Tatile Gidemeyenler İçin: Önümüzdeki 10 Günü Bir Şekilde Atlatmanıza Yardımcı Olacak 10 Yaz Dizisi...
Ulusal akşam eğlencemiz diziler, 2021 yazında maalesef bekleneni vermiyor. İzleyende gri hücre katliamını tetikleyen, ismi muhtemelen portakal çiçeği gibi bir şeyler olan yaz dizileri yine ekranda ege şivesi terörü estirirken, bayram tatilinin yaza denk gelmesi talihsizliği dolayısıyla, aile evinde ekran karşısına çivilenenler ise İbo Show tehdidiyle karşı karşıya. Bu ahval ve şerait içinde oturup sizin için dizi önerisi yazmak vazife oldu....
1. Tales From The Loop
Simon Stålenhag'in tablolarından esinlenilen Tales From The Loop (Döngü), evrenin sırlarına ulaşmak için yola çıkıyor. Stranger Things, Black Mirror ve Dark benzetmeleri çokça yapılsa da aslında bir hayli farklı bir dizi. Kurgusuyla daha çok Flashforward izlenimi bırakıyor…
Bir kasabadaki insanlar çevresinde dönen hikaye, her bölüm farklı birini merkeze alıyor. Evrenin gizemini çözmek için yapılmış bir makine her bölümün hikayesinin başrolünde. Alacakaranlık kuşağı meraklılarına bolca melankoli, gizem ve kafa karışıklığı vadeden dizi, hala çok fazla keşfedilmeyenler arasında. İzlemek isterseniz Amazon Prime Video’ya bakmadan tatili bitirmeyin. Özellikle bölüm finalleri aklınızda iz bırakacak. Dizi ağır, yer yer baya ağır ama atmosfere bayılacaksınız:
2. Made For Love
Alissa Nutting’in Made For Love adlı romanından uyarlanan kara komedi, Nisan 2021’de HBO Max’de yayına girdi ve ikinci sezon onayını aldı bile. Dünyanın en büyük teknoloji şirketine sahip olan kocasından ayrılan ve ondan kaçan Hazel’in hikayesini anlatan dizi, kocasının beynine çip yerleştirdiğinden habersiz olan kadının komik hikayesini ekrana taşıyor.
İzlerken milli çip paranoyamızın öznesi Bill Gates’in kulaklarını çınlatabilir, “Bak o da boşandı” gibi imalı dedikodular yapabilirsiniz, atış serbest. How I Met Your Mother’da mütevellit yengemiz olarak hatırlayacağınız Cristin Milioti dizinin başrolünde. İlk bölüm “bunun neresi komik” deseniz de ilerledikçe hikayeyi seveceksiniz, bir şans verebilirsiniz.
3. Normal People
Blu TV’ye geçtiğimiz yılın sonunda atım atan Normal People, mükemmel bir ilişki anlatısı ile karşımızda. Bağlanma probleminin vücut bulmuş hali olan karakterleri ile 12 bölümden oluşan dizi, Sally Rooney’in kitabından uyarlanıyor. BBC Three ve Hulu yapımı olan Normal People ile Connell'in ve Marianne'in iç dünyalarına adeta sürükleniyoruz.
Dizi, hemen hemen herkesin hayatında olan, ne doğru düzgün başlayabilmiş ne de bitebilmiş o gençlik aşklarını masaya yatırıyor. Okulun popüler genci, alay edilen inek kızıyla takılmaya başlıyor. Spoiler verip keyif kaçırmayalım ama devran dönüyor. Lise ve üniversite yıllarını kapsayan dizi, ilişkilerin ve insanların dönüşümünü ağır ağır anlatırken size de bir türlü adı konulamayan aşklarınızı anımsamak kalıyor. Yerli uyarlaması yapılsa Kavak Yelleri’ne döneceği için siz usul usul izleyin, fazla duyurup reklamını yapmadan unutun.
4. Superstore
Hem BeinConnect’te hem de Amazon Prime Video’da bulabileceğiniz Superstore, “izleyecek komedi kalmadı” diyenlerin imdadına yetişiyor. 6 sezonuyla yakın zamanda kendine has seyirci kitlesini oluşturmuş komedilerinden biri.
Superstore için kısaca “The Office”'in beyaz yakalı dünyasında yaptığını, market çalışanlarını kullanarak yapıyor desek yanlış olmaz. Bir yandan American Dream palavrasını tüm gerçekliği ile kara komedi üzerinden anlatıyor ama öte yandan bizim gibi fakir 3. dünya ülkesi vatandaşları için asgari ücretle çalışan Amerikalı market çalışanlarının bile SUV'lere bindiğini görmek biraz iç burkucu olabiliyor. Ara ara "Palavrasıyla da çıkarım" derken buluyor insan kendini.
Cloud 9 adlı büyük bir market zincirinin şubesinde geçen, her biri ayrı arızalı, orjinal karakterleriyle kahkaha vadeden dizi, tatilde maraton izleme için mükemmel bir seçim. Bir bölüm daha diye diye uykusuz kalmaya hazırsanız, mor gözlü sabahlar sizi bekliyor.
5. Omniscient
İzlerken George Orwell’ın, Andrew Huxley’nin kulaklarını bol bol çınlatarak izlerken eşe dosta entelektüel mesajlar verebileceğiniz Omniscient, yılın trendi bilim kurgu türünün bir diğer örneği… Ama bu kez güldürmüyor. Herkesin izlendiği bir distopyayı ekrana taşıyan Netflix dizisi, Brezilya yapımı. İlk sezonu sadece 6 bölüm olan proje, her bölüm düşmeyen temposuyla izleyiciyi ekran başında tutmayı başarıyor. Babasının ölümünün sırrını çözmeye çalışan Nina’nın hikayesini izlediğinize pişman olmayacaksınız. Nina’nın çizgili tişörtlerinden gına gelse de dizi izlemeye değer. Diziyi izlerken istemsizce Amelie soundtrack duyabilisiniz, saçlardandır, 2. bölümden sonra geçiyor.
6. Metot
Jordi Galceran’ın ülkemizde de sezonlardır sahnelenen oyunu Metot, bu kez dizi olarak karşımızda. Serkan Keskin’in ilk yönetmenlik denemesi olan mini dizi, Gain TV izleyicileri için en iyi alternatifi oluşturuyor. Serkan Keskin, Şebnem Hassanisoughi, Mustafa Kırantepe ve Sarp Aydınoğlu’nun başrollerini paylaştığı dizi, 30-40 dakikalık 4 bölümden oluşuyor.
Bir iş mülakatını konu alan hikaye, psikolojik gerilim türüyle izleyiciyi huzursuz ediyor. İşe girebilmek için mücadele eden dört adayın rekabeti, işsizlik rakamlarının %12.9 (?) olduğu güzide ülkemizde izleyicinin de sinirlerini test ediyor. Özellikle final bölümünü izlemeyenler çok şey kaybeder bizden söylemesi.
7. Upload
Tatlış romantik diziler sevenler, Pushing Daisies atmosferinde diziler arayan iflah olmaz romantikler, bu tatilde Upload ile aşk hayallerine dalıyor. Amazon Prime Video’da yayında olan dizide Emmy ödüllü Greg Daniels’ın imzası var.
Bilim kurgu temalı bir komedi olan dizi, bilinçlerimizin flashdisklere yüklenebildiği bir dünyada, Sims gibi bir simülasyonla öldükten sonra ahirete transfer olan Nathan’ı konu alıyor. Ona bu dünyada teknik asistanlık yapan meleği Nora, Ruhsar misali Nathan’ın simülatif dünyasına gidip geliyor. Elbette ortaya sanal cennette aşk çıkıyor ancak bir sorun var, Nathan’ın belleğini bu sanal aleme yükleten eski nişanlısı da aşk üçgeninin bir parçası… Yaşam ve ölüm arasında gidip gelen hikaye güldürürken 10 bölüm su gibi akıp gidiyor.
8. Mare of Easttown
Ülkemizde Bein Connect platformundan izleyebileceğiniz Mare of Easttown, tartışmasız 2021’de karşımıza çıkan en etkileyici dizilerden biri. Polisiye klişelerini aşıp karakterlerin derinliğini gösteren, görsel kompozisyonu kadar kurgusuyla da hikayeye merakla odaklanmamıza yardımcı olan dizinin başrollerinde; Kate Winslet, Julianne Nicholson, Jean Smart, Angourie Rice ve Evan Peters yer alıyor.
7 bölümden oluşan mini dizi, pilot bölümde sıkıcı bir dedektiflik hikayesi gibi görünse de açıldıkça izleyicide heyecan yaratıyor. Katili bu kez tahmin edemeyeceğinizin müjdesini vererek gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz diyoruz. Vallahi bu polisiye klişe değil! Bir de dizideki karakterleri gördükçe arpa suyu arayışına girebilirsiniz. Diziye başlamadan stoklarınızı güncellemenizde fayda var.
9. Her Daim Haklı, Huysuz ve Komik: Fran Lebowitz ile Tanışın
Bende Netflix var, bana onlarla gel diyenlere Türkiye’de biraz gölgede kalan bir belgesel serisini hatırlatıyoruz. Bir çırpıda bitecek, ufuk açacak, “Fran Lebowitz: Bir Yazarın Portresi”, Martin Scorsese imzasıyla baştan ilgi uyandırıyor. Yakın arkadaşı Fran Lebowitz’i anlatırken muzip kadrajıyla bizi dahi bir zihnin labirentlerine davet eden Scorsese, dünyayı bir de Lebowitz’in şapkasıyla sorgulamamızı sağlıyor.
New York sokaklarına, şehirlerin kozmopolit yapılarına, içinde yaşadığımız kaosa, normalleştirdiğimiz saçmalıklara başka bir gözle bakmanızı sağlayacak söyleşi serisi, yazar Fran Lebowitz tanımayanların bile hayranlığını kazanıyor. Yalnız her gün bir bölüm izleyin, zira hanımefendi o kadar nefes almadan konuşuyor ki, bir yerden sonra günlük tahammül dozunda aşım kaçınılmaz.
10. Counterpart
D Smart Go ve Bein Connect izleyicileriyle buluşan Counterpart, Whiplash ile ödüle doymayan J K. Simmons’un mükemmel performansına ev sahipliği yapıyor (Hem de 2 tanesinin birden!).
Paralel evren dizilerinin en iyilerinden olan proje, Berlin'de Birleşmiş Milletler'e bağlı bir organizasyonda çalışan Howard Silk’i merkeze alıyor. Çalıştığınız kurum paralel evrenler arası bir geçiti kontrol ediyor olsa ve oradan sizin boyuta geçen kendinizle karşılaşsanız ne yapardınız? Üstelik siz sıradan bir memurken diğer boyuttaki versiyonunuz işinde almış yürümüş olsa? Soğuk savaş casusluk öykülerini bilimkurgu ile son derece zekice birleştiren dizi, mükemmel görüntü yönetmenliği de izlenmeyi hak ediyor.
Bonus Section
Yakın zamanda dünyamıza giren ve tatil sürecinde bitirilebilecek, underrated dizi örneklerini sizin için seçtik. "Bunlar beni kesmedi, yok mu başka bi şeyler?" derseniz içimizden ''gözün doysun mk" der, dışımızdan yüzünüze gülüp bir de şunları önerebiliriz:
- Kana susayanlar için bohem seri katil dizisi The Serpent, Arsen Lüpen esintili hırsız dizisi Lupin de Netflix’te.
- Ünlü oyuncu kadrosunu çoğunluğa göre bir çırpıda harcamış olsa da bilim kurgu dizilerini sevenlerin şans verebileceği Solos, Amazon Prime’da.
- Evlilikler üzerine kara komik bir anlatı sunan, gerçekçi anlatımıyla izleyenlere muzip bir gülüş armağan eden State of The union, Blu TV’de.
Overrated neler var derseniz, son dönemlerde epey ilgi uyandıran Sex Life, Soul Mates ve The One dizileri, Behind Her Eyes ve Bir Başkadır da kaçıranlar için önerilerimiz arasında. Henüz izlemediğiniz bu dizilere de bakabilirsiniz. İyi seyirler…
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et