Yeni Evli Çiftin En Yakınındaki Karakterin Hayata Tutunma Kılavuzu (Çözümlü, konu anlatımlı…)
Söz, nişan, nikah derken türlü müsamerelerde yerinizi aldınız. Gelinin aşırı kabarık eteğinin altında can vermek olsun, damada iki tokat çakıp heyecanını dizginlemek olsun tüm görevlerinizi layıkıyla yerine getirdiniz. Ama bitmiyor işte. Asıl çile şimdi başlıyor.
Yeni evli çiftler bir gecede başkalaşıma uğrayacak, o kafa dengi kankanız evliliğin sorumluluğuyla yüz yaş atacak ve katılmış oldukları bu evlilik zincirine bir halka daha eklemek için elinden geleni ardına koymayacak. Bu hafta yeni evli çiftlerin bekar arkadaşlarına sistematik olarak uyguladıkları zulümleri kronolojik evreler halinde anlatacak, minumum hasarla atlatmanız için çözümler sunmaya çalışacağız.
1. Dışlama Evresi
Nikah sonrası yeni güne ‘‘bir olacağız, birlik olacağız, ağzınıza sıçıcaz sizin!’’ gazıyla uyanan çiftimiz birbirlerine ivedilikle kenetlenir. O mekanizmadan arkadaşınızı söküp çıkarmanız ya da aralarına sızmanız mümkün değil. Öyle bir kenetlenme ki bu, en mahrem sırrınız görünmez bir hatla anında diğerine iletiliyor. İkili iletişim söz konusu bile değil. Üçümüz takılalım deseniz o daha sakat. İlişkiniz garip bi’ hal aldı. Arkadaş grubu desen değil, aile desen hiç değil…Nasıl anlatsak… İki nüfuslu evin hiçbir yerine yakışmayan vazosunuz siz ya.
Bir gecede olgunlaşan yeni evli çift (Temsili)
Çözüm: Yeni evlenen çiftin yamacında ne işiniz var onu tam anlamadık gerçi ama lütfen evinize gider misiniz? Bu insanlar daha taze evli. Kankamı istiyorum şımarıklıklarına kapılmayın. Birbirlerini kafi miktarda bunalttıklarında onlar sizi bulacak ve yapışacak zaten.
2. Sosyalleşme Evresi
‘‘Biz evlendik düdükler!’’ görgüsüzlüğüne doyan çiftlerde ‘‘camı aç camı, bunalıyorum senden’’ evresi kaçınılmazdır. Bu dışa açılmaya hazır hale geldiklerinin işaretidir. Yalnız hemen öyle heveslenmeyin. Onlar hala yeni evli ve bunun ağırbaşlılığını mıh gibi yüreklerinde taşıyorlar. Görüştüğünüzde en fazla doğalgaz faturasından, mortgage'dan, arabanın taksidinden konuşacak; sosyalleşme töreninin kurban edileni olacaksınız. Ayık olun.
Yeni evli koltukları, dikenli telden bir örgüdür. Altınıza minder çekip yere çömünüz.
Çözüm: ‘Henüz evlendik’ tarzı dekore edilmiş aşırı varaklı oturma odasında önünüze vigon sehpa itelenmişken kaçmanız mümkün değil. Üzerinizde gezinen ‘‘çayı dökme, g.tünü keserim’’ bakışları da cabası. Öyle gergin bir ortam... En kestirme yol konuyu bekarlık maceralarınıza getirmek. Arkadaşınız olan taraf huzursuz olacak, aniden uykusu gelecek ve gitmeniz için yalvaracak.
3. Darlama Evresi
Bekarlara savaş açılan, hepsini evermek üzere yemin edilen en çileli döneme hoşgeldiniz. (Çiftler en çok ah’ı bu dönemde alırlar. )
Bu evrede sizi hakikate götürecek başlıca sorular şunlar: 1.Bunlar manyak mı? 2.Niye ekmeğim bölünsün diye can atıyorlar? Evet, yeni evli bir çiftin mutfak robotundan sonra en ihtiyaç duyduğu şey başka bir yeni evli çifttir ve asıl sosyalleşmeyi kendileri gibi bir çiftle gerçekleşebilirler. Bu kural değiştirilemez, sizinle yetinmeleri teklif dahi edilemez. Evlenmeniz elzem. Onlara kurban gerek!
İdeal evli çiftler arası arkadaşlık kombinasyonu...
Çözüm: Yani olur da önünüze hayırlı bir kısmet adayı getirirlerse ne mutlu size. Biz de gelir bi’ çeyrek takarız ama niyetim yok derseniz nacizane tavsiyemiz kapınızı bacanızı iyi kilitleyin, bir süre camdan bile bakmayın.
4. Özenme Evresi
Bu evrede, sanki aylardır bekarlığınızı küçümseyen kendileri değilmiş gibi evlilikten şikayet edip, bekarlığa methiyeler dizme eğilimleri başlar. Arkadaşınız olan taraf mesaj ve telefon trafiğiyle hayatınızı kitler; ‘‘eski günlerdeki gibi’’ ile başlayan plan önerileriyle karşınıza dikilir. (‘‘Benimkini annesine yolladım, görüşelim’’ teklifleriyle kendinizi bir metres gibi hissedeceksiniz.) Tebrikler, ilk defa imrenilen taraf oldunuz. Peki bu bir tuzak olabilir mi?
İlk 6 aydan sonra sıkça gözlemlenen ‘‘az öteye git’’ pozisyonu
Çözüm: Mayın tarlasında gezdirildiğiniz bu evrede hayatta kalmanın formülü soğukkanlı olmak, dolduruşa gelmemektir. Yarın barıştıklarında kimin kötü olacağını söylememize gerek yok heralde? Ketum olun, ağzınızı bıçak açmasın, başınızla bile onaylamayın.
5. Çoğalma Evresi
Bu evrede ‘‘Boşansak mı çoğalsak mı ay napsak!’’ çıkmazına giren çiftimiz, kazara ya da niyetli, ailelerine yeni bir birey katarlar (birinci vazifeniz: Elinizde künye, nereye takacağınızı bilmez bir halde varaklar içinde yerinizi almak.) Durup dururken içine bir sıkıntı çöken kankanız ‘‘Biz çocuk yaptık, bu da yapsın!’’ diyerek sizi işaret edecek, her fırsatta lafı büküp bi’ tarafınıza tıkacak. (Zaten canları burnunda. Günlerdir uyumamışlar. Tabii ki hıncını bekarlığınızdan alacak.)
Kanka olarak bir diğer göreviniz o bezi ıslatıp getirmek. Sıçmış bu yine :(
Çözüm: İki elinizle arkadaşınızın omuzlarından tutun, gözlerinin içine bakın ve şu soruyu sorun: Neyle çocuk yapacağım? Israrına devam ederse çocuk yapmak için azami gereklilikleri çizerek anlatın. Yine anlamazsa daha yavaş anlatın. Hiçbiri işe yaramazsa markete gidiyorum diyerek olay yerini terk edin, evlenmeden gözlerine görünmeyin.
Beş evreyi de sağ salim atlattıysanız 1. Maddeye geri dönün. Zira bekar arkadaşa uygulanan zulümler sonsuz bir döngü içinde tekrarlanır. Yani çocukla aşklarını tazeleyen çiftimiz başlangıç noktasına dönecek, zulümler aynı sıralamayla siz evlenene dek sürecek. Uyanıp uyuyup devam ettiğiniz bir kabus gibi...Keşke azıcık evli olsaydınız, o zaman bunlar başınıza gelmezdi :(
(teykınmeykın Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et