İşsizleri Tanıma, Koruma ve Hayata Bağlama Rehberi
Onlar çevrenizde, onlar hafta içi öğle vakti bir AVM'de, onlar iş başvurusu için insan kaynakları denen gladyatör arenasında. Velhasıl kelam onlar tam da içimizde aramızda: İşsizler...
Hep duyarız ya 'bilmem ne ayı işsizlik oranları çift haneli rakamlara ulaştı.' 'İşkur önünde kuyruk oluştu' gibi haberler. Hatta birkaç genç ile röportaj yapar haberciler. Genellikle diyalog şöyle gelişir:
-Ne zamandan beri işsizsiniz?
-İki buçuk yıldır.
-Neden böyle oldu?
-İş yok. Her yere başvuruyoruz. Biz sizi ararız diyorlar, aramıyorlar. Gerçi haksızlık etmeyeyim
geçen birisi dönüş yaptı.
-Ne dedi?
-Yanlış aramış. Özür dileyip kapattı. Nezaketli insnlar canım şimdi. Orda haklarını vereyim.
# Selami su ürünlerlini bitirdi. polis olmak için kpss sınav sonucunu ve emniyet müdürü olan uzak akrabasından gelecek sevindirici haberi bekkliyor.
Geçirdikleri bu zor ve bir o kadar tatsız dönemde onlara nasıl yaklaşacağımızı bilmek, belki kardeşimiz belki kuzenimiz belki de çok yakın arkadaşımız olan işsizleri efendim tik-toktur, youtuberlıktır ya da ne bileyim instagramda stalkerlık gibi kafayı yakmanın zirvesine ulaştırmamak ve insanlıktan çıkıp dağılmamaları için elzemdir. Öncelikle onları yakından tanıyalım. Kimdir bu işsizler ve onlara nasıl davranılmalı?
Haftanın büyülü günü: Pazar
Kendilerini en normal hissettikleri gün Pazar günleridir.
Hafta içi suratlarına daha bir sert çarpan işe yarmazlık hissi, herkesin zaten halihazırda evde pinekleyip
don atlet gezdiği pazar günleri gözle görülür ölçüde hafifiler ve kendini serin bir rahatlama havuzunun içine bırakmışçasına ''bugün iş aramama lüzüm yok ki zaten herkes yatıyor ehehe'' tarzı bir kendini tesellisi ile sonuçlanır. Mümkünse pek çıkmadıkları odalarına günün pazar olduğunu gösteren sabit bir takvim asılmalı ve de her koparmaya çalıştığı yaprak için yirmi falaka ile cezalandırılmalıdırlar.
Sosyal medya tuzağı
Sosyal medyada çalışan insanlar gözlerine daha bir mutlu, daha bir işkolik görünür, ''adamların ne güzel işleri var lan'' ''Oha bu bile iş bulmuş vay emenike'' dedirten paylaşımlar can sıkar. Sosyal medyadan ve bilhassa instagram storylerinden uzak durmaları ve bu moral bozucu dönemde okuyacakları kitaplar varsa okumaları izleyemdikleri film veya dizi varsa izlemeleri önerilir. Yalnız Netflix dizisi olmaz. Çünkü Netflix dizileri çalışanların eve dönüş eğlencesidir. Bir işssiz zinhar bu platforma bulaşmamalı, bulaştıysa dahi üyeliği usulca iptal edilerek torrent'e yatırılmalıdır.
#Zaten para yok ne Netflixi Zehra. Sen torrent kullanmayı biliyordun değil mi?
Motive edici para sohbetleri
Muhabbet esnasında, çok hassas olan bu işsiz kardeşlerimize sürekli iş hayatının stresinden, manasızlığından, zaten üç kuruş para kazanıldığı ve bilhassa özel sektörün insanın kanını nasıl emdiğinden söz edilmelidir. Maaş konusu hiç açılmamalı, eğer konu bir şekilde mecburi olarak oraya geldiyse asgari ücretten söz edilerek konu kapatılmalıdır. Hele hele yüksek maaşlı eş dost eve sokulmamalıdır. Aman diyeyim.
Yeni aktiviteler
Evet bu işssiz insanoğulları parasızlığın da kendilerine adeta dayattığı bir zorunluluk olan evde durma, bekleme, yatıp ağlama gibi safhalardan kurtarılarak, gün aşırı aktivitelere çıkarılmalı, mümkünse ucuz yerlere götürelerek en azından iki insan görmelerine olanak tanınmalıdır. İki insan derken mecaz kullanmıyorum. Sayı olarak 'iki' evet. Daha fazlasını görünce şımarıp dert yanma çipleri devreye giriyor çünkü.
Şükür efekt
Malum işsavar arkadaşlarımız bu zor dönemlerinde din konusunda da radikal kararlar verebilecekleri için
(ateist olan, deistlikte karar kılan, aşırı namaz kılan ya da kendini hunharca kutsal kitaplara verenler de vardır) muhakkak kendinden daha kötü halde olanlar gözünün içine sokularak (atanamayanlar, fetö'den ihraç edilenler, dahası hapse girenler gibi) şükre yöneltilmeli ve hayatla olan bağları başkalarının içler acısı hallerinden alacağı rahatlamayla karışık sevinç ve enerjiyle pekiştirilmelidir.
Ekstralar
Canımız gibi sevdiğimiz, üzülüp depresyona girmelerine kıyamadığımız bu işsiz kardeşlerimize verilecek en güzel moral belki de ceplerine sıkıştıracağımız elli yüz lira olabilir. Tabi öyle burnunun dibine gire gire verilmemelidir bu harçlıklar. İçinde bulunduğu hassas psikolojinin de etkisiyle hayli alıngan ve de düşük özgüvenli olan bu dostlarımızı ziyaret ettiğimizde, asılı duran kot pantolonlarının içine -e çünkü eşofmanları aşırı işszilikten götlerine yapışmış olacak- söz konusu kağıt parayı sıkıştırmak son derece etkili bir yöntem olacaktır onlara moral verme açısından.
Duruma uyanırlar falan diye şüphe etmeyin. Zaten hali hazırda aşırı ateist ya da aşırı dine yönelmiş olacakları için ya "Bak şu Allah'ın işine" diye karşılayacaklardır durumu ya da "Evren bana mesaj gönderiyor ağbbii kesin çok paralı bir işe girecem yakında" şeklinde bir kendini teselli ve moral bulma çabası içine dahil olacaklardır.
Manitou çıkmazı
Adının çıkmaz olduğuna bakmayın. Çıkarlar efendim bal gibi çıkarlar. Bunu kötü bir kelime şakası olarak görmeyin lütfen. Anlatmak istediğim aslında karşı cinsle kısa süreli kafa dağıtmanın bilimsel ve sosyolojik adı. Malzemeler: Karşı cinsten olmak kaydıyla iki işsiz. Bir ucuz kafe ortamı. Biraz gazlama. Birkaç whatsapp mesajı ve isteğe göre biraz da dere otu. Üstüne güzel oluyor diyorlar ama yoksa, koymasan da olur.
Neyse konumuza dönelim. Zaten canları sıkkın olan bu iki işsiz arkadaşımızı 'gel bak seni kiminle tanıştıracam' şeklinde klişe bir dürtüklemeyle malum ortama sokar ve uzaktan bir müddet izlerseniz bu iki işsiz güçsüz, bir baltaya sap olamamış ikilinin zamanla birbirlerine karışarak -özellikle benzer dönemden geçmelerinin yakınlaştırıcı etkisiyle- o günün akşamı öpüşecek kıvama gelebildiklerini görmek sürpriz olmayacaktır. Ne de olsa sevilme arzusu değil mi şu hayatta erkeğin de kadının da en çok ihityacı olan baharat.
İşsiz arkadaşımız elbet o hafta, o ay ya da olmadı en geç o yıl içersinde bir iş bulacaktır. Tabi eğer bu yöntemlerimizi etkili ve eksiksiz bir şekilde uygularsanız. Gerçi iş bulduktan sonra anlayacak ki o eski işsiz, iş bulmak dediği aslında o kadar da matah bir şey değil. Sadece çevresine iyi görünmek ve 'bakın ben işe yaramaz değilim' demek için çekti bu sıkıntıları ve bitmeyecek bu başkaları için başkaları adına yaşama hezeyanı. Bittiği zaman da bağ-kur dan emekli olmuş ve tam olarak var olup olmadığını halen çözemediği başka dünyalara bağlamış olacak umudunu.
Sonuç olarak işsizliği ve işsizleri aklınızdan çıkarmayın. Unutmayın sıradaki siz olabilirsiniz.
(Jeffbuckley Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et