Önümüzdeki 8 Mart'ı da Sağ Salim Görmek İsteyen Kadınlar İçin Kolay ve Pratik Hayatta Kalma Rehberi
Türkiye, sürprizlerle dolu bir ülke. Özellikle de kadınlar için. Bu yüzden, mümkün mertebe kadın olduğunuzu unutmadan, had bilerek ve fazla risk almadan yaşamaya özen göstermekte fayda var. Nedir bu riskler? Okuldan eve gitmek, evden okula dönmek, birinden hoşlanmak, hoşlandığınız birinden artık eskisi kadar hoşlanmamak, bunlar hemen ilk aklımıza gelen örnekler mesela. Bu hafta 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nüzü kutlarken, kısmetse bir sonraki 8 Mart'ı da tek parça halinde görmeniz konusunda faydalı olabilecek bazı pratik önerileri sizin için derledik. Herkese şimdiden bol şanslar...
1. Önce sağlık
Kadına yönelik şiddet sivilceye benzer. Tam olarak nereden çıkacağını, ne zaman çıkacağını ve büyüklüğünü kestirmek pek mümkün değildir. O yüzden işin o kısmını düşünmeden önce, yemenize içmenize, uyku düzeninize ve kalıtımsal risklere dikkat ederek, en azından doğal yollardan hayata veda etmenizi bir süre geciktirebilirsiniz. Ha, bu süreçte beklenmedik ölümlerle karşılaşırsanız, hemen aile hekiminize başvurun.
Bi cinayet kadar olmasa bile brokoli çorbası da yaşlanmayı geciktirir
2. Toplu (ya da değil) taşımadan uzak durun
Çünkü o topluluğun içinde kimler var, it mi kopuk mu taşınıyor belli değil? Ha ola ki topluluk indi ve olay tekli taşımaya döndü. O daha da tehlikeli. Sizi yolda sıkıştırabilecek araçlar olduğu için bireysel taşımadansa tamamen vazgeçin. Herhangi bir şekilde taşınmayın arkadaşım, oturun oturduğunuz yerde. İnternet diye bir şey var, ne istiyorsanız söyleyin ayağınıza gelsin. Gerçi siparişi getirene de güven olmaz. Elin adamı neticede. Siz en iyisi şeyapın ya, evde kendi imkanlarınızla ne yapabiliyorsanız artık...
Güvenlikten taviz vermeden de çalışma hayatına katılmak mümkün
3. Boşanmayın - Ayrılmayın - Yuva yıkmayın
Ne yazık ki ülkemizdeki kadın cinayetleri dikkatle incelenirse, birçoğunun öznesinin 'Öfkeli eski koca/nişanlı/sevgili/çıktığım' olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Bu durumda ne yapılabilir: 1- Eskiyecek, eskime potansiyeline sahip herhangi bir erkek hayatınıza sokulmaz. Bir kere olur, tam olur, ömürlük olur. 2- Varsa mevcut erkeğin başına eski sıfatı getirilmez, hep ilk günkü tazeliğinde korunur. Evet, o boyu posu devrilesiceye katlanmak da kolay değil fakat canınızdan değerli mi? Hem unutmayın; yuva yıkanın, yuvası olmaz.
Koca. Eski Koca
4. Çıkma tekliflerinde daha az seçici olun
Bir sonraki 8 Mart'ı görmek isteyen kadınlarımızın önündeki bir diğer engel ise 'çılgın aşık'. Çılgın aşık, yerine göre hiç beklemediğiniz anda tribünde pankart açıp evlilik teklifi yapan, lazerle boğaz köprüsüne adınızı yazan biri olabileceği gibi aşkına karşılık alamadığı zaman bir nebze çıldıran, hırçınlaşan bir manyak da olabilir. İşte tam olarak hangisi olduğu konusunda şüpheye düşmemek ve hayatınızı garantiye almak adına, gelen çıkma tekliflerini değerlendirirken daha az seçici olmakta, mümkün mertebe reddetmemekte, edeceksek de hemen akabinde izimizi kaybettirecek şekilde kapsamlı bir kaçış planı hazırlamakta fayda var. Kaçacak yeriniz yoksa da "he" deyin gitsin. Hem ne belli, belki tanıdıkça seveceksiniz o hödüğü?
(bkz: bir önceki maddedeki görsel)
5. Esnafla ilişkiler
Başınıza istenmedik olayların gelmesini istemiyorsanız, yaşadığınız ülkenin İsveç değil, Türkiye olduğunu unutmayın. Esnafla çok sıkı fıkı olmayın. Yakın arkadaşlarınızdan birini "nişanlım, kuzenim (yok kuzeni pek yemiyorlar..), dayım (hımm dayı da olmaz, oradan farklı dedikodular çıkar..), her şeyim" diye tanıtın. Böylece aslen yalnız yaşayan biri olmadığınız, şu hayatta bir sahibinizin olduğu, öyle ekonomik özgürlüğünü eline almış ne idüğü belli olmayan kadınlardan olmadığınız anlaşılır. Esnafın da kafasındaki "Peynirin iyi mi derken ne demek istedi? Acaba bana verir mi?" şeklindeki soru işareti kalkar, o da rahat eder. Ha yine dükkandan çıkarken kalçalarınızı süzmekten geri durmayacaktır ama olacak o kadar. Neticede erkektir, bakar..
- Bi ihtiyacınız olursa hiç çekinmeyin abla...
6. Şikayet? Duymamış olalım...
Başınıza kötü bir şey geldiğinde hakkınızı aramak, başınıza daha da kötü şeyler gelmesinden başka bir işe yaramaz. Allah muhafaza böyle taciz, tecavüz falan gibi talihsiz bir olay yaşandığında fevri davranıp hemen aksiyon almak yerine "Allahından bulsun" gibi yöntemlerle kendi kendinizi telkin edin. Zaten karakola bile gitseniz duyacağınız yanıtlar aşağı yukarı bunun gibi bir şey ve bir ihtimal "bu mevzuyu bir gün dışarda kahve içerken konuşsak daha iyi olur aslında"dan ibaret. Emniyeti de boşa yormayın.
7. Yurtdışına çıkın
Uruguay olur, Avrupa ülkeleri olur, imkanınız yoksa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bile olur. Tam yerleşemeseniz de, oturma izni alamasanız da 1 yıl bile oralarda dolansanız en azından seneye de 8 Mart'ı görme ihtimaliniz bir hayli artar. Ne kurtarırsanız kardır...
- Uluslarası karasularının huzuru hiçbir yerde yok
8. Felak ve Nas Sureleri'ni ezberleyin
Bunlar da kazaya belaya karşı birebir diyorlar. Son çare tabi ama... Gene de aklınızda bulunsun...
- Bi felak okur muyuz?
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et