil kimisi de film izlemeli dizi peşinde ömür tüketmeli falan...

Şimdiden hepinize iyi fuarlar diliyorum. Sakin olun, kitaplarınızı stantlarda unutmayın, kitap listelerinize iyice çalışın. Unutmayın, kitap fuarından kitap alamamak dünyanın sonu değil: internet diye bir şey de var. Oradan alırsınız. Kitap fuarında görüşmek üzere hoşçakalın ve unutmayın: HAYIR AYŞE KULİN YOK KENDİSİNİ EVEREST YAYINLARI YAYIMLIYOR!

(Gürcan Çalı Brüksel'den bildirdi)


facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et

Yorumlar:

Sıradaki Kitap İçerikleri:

Sıradaki Haberler:

(11.4.2021)

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Vahit Gözgel, Emekli


Diğer yorumlar ->

(25.11.2020)

AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök: ''18 yıl önce araba var mıydı?''

"Genel Başkanları buzdolabı olmadığını iddia ediyordu. Bu yine biraz insaflı çıktı.."

Uğurhan Culak, Elektrik tesisatçısı


Diğer yorumlar ->